İnsansız Akıllı Sistemler Geliyor

Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, yeni nesil milli insansız akıllı sistemlerin gerek karada, gerek havada, gerekse denizde Türkiye'nin gücüne güç katacağını belirtti.

Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, yeni nesil milli insansız akıllı sistemlerin gerek karada, gerek havada, gerekse denizde Türkiye'nin gücüne güç katacağını belirtti.

Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ'nin (STM) oluşturduğu Türkiye'nin ilk teknolojik düşünce merkezi STM ThinkTech, "Dijitalleşen Dünyanın Yeni Askerleri: İnsansız ve Akıllı Sistemler" konulu panel düzenledi.

Panelde, savunma sanayisinde yapay zeka dönüşümü, insansız platformların yeni görev ve taktikleriyle geleceğin dahi robotları konuları ele alındı.

Panele, Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir ile Genelkurmay Genel Plan Prensipler Başkanı Korgeneral Yavuz Türkgenci ve İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan İnalhan katıldı.

Demir, burada yaptığı konuşmada, Müsteşarlığın savunma teknolojilerinde insansız sistemlere yönelik çalışmalara hız verdiğini söyledi.

Yeni nesil robotik sistemlerin, geleceğin savaşları ve terör tehditlerine karşı güçlü orduların sahip olması gereken önemli stratejik kabiliyetler arasında görüldüğüne işaret eden Demir, "İnsansız ve akıllı sistemler askerden önce gireceği yerlerde istihbarat amaçlı görüntü almaktan yakın destek koruma ve ateş desteğine, yüklendiği mühimmatı çatışma bölgesine ulaştırmaya kadar ciddi operasyonel katkılar sağlayacağı gibi, düşmanın dikkatini dağıtacak taktik görevleri de yerine getirebilecekler. Yeni nesil milli insansız akıllı sistemler gerek karada, gerek havada, gerekse denizde gücümüze güç katacak." dedi.

SAVUNMADA DİJİTAL DÖNÜŞÜM

STM Genel Müdürü Davut Yılmaz da STM'nin bilgi, birikim, teknolojik alt yapı ve insan kaynağı gücünü kullanarak Türkiye'nin yeni nesil yerli ve milli savunma sanayisinin gelişmesinde önemli bir rol üstlenmeyi hedeflediğini bildirdi.

Yeni nesil savunma sanayisinde artık dijital dönüşümün hızlı yaşandığı bir döneme girildiğini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Robotik teknolojilerin askeri alandaki uygulamaları insansız hava araçlarıyla başladı ve insansız sistemler giderek yaygınlaştı. Söz konusu sistemler, keşif, gözetleme, silahlı devriye, hassas güdümlü taarruz, arama kurtarma gibi operasyonel görevlerde yoğun olarak kullanılıyor. STM olarak, insansız ve akıllı sistemlerin geleceğin harekat ortamında nasıl görevler üstlenecekleri, gelişimleri ve yeni rollerini bu panelde ufuk açıcı fikirlerle ele almayı oldukça önemli buluyorum."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.