Kahvaltıda Tüketilecek Gıdalar Nelerdir?

Kahvaltıdan aşırı doymuş bir şekilde kalkılmaması gerektiğini belirten Dr. Fevzi Özgönül, kahvaltıda mutlaka tüketilmesi gereken besinleri açıkladı.

"Kahvaltı yaparken lütfen kendinizi zorlamayın. Sofradan lüzumsuz aşırı dolmuş bir mideyle kalkmayın" açıklamasında bulunan Dr. Fevzi Özgönül, "Beden kahvaltı sonrası asla rahatsızlık hissetmiyor olmanız gerekir. Eğer kahvaltıdan sonra sofradan kalktığınızda rahatsızlık hissediyorsanız, bir yerde yanlış yapıyorsunuz demektir" şeklinde konuştu.

KAHVALTI SOFRALARININ OLMAZSA OLMAZ 8 BESİNİ

1- Karbonhidrat: Kahvaltınızda mutlaka günlük enerjiniz için gerekli olan karbonhidrat olmalı. Fakat bunu daha çok tam tahıllı bir dilim ekmek veya malzemesi bol olan bir dilim börek olarak veya çok seviyorsanız yarım simit ile almanızda yarar var. Eğer bal ve reçel tercih ederseniz çok aşırı şeker yüklendiğinizden dolayı sindirim sisteminizi tembelliğe devam ettirirsiniz. Amacımız sindirim sisteminizi güçlendirmek ve yediğiniz her gıdayı sindirebilecek vaziyete getirmektir.

2- Süt ürünleri: Kahvaltınızda mutlaka peynir gibi bir süt ürünü bulundurmalısınız. Nasıl bir inşaatta kum ve çimento yanında kirece de ihtiyaç varsa kahvaltıda da diğer kahvaltılıklar yanında süt ürünlerine de ihtiyaç vardır. Peynir miktarı kişinin ihtiyacına göre ve zevkine göre farklılıklar gösterebilir. Bu nedenle miktara ve çeşide bağlı kalmaksızın sizin için önemli olanın bir çeşit peynirin de kahvaltı sofranızda yerini almasıdır.

3- Zeytin: Zeytin de kahvaltıda önemli bir yiyecektir. Zeytinin de çeşidi ve miktarı tamamen kişiye özeldir. Hatta kişinin zaman içerisinde isteğine bağlı da değişebilir. Fakat benim önerim her kahvaltı masasında mutlaka olması gereken bir yiyecek maddesidir.

4- Yumurta: Yumurta ise yine olmaz ise olmazlarımız arasında yer alır. Eğer göbek ve basenlerimizden kurtulmak istiyorsak öncelikle bedenimizin yapısının sağlamlaşması gerekir. Bu nedenle beden yapı taşı olan protein önemlidir. Yumurta ise kahvaltı sofranızdaki en önemli protein kaynaklarından birisidir.

Yumurtayı ister rafadan ister haşlama isterseniz de yağda kızartma olarak yapabilirsiniz. Çok çeşitli şekilde yumurtayı tüketebilirsiniz. Omlet yapmanızdan tutun da menemen dahi yapabilirsiniz. Hatta çılbır gibi çok farklı pişirme yöntemlerini de kullanarak farklı bir tat yakalayabilirsiniz.

5- Kuru kayısı: Kahvaltıda kuru kayısı,kuru incir veya hurma yemenizi de öneriyoruz. Eğer kabızlık gibi bir probleminiz varsa bu saydıklarımdan her sabah 2-3 adet yiyebilirsiniz. Fakat kabızlık probleminiz yoksa 2-3 günde bir yeseniz de olur.

6- Yeşillik: Kahvaltıda yeşillikler de hem hazmın kolaylaşmasını hem de ekstra vitamin ve mineral ihtiyacının karşılanması için önemlidir. Unutmayın yeşil sebzelerde de bitkisel proteinler ve karbonhidrat kaynağı da vardır. Kahvaltımızı ne kadar çeşitlendirirsek hem hazmını kolaylaştırır hem de daha çeşitli besin maddeleri almış olmamızdan dolayı bedenin kendisini yapılandırmasını kolaylaştırmış oluruz.

7- Meyve: Mevsim Meyveleri kahvaltının bir bakıma olmaz ise olmazlarından birisidir. Her türlü mevsim meyvesini iyice yıkadıktan sonra kabukları ile birlikte yememizde hiç bir sakınca yoktur. Meyveler vitamin ve mineral deposu olarak anılsa da içerdikleri yüksek oranda lif ile sindirim işlevini de rahatlatırlar. Bu nedenle kahvaltı masamızda az da olsa meyveye yer açmamız sağlıklı beslenmemiz açısından önemlidir. Zaten bir avuç dolusu meyveden daha çok yememenizi de tavsiye ediyorum.

8- Badem, fındık ve ceviz: Badem, fındık ve ceviz, bebeklerdeki anne sütü kadar önemlidir. Bu yağlı tohumların içerdiği fito kolesterol kaynağı hem kan kolesterol düzeyini dengeleyecek hem de kolajen ve elastin fibiril üretimine katkıda bulunacaktır. Aynı zamanda yüksek enerji içerdiği için az yediğimiz ekmek hamur işi türü gıdaların da eksiğini kapatarak tatlı ve hamur işi isteğimizi engelleyecektir.

Dr. Fevzi Özgönül son olarak, "Bu tür bir kahvaltı yaptığımızda miktarını ve çeşidini kendimize göre ayarlayarak çok iyi doyarız ve bu kahvaltı bizim beslenmemizi ve akşama bedenimizin tekrar yapılanmasını sağlar" diye konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.