Küs ve Dargın Durmanın Hükmü

HAYATIMIZ

Mü’minlerin birbirlerine gücenip darılmaları ve dargınlığı devam ettirmeleri, İslâm nazarında çok ağır bir cürüm sayılmıştır.

Peygamber Efendimiz, küs ve dargın durmak hususunda ümmetini şöyle îkaz etmiştir:

“Kim din kardeşini bir sene terk edip küs durursa, onun kanını dökmüş gibi günâha girer.” (Ebû Dâvud, Edeb, 47/4915)

“Bir mü’minin, din kardeşini üç günden fazla terk edip küs durması helâl değildir. Üç gün geçmişse, onunla karşılaşıp selâm versin. Eğer selâmını alırsa, her ikisi de sevapta ortak olurlar. Yok eğer selâmını almazsa, almayan, günâha girmiş olur. Selâm veren ise küs durmaktan çıkmış olur.” (Ebû Dâvud, Edeb, 47/4912)

“Birbirinizi çekememezlik gibi kötü huylara kapılmayınız. Öfke ve hıncınızı birbirinizden çıkarmaya kalkmayınız. Birbirinizin ayıplarını araştırmayınız. Başkalarının konuştuklarına kulak kesilmeyiniz... Ey Allâh’ın kulları! Kardeş olunuz!” (Müslim, Birr, 30)

GÜNAHLARI AFFEDİLMEYEN KİŞİLER

Yine Peygamber Efendimiz’in beyânına göre; pazartesi ve perşembe günleri kulların yaptıkları işler Allah Teâlâ’ya arz edilir. Din kardeşi ile arasında düşmanlık bulunan kişi hâricinde, Allâh’a şirk koşmayan her kulun günahları affedilir. Meleklere; “Şu iki kişinin af edilmesini birbirleriyle barışıncaya kadar erteleyin!” diye tembih edilir. (Müslim, Birr, 35-36; Ebû Dâvud, Edeb, 47)

İMAN ZAAFI

İslâm kardeşliğini zedelemenin, Allâh’ın merhametinden mahrum bırakan ağır bir îman zaafı olduğu da, âyet-i kerîmelerde şöyle ifâde buyrulur:

“Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki esirgenesiniz.” (el-Hucurât, 10)

“...Siz (gerçek) mü’minler iseniz Allah’tan korkun, (mü’min kardeşleriniz ile) aranızı düzeltin, Allah ve Rasûlü’ne itaat edin.” (el-Enfâl, 1)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlâkından 1, Erkam Yayınları