Kadınlara Özel Cuma Dersleri Başlıyor

Diyanet İşleri Başkanlığınca Kur'an kurslarında, cuma günleri kadınlar ile hafta sonları ise camilerde çocuklara yönelik Kur'an-ı Kerim ile temel dini bilgiler dersleri verilecek.

Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğünce yaygın din eğitimi faaliyetleri kapsamında düzenlenecek "Camilerde Kur'an Öğretimi Hafta Sonu Kur'an Kursları" ile kadınlara özel "Cuma dersleri" programları şubat ayı itibarıyla başlayacak.

Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç, camilerde yürütülen irşat hizmetlerinin yanı sıra yaygın din eğitimi faaliyetlerine ilişkin bilgi verdi.

Diyanet İşleri Başkanlığının sahih bilgiye dayalı din eğitimini merkeze koyan bir anlayışla çalıştığını belirten Dinç, toplumsal talepleri dikkate alan, ihtiyaç odaklı bir yaklaşımla gerçekleştirilen yaygın din eğitimi faaliyetlerinin geliştirilmesini ve çeşitlendirilmesini önemsediklerini ifade etti.

Dinç, yaygın din eğitimi kapsamında cami ve Kur'an kursları, hafızlık, yaz ve ihtiyaç odaklı Kur'an kursları ile değerler eğitimini esas alan 4-6 yaş grubu Kur'an kursları gibi farklı eğitimlerin yapıldığını aktardı.

Cami ve Kur'an kurslarının, toplumun dini ve manevi hayatının şekillenmesi ile milli birlik ve beraberliğin güçlendirilmesinde önemli katkılar sunduğunu dile getiren Dinç, "Yaz Kur'an kurslarına gelen öğrencilerin Başkanlığımızca sunulan din eğitimi faaliyetlerinden yıl içerisinde de istifade edebilmelerini amaçlayan hafta sonu Kur'an kursları ile cuma günlerinin anlamına uygun bir şekilde değerlendirilmesini amaçlayan cuma dersleri programlarının düzenlenmesine ilişkin çalışmalar tamamlandı. Kurslarımızı inşallah şubat ayı itibariyle başlatmayı planlıyoruz." bilgisini verdi.

HAFTA SONU KURSLARI 4 SAAT

Yaz döneminde düzenlenen kurslara katılan öğrencilerin yıl içerisinde de yaygın din eğitimi faaliyetlerine devam etmelerini hedeflediklerini vurgulayan Dinç, şu değerlendirmede bulundu:

"Temel amacımız, çocuklarımızın cami ile olan iletişimlerinin güçlendirilmesi, yaz kurslarında ve okullarda öğrendikleri bilgilerinin geliştirilmesidir. Hiç şüphesiz bu anlamda yapılan çok güzel ve başarılı uygulamalar var. Programın bu çerçevede yapılan çalışmaların uygulama birliği içerisinde daha sağlıklı bir zeminde yürütülmesine katkı sağlayacağı kanaatindeyiz.

Hafta sonları 4 saat olacak kurslar, eğitim-öğretime uygun şartları taşıdığı müftülükçe belirlenen camilerde uygulanacaktır. Program kapsamında, Kur'an-ı Kerim'i güzel okuma, sure ve dua ezberleme, abdest, namaz gibi ibadetlerin öğretilmesi yanında Kur'an-ı Kerim'den kıssalar, Hz. Peygamber'in ve Sahabe-i Kiram'ın örnek hayatından kesitler ve İslam ahlakına dair konu başlıklarına yer verilecektir."

VATANDAŞLARIN İHTİYAÇLARI DİKKATE ALINDI

Dinç, ihtiyaç odaklı Kur'an kurslarına çok sayıda vatandaşın katıldığını ve öğrencilerin çoğunluğunun kadın olduğunu belirterek, cuma derslerinin ihtiyaç odaklı Kur'an kursları ek öğretim programları kapsamında hazırlandığını anlattı.

Bu programın vatandaşların ilgi, ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda düzenlendiğini bildiren Dinç, şöyle konuştu:

"Dini hayatımız ve birlik, beraberliğimizin önemli unsurlarından biri olan cuma günlerinin, anlamına uygun bir şekilde değerlendirilmesine katkı sağlamayı, insanı ve yaşanan hayatı anlamlı ve değerli kılan davranışlar konusunda farkındalık kazandırmayı amaçlıyoruz. Yerel talepler doğrultusunda cuma öğleden önce veya sonra uygulanabilecek programa, kız Kur'an kurslarındaki eğitim faaliyetlerine devam eden öğrencilerimizin yanı sıra kurs faaliyetlerimize uzun süreli katılma imkanı bulamayan hanım kardeşlerimiz de katılabileceklerdir. Kur'an tilavetiyle başlayacak program, haftanın konusunun işlenmesi ve ardından yapılacak dua ile sona erecek. Cuma derslerinde, Kur'an ve sünnetin önemi, inanç ve ibadet konularının yanı sıra çocuk ve gençlerle iletişim, anne ve babaya karşı görevler, akrabalık hukuku, güzel ahlak, birlikte yaşama ahlakı ve kardeşlik hukuku gibi konular da anlatılacak."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.