Kurban Pazarlarının Gözdesi Küçükbaşlar

Vatandaşlar kurban pazarlarında küçükbaş kurbanlıklara yöneldi. TÜKETBİR Genel Başkanı Tunç, "Bir büyükbaş hissesine üç küçükbaş alınabiliyor. Bundan dolayı da insanlar kurbanda küçükbaşa yöneldi" dedi.

Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği (TÜKETBİR) Genel Başkanı Bülent Tunç, "Bir büyükbaş hissesine üç küçükbaş alınabiliyor. Bundan dolayı da insanlar kurbanda küçükbaşa yöneldi. Bu yıl kurbanda 3,5 milyon küçük baş kesilmesini bekliyoruz" dedi.

Tunç, Kurban Bayramı'na sayılı günler kala satış yerlerindeki hareketliliğin artmaya başladığını söyledi.

Birkaç ay önce kırmızı et fiyatlarındaki artışın kurbanlıklara da yansıdığını ve bu durumun özellikle büyükbaş hayvanların fiyatının geçen yıla göre artmasına neden olduğunu ifade eden Tunç, bu durumun vatandaşların kurbanlık için küçükbaş hayvana yönelmesine yol açtığını belirtti.

KÜÇÜKBAŞ KURBANLIKLAR İLGİ GÖRÜYOR

Besiciler olarak küçükbaş hayvanlara gösterilen ilgiden memnun olduklarını, yıllardır bunu anlatmaya çalışmalarına rağmen insanlara seslerini duyuramadıklarını dile getiren Tunç, şunları kaydetti:

"Büyükbaştaki fiyat artışı bir anlamda küçükbaş hayvan besleyen üreticilerin işine yaradı. Türkiye'de 40 milyona yakın küçükbaş, 14 milyon civarında da büyükbaş hayvan varlığı var. 4-5 yıl boyunca kurban bayramlarında sadece küçükbaş hayvan kesilse dahi olumsuz etkilenmeyecek bir hayvan popülasyonuna sahibiz ama bu zamana kadar gerek kasaplarda gerekse kurban bayramlarında küçükbaş hayvanlar gereken ilgiyi görmüyordu. Bu yıl küçükbaş sahipleri beklenen ilgiyi görmeye başladı."

Tunç, fiyatların uygun olduğunu ve bir büyükbaş hissesine üç küçükbaş hayvan alınabildiğini belirterek, "Bundan dolayı da insanlar kurbanda küçükbaşa yöneldi. Bu yıl Kurban'da 3,5 milyon küçükbaş kesilmesini bekliyoruz. Geçen yılda bakanlık verilerine göre, 600 bin civarında büyükbaş, 3 milyon civarında da küçükbaş hayvan kesilmişti. Bu yıl büyükbaş kesiminin azalacağını, küçükbaş tercihinin artacağını düşünüyoruz. Pazarlardaki satışlar da onu gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Tunç, küçükbaş varlığının ülke hayvancılığı için çok önemli olduğunu, besicileri korumak için bu hayvanların etlerinin daha fazla tüketilmesi gerektiğini, aksi taktirde küçükbaş yetiştiriciliğinin bitme tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğini söyledi.

Besicilerin sürekli zarar ettiği bir işi devam ettiremeyeceğine işaret eden Tunç, bu bayramın, küçükbaş besicilerin bayramı haline geldiğini belirtti.

KÜÇÜKBAŞTAN 20-40 KİLOGRAM ARASINDA ET ÇIKIYOR

Kayseri'de, Sivas'tan getirdiği küçükbaş kurbanlıkları satan Mehmet Demir, hayvanlarının ortalama 500-900 lira arasında satıldığını, büyükbaşların ise hisse başı bin 300 ile 2 bin lira arasında alıcı bulduğunu aktardı.

Büyükbaş hayvan fiyatları yüksek olunca vatandaşların küçükbaşa yöneldiğini ve pazara gelen 10 kişiden 7'sinin kurban için küçükbaş hayvan aldığını anlatan Demir, "Yıllardır besicilik yapıyorum. İlk defa bu yıl küçükbaş satışları besicileri memnun ediyor. İnsanlar kurbanlık alırken fiyatına dikkat ettiği kadar et oranına da dikkat ediyor. Küçükbaş hayvanlardan 20-40 kilogram arasında et çıkıyor. Fiyatı da büyükbaşa göre daha cazip olunca insanların tercih nedeni oluyor. Vatandaşlar, bir büyükbaş hissesine girmek yerine en az iki küçükbaş hayvan alabiliyor. Bu sayede bütçeyi de çok fazla zorlamamış oluyorlar" diye konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.