Klima Bakterisine Dikkat!

Bakımsız klimalardan yayılan bakteriler, akciğerlere yerleşiyor. ‘Lejyoner hastalığı’ olarak adlandırılan bu durum, zatürreye davetiye çıkartıyor.

Havaların ısınmasıyla birlikte bakımsız klimalar hastalık saçıyor. Uzmanlar, konforlu bir ortam yaratmak için kullanılan klimalarla ilgili uyarıyor. Havayollarına bulaşan bu mikroorganizmalarla oluşan klima hastalığının (lejyoner hastalığı), zatürre gibi ciddi solunum yolu hastalıklarına yol açtığını söylüyor. Memorial Antalya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Necla Songür, klima hastalığı ve tedavisi hakkında önemli bilgiler veriyor.

HAMAM DA TEHLİKELİ

Hijyeni ve temizliği iyi yapılmayan klimalar, lejyonella denilen bakteri üretiyor. Bu bakteri, sauna, hamam, jakuzi, fıskiye, havuz, duş başlığı gibi sulu ve nemli ortamlarda ya da klimalarda ürüyor. Solunum yoluna kolayca bulaşarak, ciddi hastalıkları beraberinde getiriyor. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde, üst solunum yolu hastalığı olarak kendini gösteriyor. Tedavi edilmediğinde de akciğere yerleşiyor. Zatürreye bile neden oluyor. Hatta bu bakteri, kişiyi komaya kadar götürebiliyor.

HALSİZLİĞİ DİKKATE ALIN

Klima bakterisine bağlı lejyoner hastalığında genellikle ateş ve halsizlik görülüyor. Bunu şu şikayetler takip ediyor:

  •  Eklem ağrısı,
  •  Geçmeyen kuru öksürük,
  •  Balgam çıkarma ihtiyacı ve balgam çıkarmada zorluk,
  •  Baş ağrısı,
  •  Bilinç bulanıklığı,
  •  Nefes darlığı,
  •  Uykuya meyilli olmak.

SU İLE BULAŞIR

Üst solunum yolu hastalıkları gibi belirti veren klima hastalığı, çok kısa bir süre içerisinde alt solunum yollarını tutarak, akciğerde iltihaplanmaya neden oluyor. Hem hava hem de şebeke suyu yoluyla bulaşabilen klima hastalığı, bağışıklık sistemi zayıf olan kişileri daha fazla etkiliyor. Bu kişilerin yaşadıkları ortamda ve yaz döneminde tatil bölgelerindeki klimaların kontrolünün yapılıp yapılmadığına dikkat etmesi gerekiyor. Aynı zamanda banyo, havuz ve termal tesisler gibi nemli ortamlardaki sistemlerin de hijyeninin yeterince sağlandığından emin olunması tavsiye ediliyor.

TEDAVİDE GECİKMEYİN

Hastalığın önlenmesi için klimaların uygun bir şekilde bakımlarının yapılması gerekiyor. Hastalığın tanı ve tedavisi için de doktorun hastayı özellikle klima hastalığı açısından değerlendirmesi önem taşıyor. Tanı konan hastalara antibiyotik tedavisi başlatılıyor. Özellikle erken dönemde başvuran hastalarda başarılı sonuçlar alınıyor.

50 YAŞ VE ÜZERİ TEHLİKE ALTINDA

Kimler tehdit altında;

  •  50 yaş üstü kişiler,
  •  Astım ve KOAH hastaları,
  •  Kanser tedavisi gören hastalar,
  •  Uzun süreli kortizon tedavisi gören hastalar,
  •  Organ nakli olmuş hastalar,
  •  Bebek ve çocuklar.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.