İsrail Polisi Mescid-i Aksa'nın İmamlarına Saldırdı

Kubbet'us Sahra’ya baskın düzenleyen İsrail polisi, Mescid-i Aksa’nın imamlarına ve görevlilerine saldırdı, Mescid-i Aksa’nın tüm kapılarını kapattılar.

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi Sözcüsü Firas Dibs basın mensuplarına yaptığı açıklamada, İsrail polislerinin, Mescid-i Aksa’nın içindeki Kubbetu’s Sahraya baskın düzenleyerek, Harem-i Şerif’in imamlarına, görevlilerine ve ibadet için içeride bulunanlara saldırdığını belirtti.

Dibs, Kudüs Şeriat Mahkemesi Başkanı ve Kudüs İslami Vakıflar İdaresi Başkadısı Şeyh Vasıf el-Bekri ile Mescid-i Aksa Vakfı Müdürü Şeyh Ömer el-Kisvani’nin de İsrail polisi tarafından darp edildiğini kaydederek, Mescid-i Aksa’da gerilimin tırmandığını belirtti.

AKSA’NIN TÜM KAPILARI KAPATILDI

Mescid-i Aksa için acil harekete geçilmesi çağrısı yapan Dibs, Mescid-i Aksa’nın tüm kapılarının kapatıldığını söyledi.

Öte yandan Kudüs İslami Vakıflar İdaresi tarafından basına dağıtılan fotoğraf ve görüntülerde, çok sayıda İsrail polisinin Harem-i Şerif’in avlularında ve Kubbetu's Sahra’nın etrafında koşuşturduğu görülüyor.

Vakıflar İdaresi, ayrıca 3 Filistinlinin de İsrail polisince gözaltına alındığına ilişkin fotoğrafları basın mensuplarıyla paylaştı.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, Mescid-i Aksa’nın içindeki İsrail polis karakolundan henüz bilinmeyen bir nedenle dumanlar yükseldi.

Görgü tanıkları ayrıca, İsrail polisinin, Filistinli gençler tarafından havai fişeklerle saldırıldığını ileri sürerek Kubbetu's Sahra'ya baskın düzenlediğini belirtti.

İsrail polis helikopteri, Mescid-i Aksa'nın içinde bulunduğu Eski Şehir bölgesi üzerinde tur atarken, Harem-i Şerif'teki gerilim de devam ediyor.

İSRAİL POLİSİNDEN MESCİD-İ AKSA'DA PROVOKATİF HAREKET

İsrail Tarihi Eserler Kurumu'ndan bir heyetle dün Mescid-i Aksa'nın Rahmet Kapısı'na gelen bir grup İsrail polisi, Rahmet Kapısı'ndaki mescide postallarıyla girmişti.

Harem-i Şerif'e baskın düzenleyen fanatik Yahudilerle kutsal mabede giren İsrailli yetkililer, polis korumasında Rahmet Kapısı'nın iç alan ölçümlerini alarak fotoğraflarını çekmişti.

İsrailli yetkililerin Rahmet Kapısı'ndaki "çalışmalarını" durdurmak isteyen Mescid-i Aksa görevlilerini engelleyen İsrail polisi, Rahmet Kapısı'nda gerginlik yaşanmasına neden olmuştu.

RAHMET KAPISI'NIN AÇILMASI

İsrail güçleri, 2003'ten bu yana giriş ve çıkışlara kapalı tutulan Mescid-i Aksa'nın doğu surlarındaki Rahmet Kapısı'na inen merdivenlerin başındaki kapıyı 17 Şubat'ta zincirlemişti.

Bunun üzerine 18 Şubat'ta Mescid-i Aksa'da toplanan bir grup Filistinli genç kapıyı kırmış, İsrail polisi gençlerden bazılarını gözaltına almış, Harem-i Şerif'in kapılarını bir süreliğine kapatmıştı.

İsrail polisi 19 Şubat akşamı da Rahmet Kapısı'nda nöbet tutan Filistinli cemaate saldırmış, çıkan olaylarda çok sayıda kişi yaralanmış, bazıları gözaltına alınmıştı.

Filistinliler, 16 yıl aradan sonra ilk defa 22 Şubat'ta Mescid-i Aksa'daki Rahmet Kapısı'nın içinde cuma namazı kılmıştı.

"ARTIK İSRAİL'İN BU PERVASIZLIĞINA 'DUR' DEMEK GEREKİYOR"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsrail polisinin Mescid-i Aksa'daki saldırılarıyla ilgili, "Artık İsrail'in bu pervasızlığına 'dur' demek gerekiyor. Kutsal mekanlarımıza bu kadar pervasızca saldırmalarını biz kabullenemeyiz ve tüm dünyanın buna tepki göstermesi gerekiyor" dedi.

Bakan Çavuşoğlu, "Maalesef bugün Amerika'nın da cesaretlendirmesi sonucu İsrail'in bu konulardaki saldırganlığı artmıştır. Tüm bunları konuşuyoruz, peşindeyiz. Kutsal ve milli davalarımızı bırakmayız" ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

BENZER HABERLER

İslam ve İhsan

YAHUDİLİK VE SİYONİZM TARİHİ

Yahudilik ve Siyonizm Tarihi

YAHUDİLER İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER

Yahudiler İle İlgili Ayet ve Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.