Kürtaj İntihara Sürüklüyor

Amerika, İngiltere ve Hollanda’da yapılan araştırmalara dikkat çeken Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, "Bu araştırmalara göre gebeliği kürtajla sonlanan kadınlarda intihar eğiliminin arttığı ortaya çıktı. Gebeliğin devamı ise annelik içgüdüsüyle intihar olasılığını azaltıyor" dedi.

Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, Amerika, İngiltere ve Hollanda’da yapılan araştırmaların kadınları yakından ilgilendirdiğini söyledi. Görgen, araştırmalar hakkında şu bilgileri verdi:

“Finlandiya’da yapılan çalışma, kürtaj olan kadınlar arasında intihar nedeniyle ölümlerin 6 kat arttığını açığa çıkardı. İngiltere’de 408 bin kadını kapsayan bir çalışma da benzer sonuçlar alınmıştır. Amerika’da yapılan bir çalışmada ise, düşük gelir nedeniyle isteğe bağlı kürtaj yaptırmak zorunda kalan 173 bin 279 kadının tıbbi kayıtları incelenmiştir. Bu kadınlar arasında intihar oranı, 4 yıl sonra incelendiğinde, doğum yapanlara göre yüzde 160 daha yüksek bulunmuştur"

İNTİHAR EĞİLİMİ HANGİ TARİHLERDE ARTIYOR?

Pek çok vakada intihara teşebbüş ya da intiharın, kürtaj işleminin yıl dönümünde veya olası doğum tarihinde meydana geldiğini belirten Görgen, "Kürtaj ve yıl dönümü ilişkisi genç kızlar arasında daha sık gerçekleşiyor. Gerçekten de gençler arasında kürtaj yaptırma daha sık olup intihar açısından da risk daha fazladır. Kadınlarda ise, intihara meyil daha önce psikolojik sorunları olanlarda veya önceden intihar girişiminde bulunanlarda artış gösteriyor" dedi.

"DUYGUSAL TRAVMA BAĞIMLILIĞA DA YOL AÇIYOR"

Kürtaj yaptıran kadınların genellikle, kaybın getirdiği kederli ve sancılı bir süreçle mücadele etmek zorunda kaldığını belirten Görgen, kürtaj sonrası gelişen duygusal travmanın bağımlılığa da neden olduğunu söyledi. Görgen, kürtaj olan kadınların yalnız bırakılmayarak gerekirse profesyonel yardım almaları için yönlendirilmeleri gerektiğini sözlerine ekledi.


Not: İslâm’a göre kürtaj cinayettir. Annenin hayati tehlikesi varsa ehl-i sünnet hekimlerin müspet raporu doğrultusunda kürtaj yapılabilir.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.