İslam Bilim Tarihi Genç Nesillere Aktarılıyor

Türkiye’nin TÜBİTAK destekli ilk Bilim Merkezi’ni Konya’ya kazandıran Konya Büyükşehir Belediyesi, İslam medeniyetinin insanlığın bilimsel mirasına katkılarını genç nesillere anlatmak amacıyla “İcatlar ve Mucitler” projesini hayata geçiriyor.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Bilim Merkezi’nin Konya’yı bilimin de merkezi yapma konusunda önemli bir yatırım olduğunu belirterek, görsel zenginliği ve estetiğiyle dünyadaki en önemli bilim merkezlerinden birine sahip olduklarını söyledi.

Bilim Merkezi’nin sergilerin yanında planetaryumu, gözlem kulesi, kütüphanesi ile bilim meraklılarından yoğun ilgi gördüğünü kaydeden Başkan Akyürek, İslam dünyasındaki büyük bilim insanlarını ve icatlarını tanıtmak, insanlığın bugün ulaştığı seviyede katkılarını göstermek amacıyla “İcatlar ve Mucitler” projesini başlattıklarını kaydetti.

Geleceğin teminatı olan çocukların geçmişi tanımasının son derece önemli olduğunu vurgulayan Başkan Akyürek, “Bu proje dünyada bir ilk olma özelliğini taşıyor. ‘İslam Bilim Tarihi’ ilk defa çocuk kitabı olarak tanıtılacak ve anlatılacak. Kitap için metinler, yeniden oluşturulan teknik çizimler ve minyatürler, alanında uzman bilim insanları tarafından titizlikle üzerinde çalışılarak meydana getirildi. Şehrimiz için hayırlı olsun” dedi.

KİTAPLARIN BASIMI YAPILDI

Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal Dairesi tarafından İcatlar ve Mucitler Projesi kapsamında ilk kitap olarak İslam bilim tarihinin en önemli şahsiyetlerinden büyük mucit El- Cezeri, ikinci kitap olarak Barbaros Hayreddin Paşa, üçüncü kitap olarak ise; El- Cevheri, İbni Firnas, Hezarfen Ahmed Çelebi ve Lagari HASAN Çelebi’nin icatlarından kesitler sunulduğu ‘Uçmak İstiyorum’ kitabı Türkçe ve İngilizce olarak basıldı. Kitaplar, Bilim Merkezi’ni ziyarete gelen çocuklara hediye ediliyor.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.