İsrail Zulmü Genişliyor

İsrail, Batı Şeria ve Kudüs'te artan gerilimin ardından Filistinliler aleyhine yeni düzenlemelere imza attı.

İsrail devlet radyosunun haberine göre, Batı Şeria'daki gerginliğin artmasının ardından acil olarak toplanan güvenlik kabinesi, Filistinlilere yönelik bazı uygulamalarda yeni düzenlemeler yapılmasına karar verdi.

Yeni düzenlemeler kapsamında "Batı Şeria ve Kudüs'te çeşitli gerekçelerle evlerin yıkılmasında acele etme, idari tutukluluğun kapsamını genişletme, Batı Şeria ve Kudüs'teki güvenlik önlemlerini artırma, Eski Şehir ve Harem-i Şerif'ten uzaklaştırma" gibi uygulamaların yer aldığı ifade edildi.

Öte yandan dün akşam saatlerinde, İsraillilere yönelik saldırıların durdurulmasını isteyen binlerce Yahudi, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun evinin önünde gösteri düzenledi.

Kanal 1 televizyonunun haberine göre göstericiler hükümetten söz konusu saldırıların faillerine en etkili şekilde karşılık verilmesini ve İsraillilerin güvenliğinin sağlanmasını istedi.

İSRAİL GEÇEN YIL ÖLDÜRDÜĞÜ FİLİSTİNLİLERİN EVLERİNİ YIKTI

Bu arada İsrail güçlerinin, geçen yıl İsraillilere yönelik saldırıları nedeniyle öldürülen 3 Filistinliden 2'sinin evlerini yıktığı, birinin evini ise betonla doldurarak kullanılamaz hale getirdiği bildirildi.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail askerleri, Kudüs'ün güneyindeki Cebel el-Mukebber beldesinde, geçen yıl öldürülen Gassan Ebu Cemel ile Muhammed Caabis adlı Filistinlilerin evlerini yıktı, Es-Sevri mahallesinde de Mutez Hicazi isimli Filistinlinin evinin içine hazır beton doldurarak kullanılamaz hale getirdi.

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, "Ebu Cemel, Caabis ve Hicazi'nin evlerine yönelik yıkım ve betonla doldurma kararının Savunma Bakanı Moşe Yaalon tarafından alındığı" belirtildi.

Ebu Cemel ve bir yakını, 2014 yılında, Batı Kudüs'te, bir sinagogdaki Yahudilere ateş açarak 5'ini öldürmüş, Caabis de kullandığı bir buldozerle Yahudilere saldırmış 2'sini öldürmüş, bazılarını da yaralamıştı. Hicazi ise Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyen aşırı Yahudi Haham Yehuda Klik'e ateş ederek ağır yaralamıştı. Söz konusu 3 Filistinli de düzenledikleri saldırıların ardın İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülmüştü.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.