Kışın Vazgeçilmezi Olacak Şifalı Karışım

Limon, zencefil, tarçın ve balı farklı şekillerde karıştırarak kış boyunca sık sık kullanırız. Yemek.com ise, bu karışımın etkisini doruğa çıkaran farklı bir bitki ile bizleri tanıştırıyor: Yaban turpu!

Sağlığımızı korumak ve hastalıklara savaş açmak söz konusu olunca, doğa sınırsız kaynaklarını bize cömertçe sunuyor. Yemek.com’un Kış Şifası: Ağrıları Dindirirken Yağ Yakımını da Hızlandırdığı İddia Edilen Karışım başlığıyla paylaştığı şifalı tarif de, pek çok rahatsızlığa iyi geliyor. Kendini halsiz ve yorgun hissedenlerin şikayetlerini azaltıyor, öksürükten veya sırt ağrılarından yakınanlara iyi geliyor, yağ yakımını hızlandırıyor ve hafızayı güçlendiriyor.

Yaban turpuyla tanışın

Bu tarifin can alıcı noktası, içindeki zencefil, limon, tarçın ve bala eşlik eden yaban turpu. Ana vatanı Amerika olsa da ülkemizde de yetişen yaban turpu, içinde bolca C vitamini, magnezyum ve kalsiyum bulunduruyor. Şekli uzunca ve taze zencefili andıran bu bitki, kış mevsimi boyunca tezgahlarda bulunabiliyor. Tazesini bulamayanlar ise, güvendikleri bir aktardan toz halinde satın alabilirler.

Malzemeler

• 125 gram yaban turpu

• 2 santimetre boyunda bir parça taze zencefil

• 4 limon

• 3 yemek kaşığı bal

• 2 yemek kaşığı toz tarçın

Yapılışı

Yaban turpunu üzerindeki kabuğu incecik bir şekilde aldıktan sonra küçük parçalar halinde blendera koyun.

Üzerine taze zencefil parçasını da ekleyin ve 1 dakikayı geçmeyecek kadar kısa bir süre blenderdan geçirin.

Ardından limonların suyunu sıkın ve blenderdaki turp-zencefil karışımının üzerine ekleyin, blenderı 2-3 dakika çalıştırın.

Blenderdaki karışımı bir kavanoza alın ve son olarak içine bal ve toz tarçını ekleyin.

Bir kaşık yardımıyla iyice karıştırdıktan sonra karışımınız hazır.

Kullanım önerisi

Kavanozdaki karışımı bitene kadar günde iki kez bir yemek kaşığı kadar kullanın. Yemeklerden önce ya da spor yapıyorsanız spordan sonra kullanmanız etkisini daha hızlı görmenizi sağlayacaktır. Karışımı 3 hafta boyunca düzenli olarak kullandıktan sonra 1 hafta kadar ara verin. Ardından ihtiyaç duyarsanız yeniden başlayabilirsiniz.

Doğal karışımlar herkesin bünyesinde farklı etki gösterebileceğinden, özellikle ciddi bir rahatsızlığınız varsa, bu karışımı doktora danıştıktan sonra kullanın.

Kaynak: saglikaktuel.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.