Kuru Üzümün Faydaları Nelerdir?

Kurusunun da yaşının da bol bol tüketilmesini tavsiye eden uzmanlar kuru üzümün faydalarını saymakla bitiremiyor.

Kurutulmuş meyvelerin en lezzetlisi ve en faydalısı olan kuru üzüm yediden yetmişe herkes için sağlıklı bir besindir.

Kuru üzüm herkes tarafından çok sevilen, neredeyse kimsenin karşı koyamadığı küçük, siyah kurutulmuş bir meyvedir. İçeriğinde A ve B1 vitaminleri, kalsiyum, potasyum, demir ve Sodyum gibi mineralleri bulunduran kuru üzüm her derde devadır. Kuru üzüm, uzun bir süredir çeşitli tıbbi yararları ile bilinmektedir.

Kuru üzüm enerji vermesi açısından faydalı bir besindir. Kurutulmuş meyvelerin tümünde su oranı azaldığı için kalan maddelerin enerji sağlamada çok büyük katkıları olur.

Ülkemizde demir eksikliği anemisi(kansızlık) oldukça yaygın olarak görülmektedir ve risk grupları arasında çocuklar da vardır. Üzüm, çocuklarda kansızlığın önlenmesinde katkıda bulunabilir, çünkü demir içeriği çok yüksektir ve demirin beyin dokusunda da çok önemli işlevleri vardır.

ÜZÜM YİYEN ÇOCUK ZEKİ OLUR!

Dr. Emin Acar kara üzümün çocukların zeka gelişimindeki etkisinden bahsederek, Çocuklarınıza çekirdekli kara üzüm yedirilmesi gerektiğini, her gün ceplerine bu kara üzümden koyarsanız zeki olacağını ve derslerinde üstün başarı göstereceklerini belirtmişti.

Şifa kaynağı olan kuru üzümün diğer önemli faydaları;

- Kuru üzüm tamir karaciğer dostudur vücudumuzda kan oranını artırır.

- Kuru üzümün keklik eşiğinde yerseniz şişmanlatıcı özelliği vardır.

- Kuru üzüm vücutta bunların birçok sert tümörleri eriterek yok eder.

- Hafızayı yüksek oranda güçlendirir.

- Kuru üzüm sarılık hastalığına faydalıdır

- Vücuda enerji verir.

- Balgam sökücüdür.

- Kan yapıcıdır .

- Karaciğer için yararlıdır.

- Göğüs hastalıklarına iyi gelir.

- Eklem iltihaplarına karşı faydalıdır.

- Öksürüğü keser. Anason ile kaynatılır, badem yağı ile içilir.

- Çıbanları patlatır, iyileştirir. İç yağı ile merhem yapılıp uygulanır.

- Üzüm ürünlerindeki demir, kalsiyum ve potasyum minerallerinin, kemik gelişimi yanında kansızlığı, halsizliği, zayıflığı ve ishali tedavi edici özelliği bulunmaktadır.

- Mineraller halsizliği, kansızlığı, ishali ve zayıflığı tedavi eder.

- Karaciğer zaafiyetine, öksürüğe, bronşite de iyi gelir.

- Mideye çok faydalıdır.

Kaynak: Haber 7

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.