İslam'da Çalışmanın Önemi Nedir?

İslam dininde tenbellik, zillet, dilencilik, başkasına yük olmak yoktur. Müslüman kendi el emeğinin en tatlı ve helal rızık olduğunu bilerek çalışır, çalışkandır. Alan el olmaktan ziyade veren el olmak müslümanın şiarıdır. Bu binaen bir müslümanın hayatında iş ve ibadet...

Saadetin temeli çalışmadır. Durağanlıkta büyük sıklet, harekette bereket vardır. Allahu Teala dünya idaresini sayü amel kanununa bağlamış bu hakikati yerinde görmek için de imtihan alemini var etmiştir.

Kainat büyük bir aile olarak bütün efradıyla harıl harıl çalışmakta, güneş, ay, yıldızlar, bulut, deniz, rüzgar, ağaç hülasa börtü böcek her varlık çalışmakta ve hayatı için çırpınmaktadır.

Peki insan ne yapıyor?

Zübdei alem olan insanın tembel tembel oturması ne acı ve hazindir. Hele bir de kendi beceriksizliğini müslümanlığa yükleyen yok mu? İnsan toprakta biteviye çabalayan karınca ile sonsuz maviliklerde cılız kanatlarıyla çalışan arılardan ibret almalıdır.

Peygamberler başta olmak üzere, bütün büyükler, kıymetli insanlar çalışmayı ihmal etmemişler; hayatta birer meslek sahibi olmuşlardır.

Hazret-i Adem aleyhisselam çiftçi.. Hazret-i İdris aleyhisselam terzi.. Hazret-i Nuh aleyhisselam marangoz.. Hazret-i İbrahim aleyhisselam dokumacı.. Hazret-i Davud aleyhisselam demirci.. Hazret-i Şuayb aleyhisselam ayakkabıcı.. Hazret-i Yakup aleyhisselam kervancı.. Hazret-i Zekeriyya aleyhisselam ile Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz de tüccar idiler. Ashabı Kiramdan her birisi bir işle meşgul oldular. Büyük alimlerden İmam-ı Azam ipek tüccarı idi. Bunları sayıp yazıya geçirmeye çalışsak kitaplar almaz.

Dinimiz çalışmayı nafile ibadetten sevaplı tutmuş; kenara uzlete çekilen dervişten, çalışanı üstün saymıştır. Vaktiyle İsa aleyhisselam bir kişiye rastlamış; ona ne iş yaparsın diye sormuş. O da: “İbadetten başka işim yok” deyince, Hazret-i İsa aleyhisselam: Sana kim bakıyor diye sormuş.. O da kardeşim bakıyor deyince, Hazret-i İsa aleyhisselam: O halde kardeşin senden daha ibadet ehli imiş cevabını vermiştir.

İslam dininde tenbellik, zillet, dilencilik, başkasına yük olmak yoktur. Hazret-i Ömer efendimiz bir sohbetinde: Sizden herhangi biriniz köşeye çekilip, “Allah’ım bana rızık ver” diye tenbel tenbel beklemesin. Pekâlâ bilirsiniz ki: gökyüzü altın, gümüş yağdırmıyor, buyurmuşlardır.

Kur’ân-ı Kerimde: “Orada hem siz insanlar için, hem rızkını sizin vermediğiniz daha nice yaratıklar için geçimlikler meydana getirdik.” (Hicr suresi, 20) buyrulmaktadır.

Bir hadis-i kudside şöyle buyrulmuştur: “Ey kulum!.. Elini kımıldat, rızkını indireyim.”

Çalışan Allah’ın sevgilisidir.

Çalışmalarda dünya ve ahiret ayırımı yapılmamalı, dinimizin dünyamız içinde olduğu hep hatırda tutulmalıdır. Dualarımız şu meyanda olmalı: “Allahım! Sıkıntı ve hüzünden, aczü tenbellikten, korkaklık ve pintilikten, artan borçtan, insanların horgörmesinden sana sığınırım.”

Kaynak: Ali Büyükçapar, Altınoluk Dergisi, 2009 - Ocak, Sayı: 275, Sayfa: 013

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.