İslam İşbirliği Teşkilatı Mescid-i Aksa İçin Toplandı

İslam İşbirliği Teşkilatı Daimi Temsilciler Komitesi, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik artan ihlallerini ve hukuksuzluklarını görüşmek üzere olağanüstü toplandı. Suudi Arabistan'ın Cidde kentindeki toplantıda Filistin Dışişleri Bakanlığı Vekili Ceredat ise Mescid-i Aksa'nın 50 yıldan bu yana ilk kez İsrail tarafından kapatıldığına dikkati çekti.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Daimi Temsilciler Komitesi, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri ve hukuksuzluklarını görüşmek üzere Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde olağanüstü toplandı.

Olağanüstü toplantı, İİT Genel Sekreteri Yusuf el-Useymin'in açılış mesajının, Filistin ve Kudüs İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Semir Bekir Ziyab tarafından okunmasıyla başladı.

Useymin mesajında, mukaddes Mescid-i Aksa meselesinin, hiçbir müsamaha ve ihmal kabul etmeyen "kırmızı çizgi" olduğunu ifade ederek, Aksa'ya yönelik herhangi bir zararın bölgede istikrarı sarsacak çok ciddi yansımaları olacağını vurguladı.

Aksa'da yaşananların "işgal gücü İsrail tarafından planlanmış" olduğu belirtilen mesajda, İsrail'in bununla İbrahim Mescidi'ndeki gibi zamansal ve mekansal bölünmeyi hedefleyerek Aksa'ya tamamen el koymaya çalıştığını aktardı.

"Gerçek şu ki, İsrail her gün uluslararası meşruiyet kararlarına meydan okuyor, onları hiçe sayıyor." ifadelerini kullanan Useymin, mukaddes mekanları ve kenti tüm İslam alemi adına savunan Kudüs halkı başta olmak üzere tüm Filistinlileri selamladı.

Filistin Dışişleri Bakanlığı Vekili Teysir Ceredat ise 14 Temmuz'da vuku bulunan olayın ardından Mescid-i Aksa'nın 50 yıldan bu yana ilk kez İsrail tarafından kapatıldığına dikkati çekti.

İsrail'in kutsal toprakları ve Mescid-i Aksa'yı tamamen kontrol altına almayı hedeflediğini ifade eden Ceredat, şöyle devam etti:

"Filistinli gençlerin ve yaşlıların kanları Mescid-i Aksa'nın kapı ve bahçesinde akmaya devam ediyor. Filistinli gençler hayatlarını kaybetti. Onlarcası tutuklandı. Halkımız İsrail rejiminin kutsal mekanlara ve özellikle Mescid-i Aksa'ya karşı uyguladığı hukuksuz uygulamalar karşısında mukaddesatını korumak için destansı bir mücadele verdi ve vermeye devam ediyor. Kudüs'teki Müslümanlar, alimler ve kanaat önderlerinin çağrısıyla İsrail'in Mescid-i Aksa'yı kontrol altına alma girişimini başarısız kılmak için Aksa'nın kapılarına konulan dedektörlerin kaldırılması için gösteriler düzenlemeye, namazlarını metal dedektörlerden geçmeyi reddederek kapılarda kılmaya başladı. İsrail ise halkın bu haklı taleplerine karşı sert müdahalede bulunarak bazı kişilerin şehit olmasına, birçoğunun ise yaralanmasına neden oldu."

"İİT Dışişleri Bakanları icra komitesi 1 Ağustos'ta İstanbul’da olağanüstü toplanacak"

Türkiye'nin İİT Daimi Temsilcisi Büyükelçi Salih Mutlu Şen de konuşmasında Harem-i Şerif'in önemini vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin ile dayanışma mesajını hatırlattı.

İİT Dışişleri Bakanları İcra Komitesi'nin de aynı gündemle haftaya İstanbul'da olağanüstü toplanacağını belirten Büyükelçi Şen, şunları söyledi:

"Harem-i Şerifin tarihi statüsü ve kudsiyeti Ortadoğu’nun ötesinde istikrarın kilidini oluşturmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımız, 'İİT İslam Zirvesi Başkanı' sıfatı ile İİT’nin kurulduğu 1969 yılında olduğu gibi İslam dünyasının aynı birlik ve dayanışma ruhu içinde Filistinli kardeşlerimiz ile beraber olduğunu vurgulamıştır. Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun girişimi ile İİT Dışişleri Bakanları İcra Komitesi 1 Ağustos'ta İstanbul’da olağanüstü toplanarak Mescid-i Aksa ile ilgili konuları görüşecek."

Kaynak: gzt.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.