İnsülin Direnci Nedir, Nasıl Anlaşılır?

Vücuttaki kan şekeri dengesini kuran insülinin sınırının dışına çıkması, insülin direnci sorununun başlangıcı olur. Peki, insülin direnci nedir? Kilo vererek insülin direnci düşürülür mü? İnsülin direnci diyeti nasıl yapılır? İşte İnsülin direnci ile baş etme yolları...

“Su içsem yarıyor” diyor musunuz? Ne yaparsanız yapın kilo veremiyor musunuz? Bu durum pek çok ciddi sağlık sorununa neden olabilen insülin direncine işaret ediyor olabilir.

İNSÜLİN NEDİR?

İnsülin; kas, yağ ve karaciğer gibi kan şekerini kullanan dokulara şekerin alınması ve kullanılmasını sağlayan, Pankreastan salgılanan şeker metabolizmasını düzenleyen bir hormondur. Dokularda insülin direnci varsa şekerin dokulara alınıp, kullanılması, yakılması zor olur. Bu durum daha çok insülin salınmasına yol açar. Normal şartlarda vücut şekeri 1 ünite insülin ile kontrol altına alabiliyorken insülin direnci olan hastalarda vücut 2-3 ünite insülin salgılamak durumunda kalır.  İnsülin direnci arttıkça, şeker kontrolünü sağlamak için insülin de artmış olur. Bu da vücutta gereğinden fazla insülin salgılanması anlamına gelir.

İNSÜLİN DİRENCİ NASIL DÜŞÜRÜLÜR?

İnsülin direnci, sağlıklı beslenmenize ve spor yapmanıza rağmen kilo almanıza sebep olarak gösterilebilir. Çünkü fazlasıyla salgılanan insülin, alınan gıdaların yağ olarak depolanmasına sebep olur. Giderek daha çok salgılanmak zorunda kalınan insülin zaman içinde pankreası yorar. Bu durum da zamanla pankreas yetmezliği ve diyabet hastalığına kadar gidebilen ciddi bir sorun çıkarabilir.

İNSÜLİN DİRENCİ BELİRTİLERİ

İnsülin direnci, tip 2 diyabet, hipertansiyon, lipid yüksekliği, polikistik over sendromuna eşlik eder. İnsülin direnci ile ilişkili metabolik durumun değerlendirilmesinde, açlık ve tokluk kan şekeri, HbA1c değerleri bakılmalıdır. Gerekli durumlarda şeker yükleme testi (oral glikoz tolerans testi)  yapılabilir.

İnsülin direncine sahip olan hastaların bel çevreleri çok önemlidir. Bel çevresi kadınlarda 80cm, erkeklerde 94cm üzerinde olan bireylerde;

Açlık kan şekeri 100mg/dl’den yüksekliği,

Kan basıncı 130-85mmhg üzeri veya hipertansiyon tanısı ile antihipertansif ilaç kullanımı,

Trigliserid düzeyi 150mg/dl’nin üzeri veya HDL-kolesterol(iyi kolesterol) kadınlarda 50mg/dl erkeklerde 40mg/dl’den düşüklüğü gibi kriterlerinden en az ikisi mevcut ise insülin direnci varlığı kabul edilerek değerlendirme yapılmaktadır.

İNSÜLİN DİRENCİ NEDİR?

İnsülin direnci olan kişilerde;

-Yemeğin ardından yenilen tatlının kişiye aşırı derecede ağırlık hissi ve uyku hali yaratması,

-Yemek sonrası ellerin titremesi ve terlemesi, bu durum şekerin düştüğünü göstermektedir.

-Sürekli açlık hissi,

-Hızlı kilo alınması,

-Yorgunluk hissi,

-Sık tatlı tüketme ihtiyacı,

-Bel çevresinde giderek genişleme,

-Boyun ve koltuk altı bölgelerinde esmerleşme,

-Karaciğerde yağlanma,

-Kadınlarda düzensiz regl dönemleri,

-Bu gibi semptomlar insülin direnci olmasına işaret eder. İnsülin direnci belirtilerini fark eder etmez mutlaka bir endokrinoloji ya da dahiliye uzmanına başvurulmalıdır.

İNSÜLİN DİRENCİNİN GÖRÜLME SEBEBİ NEDİR? 

İnsülin direnci genetik olması ile birlikte hareketsiz yaşam tarzı ve sağlıksız beslenme sonucunda oluşur. Özellikle ofis ortamında hareketsizlik ve fast food tüketimi kişileri obezite ile karşı karşıya getirmektedir. Fazla kalorili besinleri hızla tüketme sorunu, hareket azlığı ile birleşince bel çevresi yağlanmasını kaçınılmaz hale getirmekte; bu da insülin direnci sendromunun başlamasına neden olmaktadır.

İNSÜLİN DİRENCİ NASIL HESAPLANIR?

Kişi insülin direncinin olup olmadığını günlük rutinini sorgulayarak da anlayabilir. Buna göre bireyin kendinize sorması gereken sorular şunlardır;

*Fast food; çerez, cips, patlamış mısır tarzı besinleri tüketiyor muyum?

*Tansiyonum 140-90 üzerine çıkıyor mu?

*Düzenli spor veya egzersiz yapmama rağmen kilo vermemde problem oluyor mu?

*Bel kalınlığım fazla mı?

*Ailemde; diyabet veya kalp hastası, tansiyon yüksekliği, polikistik over hastası ve şişman birey var mı?

*Yemek sonra konsantrasyon güçlüğü, dengesizlik ve baş ağrısı yaşıyor muyum?

*Kolesterolüm yüksek mi?

*Ani olarak şeker yeme isteğim oluyor mu?

*Her yemekten sonra yorgunluk ve uyku hali hissediyor muyum?

*Açlık kan şekerimde yükseklik tespit edildi mi?

*Haftada 2 kereden az mı egzersiz yapıyorum?

Bu soruların cevabı evet ise insülin direnciniz var demektir. Oluşabilecek rahatsızlıkları ve kilo alımını durdurabilmek adına doktorunuza görünmeniz gerekir.

İNSÜLİN DİRENCİ TEDAVİSİ 

İnsülin direncinde beslenmenin yeri çok önemlidir. İnsülin direnci tedavisinde ilk adım yaşam tarzında değişiklik yapmaktır. Sağlıklı beslenme, egzersiz yapma ve düzenli uyku düzeni önemlidir. İnsülin direncine uyumlu diyet programları uygulanmalıdır. İnsülin direnci tedavisinde tıbbi beslenme tedavisi; bireyin yaşı, cinsiyeti, fiziksel aktivite ve yaşam şekline göre kişiye özgün olarak belirlenir.

İnsülin direnci diyeti tüm besin değerlerini dengeli bir şekilde içermelidir. Vücut ağırlığının 6 ayda yaklaşık %5-10’unun azaltılması hedeflenmelidir. Bireyin günlük mevcut kalori alımı hesaplanmalı ve ortalama 400-600 kcal azaltılmalıdır. Haftalık 0.5-1kg ağırlık kaybı hedeflenmelidir. Diyeti devamlılığı için lezzetli bir program hazırlanmalıdır. Program 4-6 öğünden oluşmalıdır. Günlük protein alımı toplam kalorinin %20-35’ini oluşturmalıdır. Proteinin yeterli miktarda alınması tokluk hissi ve yağsız vücut kitlesini koruması açısından önemlidir. Günlük kalorinin %25-35’i de yağlardan alınmalıdır. Günlük kalorinin %50-65’i de karbonhidratlardan alınmalıdır.

SPORUN İNSÜLİN DİRENCİNE FAYDASI NEDİR? 

Düzenli spor yapmak ve kilo vermek insülin direncini kıran en önemli faktörlerdir. Düzenli ve etkili spor yapanlarda insülin direnci, çok nadir genetik hastalıklar dışında olmaz. Spor yaparken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar da vardır. Yeterli kalp hızı artışına erişilmeli, hareketler arasında gereğinden fazla mola verip vücudu soğutmamalı, kişiye uygun spor yapılmalıdır. Beslenmede olduğu gibi egzersiz de kişiye özgü olmalıdır.

İNSÜLİN DİRENCİ HANGİ HASTALIKLARA SEBEP OLABİLİR?

İnsulin direncinin yüksekliği; yemek borusu, kalın bağırsak, safra yolları, pankreas, meme, rahim, yumurtalık, prostat, böbrek, mesane, tiroid ve lenf kanseri riskini artırdığı yapılan birçok bilimsel çalışmada gözlemlenmiştir. Ayrıca insülin direnci, şeker hastalığı, inme, kalp damar hastalıkları, ateroskleroz, hipertansiyon, karaciğer yağlanması, lipid yükseklikleri, polikistik over hastalığı ve infertilite gibi birçok hastalık için suçludur. Alzheimer (bunama) ile insülin direnci arasında bağ olduğu da saptanmıştır. Metabolik sendrom, insülin direnci, kan insülin yüksekliği, şişmanlık, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve koroner damarlarda tıkanıklık gibi çok ciddi problemlerle birlikte seyreder.

İNSÜLİN DİRENCİ DİYETİ NASIL YAPILIR? 

İnsülin direncinin kilo vermeyi zorlaştırdığı doğru. İnsülin direnci olanlar daha çok acıkır, hafif bir hareketle hemen yorulur. Ancak sabırla uygulanan sağlıklı bir beslenme programı ve düzenli yapılan spor programı ile zamanla bu zorluk yenilebilir, insülin direnci kırılır.

İNSÜLİN DİYET LİSTESİ

Uzman Doktor Canan Karatay’ın insülin direnci olan kimseler için vermiş olduğu diyet listesi;

Sabah kahvaltısı;

2 adet tam boy ceviz

Bol yeşillik

8-10 adet zeytin

1 kibrit kutusu peynir

Öğle yemeği;

7-8 kaşık sebze yemeği

Bol yeşillikli salata

Bir kase yoğurt

Akşam yemeği;

1 porsiyon balık-hindi-tavuk ya da köfte

Bol yeşillikli salata

Ara öğünler;

Bitki çayları içilebilir.

Kaynak: Haber7

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.