Kur’an’da Allah Nasıl Anlatılır?

Kur’an-ı Kerim’de Allah nasıl anlatılır? Kur’an’da Allah kısaca...

Kur’ân-ı Kerîm, Allah’ın indirdiği yüce bir kitaptır. Dinle, Allah inancı, diğer inanç esasları, ibâdet şekilleri ve çeşitleri, ğayb ve âhiret âlemine ait, insanları ilgilendiren ne tür bilgiler varsa, hepsi en doğru bir şekilde Kur’ân’da mevcuttur. Bu cümleden olarak Yüce Yaratıcı’nın varlığı ve birliği ile ilgili en doğru ve doyurucu bilgiler de yine özetle Kur’ân’da vardır. Kur’ân-ı Kerîm, her seviyede insana hitap eden bir ilâhî kitap olması hasebiyle Yüce Rabbimizin varlığının isbâtı ile ilgili en doyurucu ve anlaşılır delilleri ihtiva eder.

KUR’AN’DA ALLAH

Kur’ân-ı Kerîm, Allah’ın varlığını çok açık bir gerçek olarak bildirir:

“Allah’tan başka size gökten ve yerden rızık verecek bir yaratıcı var mı? O’ndan başka tanrı yoktur..” (Fâtır, 35/3) Bu âyet, hem Allah’tan başka yaratıcı olmadığını, hem de insanları gökten ve yerden Allah’ın rızıklandırdığını, bildirir. Esasen Kur’ân’ın pek çok yerinde Allah’tan başka tanrı olmadığı, ısrarla hatırlatılır. Yine;

“Peygamberleri dedi ki: Gökleri ve yeri yaratan Allah hakkında şüphe mi var?” (İbrâhîm, 14/10) âyeti de aynı hususu pekiştirmektedir. Yani, “aklı olan ve aklını doğru bir şekilde kullanan insan, Allah’ın varlığında şüphe etmez” demektir.

Allah’ın varlığı konusu, Kur’ân’da insan için bilinmesi zorunlu bir gerçek olarak kabul edilmiştir. Çünkü selîm bir fıtratla yaratılan insan, normal olarak Yaratanını tanır.[1] Buna ancak gaflet, kibir ve inat gibi ârızî bazı haller engel olabilir.[2]

Kur’ân-ı Kerîmin, Allah Teâlânın varlığını isbât hususundaki usûlü, âlim, câhil her seviyede insanı tatmin edecek derecede açık ve nettir. Kur’ân-ı Kerîm, insanın aklına hitap eder. İnsanın, çevresinde bulunan her türlü canlı ve cansız varlıklar üzerinde düşünmek suretiyle Allah’ın varlığını, birliğini ve kudretinin yüceliğini kolayca kavrayabileceğini bildirir. Her şeyden önce insanın yaratılışını sık sık hatırlatarak hangi safhalardan geçerek, gören, düşünen, konuşan, yürüyen vb. bir canlı olduğunu anlatır. İnsanın kör bir tesâdüfle, rastgele, kendiliğinden bu hale gelmediğini, onu bu hale getirenin ilmi, irâdesi, gücü her şeyi kuşatan Allah Teâlâ olduğunu bildirir.

İnsanın gözünü göğe çevirmesini; güneşi, ayı, yıldızları düşünmesini, gökyüzündeki düzenin, işleyişin mükemmel oluşunu insana bildirerek bunları yaratan Allah’ın varlığını hatırlatır. Göklerin kusursuz yaratılışı, göklerin ve yerin âhenkli çalışması, mevsimlerin oluşması, yerin insan için hayat taşımasını anlatır. İnsanın yine yeryüzüne bakmasını ister. Allah’ın yeryüzünde insan için çeşit çeşit yiyecekler, giyecekler, hayat için en lüzumlu vasıtalar hazırladığını bildirir. İnsanın gece ve gündüzün oluşumuna dikkat etmesini ister. Suların, yağmurların hayat kaynağı olduğunu, rüzgârların insan için ne kadar mühim olduğunu hatırlatır.

[1] Bk. Rûm, 30/30.

[2] Bekir Topaloğlu, İslâm Kelâmcıları ve Filozoflarına Göre Allah’ın Varlığı (İsbât-ı Vâcib), 21.

Kaynak: Prof Dr. Mehmet Bulut, Delilleriyle İslam Akaidi, Erkam Yayınları

 

İslam ve İhsan

ALLAH'A İMAN NEDİR?

Allah'a İman Nedir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.