Kur'ân-ı Kerîm Neden Cem Edildi?

Kur’ân’ın cem edilmesine neden gerek duyuldu? Kur’ân ne zaman ve nasıl mushaf haline getirildi?

Zeyd ibn-i Sâbit (r.a) anlatıyor:

Ebû Bekir (r.a), irtidâd edenlere (dinden dönenlere) karşı yapılan Yemâme Savaşı sırasında beni çağırdı. Gittim. Yanında Ömer (r.a) oturuyordu. Ebû Bekir (r.a) bana şöyle dedi:

“–Bak! Ömer bana gelip şöyle dedi: «Kurrâ’nın (Kur’ân âlimlerinin) de katılmış bulunduğu Yemâme savaşları şiddetlendi. Ben hâfızların şehîd olarak tükeneceklerinden, onlarla birlikte Kur’ân’ın da zâyî olacağından korkuyorum. Bu sebeple Kur’ân’ın cem edilmesini (iki kapak arasında toplanmasını) emretmeni uygun görüyorum!»

Ben bu teklifi:

«–Rasûlullah (s.a.v) Efendimizin yapmadıkları bir işi nasıl yaparım?» diye kabul etmek istemedim. Ancak Ömer (r.a):

«–Bunda hayır var!» diye ısrar etti. Ben her ne kadar bu meseleye yanaşmak istemediysem de Ömer (r.a), bunu ısrarla istedi. Sonunda Allah Teâlâ, Ömer’in dediklerine aklımı yatırdı. Ben de meselenin lüzûmuna aynen Ömer gibi inanmaya başladım.”

Sonra bana yönelerek şunları söyledi:

“–Sen genç ve akıllı bir kimsesin, hiç bir hususta sana karşı bir îtimatsızlığımız yok. Üstelik sen Allah Rasûlü’ne vahiy kâtipliği yaptın, nâzil olan vahiyleri yazdın. Şimdi Kur’ân âyetlerini araştır ve onları iki kapak arasına topla!”

Allah’a yemin ederim ki, Ebû Bekir (r.a) bana dağlardan birini taşıma vazifesi verseydi bu teklif ettiği işten daha ağır gelmezdi. Kendisine itiraz ettim:

“–Siz, Rasûlullah (s.a.v) Efendimizin yapmadıkları bir şeyi nasıl yaparsınız?” dedim.

Ebû Bekir (r.a) beni iknâ için:

“–Vallahi bu hayırlı bir iştir!” dedi, talebine ısrarla devâm etti. Öyle ki, sonunda Allah Teâlâ, Hz. Ebû Bekir’in kabul ettiği bu iş hakkında benim kalbime de itmi’nan verdi, bu iş aklıma yattı.

Artık Kur’ân’ı sıkı bir şekilde araştırmaya başladım... (Buharî, Fedâilu’l-Kur’ân 3, 4, Tefsir, 9/20, Ahkâm 37; Tirmizî, Tefsir, 9/3103)

KUR'ÂN NASIL KİTAP HÂLİNE GETİRİLDİ?

Hz. Ebû Bekir (r.a), Zeyd bin Sâbit (r.a) başkanlığında bir heyet teşekkül ettirdi ve yazılı Kur’ân sayfalarını iki kapak arasına toplattı. Bu heyetin çok sıkı, son derece güvenilir ve sağlam çalışma usulleri vardı. Meselâ bunlardan biri şöyleydi: Hz. Bilâl Medine sokaklarında gezerek îlânda bulundu. Elinde Kur’ân metinlerinin yazılı bulunduğu evraklar mevcut olan herkesin bunları, bizzat Peygamber Efendimizin imlâ ettirdiği ilk el yazılar olduğuna şahitlik eden iki şahitle birlikte Mescid’e getirmesi gerektiğini söyledi. Heyet zâten insanların ezberinde olan Kur’ân’ı, iki şahitle birlikte getirilen yazılı belgelerle mukayese etti ve Kur’ân’ı baştan sona bütün hâlinde yazıya geçirdi.

Bu heyet insanların elinde bulunan yazılı Kur’ân âyetlerini toplamamış olsalardı bile zaten Kur’ân’ın tamamını ezbere biliyorlardı. Bu usulle sadece bir sağlama yapmış oldular ve Kur’ân hakkında hiçbir şüphe ihtimali olmadığını gösterdiler.

Kaynak: Dr. Murat Kaya, Hz. Ebû Bekir'den 111 Hayat Ölçüsü, Erkam Yayınları, 2015

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.