İşitme Engelli Çocuklar Kur'ân-ı Kerim Öğreniyor

Kayseri Müftülüğü 4-6 yaş grubu işitme engelliler için düzenlenen kurslarda işaret diliyle Kur'an-ı Kerim öğretiliyor. Ayrıca kursta çocuklara dini simgeler ve sembollerle değerler ve ahlak eğitimi de veriliyor.

İl Müftüsü Şahin Güven,açıklamada, bu yıl Kayseri'de 4-6 yaş grubu yaklaşık 2 bin 500 işitme engelli öğrenciye, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Kur'an kurslarında eğitim verdiklerini söyledi.

Çocuklara boyama kitapları, oyun hamurları gibi materyallerle Kur'an-ı Kerim ve dini bilgiler öğrettiklerini anlatan Güven, "Ayrıca kursumuzda değerler ve ahlak eğitimi diyebileceğimiz dersler de vermekteyiz. Yaşları ilerlemeden bu eğitimleri işitme engelli yavrularımıza vermek istiyoruz. Dini simgelerle, sembollerle çocukların zihin dünyalarını işlemeye çalışıyoruz" diye konuştu.

Güven, işitme engelli çocukları evlerinden özel servisle alıp tekrar evlerine teslim ettiklerini söyledi.

TÜRKİYE'DE BİR İLK

Kursun, bu yaş grubun için Türkiye'de bir ilk olduğunu anlatan Güven, çocukların kreşlerdeki gibi eğitim gördüklerini dile getirdi.Güven, çocuklara Arapça harfleri görsel etkinliklerle öğrettiklerini ve ellerini güçlendirme, görsel zeka geliştirme gibi eğitimler verdiklerini belirterek, "Çocuklarımız kurslarda sadece Kur'an-ı Kerim eğitimi değil ahlak eğitimi de alıyorlar. Kur'an-ı Kerim'i öğrenmek ve öğretmek bizim her Müslümana karşı olan görevimizdir. Peygamber Efendimiz 'Sizin en hayırlınız Kur'an-ı öğreten ve öğrenenizdir' diye buyuruyor. Bu sebeple bizler bütün kurslarımızda 4 yaşından başlayarak Kur'an eğitimi veriyoruz" ifadelerini kullandı.

İşitme engelliler Kur'an kursu öğreticisi Maşide Şişman, 4-6 yaş grubu işitme engelli çocukların kursa saat 09.00'da servisle geldiklerini ve 14.30'a kadar burada eğitim aldıklarını aktaran Şişman, şöyle devam etti: "Çocuklara, dini simgeleri, Kur'an-ı Kerim harflerini ve ahlaki değerleri öğretmeye çalışıyoruz. Çocuklarımıza çeşitli boyamalar yaptırıyoruz. Kesme çalışmaları, oyun hamurlarıyla Kur'an harflerini veya dini simgeleri öğretiyoruz. İşitme engellilerle 4 yıldır beraberim. Onların ruh dünyası, dünyaya bakış açıları çok farklı. Onların diğer insanlardan daha özel olduklarını düşünüyorum. Yaptıkları resimlerde, boyamalarda ruh dünyalarını yansıttıkları işlerde gerçekten çok farklı insan olduklarını görüyorum."

Maşide Şişman, engelleri nedeniyle ibadetlerini yapmakta zorlanan kişilere dini eğitim vermenin olağanüstü bir duygu olduğunu sözlerine ekledi.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.