Kola İçenlerde Görülen Hastalıklar

Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, kola tüketiminin zararlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Kola tüketiminin, kişinin hayatında sanıldığından daha fazla yer kapladığını bildiren Doç. Dr. Çoksüer, kolanın özellikle çocuklar, gençler ve yaşı ilerlemiş kişiler tarafından sıklıkla tercih edildiğini belirtti.

Çok sevilen kolanın zararlarının da olduğunu aktaran Doç. Dr. Çoksüer, "Kola içeriğindeki glikoz şurubu kalbin ve yüksek kolesterol ve tansiyon sorunlarıyla karşı karşıya kalmanız yol açabilir. Ayrıca böbrek, kemik hastalığı, astım ve diş problemlerine de yol açmaktadır. Aşırı kola tüketmek sperm sayısını ve kalitesini düşürerek kısırlığa yol açabilir" dedi.

ERKEKLERDE SPERM SAYISINI DÜŞÜRÜYOR

Dünya üzerinde en çok tüketilen içecek olan kolanın, içeriğinin yalnızca bilenen kısmıyla bile son derece tehlikeli olduğunun araştırmalar sonucu ortaya çıktığını vurgulayan Doç. Dr. Çoksüer; "Yeni bir araştırmada kolanın erkeklerin sperm kalitesini düşürdüğü iddia edildi. Kola erkekte, testosteron hormon dengesini bozarak, erkeklerde sperm sayısını ve hareketini önemli derecede azaltmaktadır. Bu da erkeklerde üreme fonksiyonlarını önemli derecede etkilemektedir. Kola, çok fazla şeker içermesinden dolayı obeziteye de davetiye çıkarır.

Yapılan çalışmalarda obez erkeklerde sperm sayısı normal kilolu erkeklere oranla yüzde 15 daha az olduğu saptanmıştır. Obezite riskinin artışına bağlı olarak da sperm sayısının azalması gebe kalma şansını azaltabilmektedir.

Güney Danimarka Üniversitesi'nde 2 bin 500 kişi üzerinde yapılan araştırmada alınan sperm örneklerinde üzerinde yaptığı incelemeler neticesinde, aşırı kola tüketiminin sperm kalitesini ciddi oranda düşürdüğünü ortaya çıkardı. Araştırmada günde bir litreden fazla kola içen gençlerin çok düşük sperm değerlerine sahip olduğunu gözlemledi.

Bu nedenle yazları serinlemek için içeceğiniz bir bardak kola yerine soğuk bir ayran veya meşrubat size hem aynı ferahlığı yaşatacak hem de sağlığınızı bu denli riske sokmayacaktır" diye konuştu.

 

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.