İnsanlığa Şifa Olacak 2 Şey

İbadet Hayatımız

İnsanlığa şifâ olan yegâne hayat düsturları; Kur’ân’dadır, Sünnet’tedir, asr-ı saâdettedir.

Cenâb-ı Hakk’a ne kadar yakınız, bunun muhasebesi içinde olmalıyız.

O’na kalben yakın olabilmek, ancak O’nun cemâlî vasıflarıyla ahlâklanabilmemiz ile mümkün.

Hayatlarımızı O’nun rızâsıyla te’lif edebilmek, ancak;

  • O’nun emir ve yasakları etrafındaki gayretlerimizle,
  • Kur’ân-ı Kerîm’e yakınlığımızla,
  • Kur’ân-ı Kerîm’e hizmetlerimizle,
  • Müslümanların derdiyle dertlenmemizle,
  • Gariplerin ve kimsesizlerin duâlarını alabilmemizle,
  • Bütün mahlûkātı kuşatacak şefkat ve merhametimizle,
  • Bilhassa yavrularımızı Kur’ân iklimi ve ahlâkı üzere yetiştirmemizle,
  • Esas tahsilin Kur’ân-ı Kerim tahsili olduğunun şuur ve idrâki ile mümkün…

Bunun için dilimizi şöyle duâ etmeye alıştırmalıyız:

“Yâ Rabbî! Duygularımı ve hislerimi rızân ile te’lîf eyle!..”

Görüldüğü üzere İslâm; sadece namaz, oruç ve hac gibi ibâdetlerden ibaret değildir. Kulluk vazifelerimiz, sadece ferdî, sadece bedenî veya sadece maddî vecîbelerden ibaret değildir.

Kulluk, hayatın her safhasını ihâta eder. Hayatın her noktası hakkında, İslâm’ın bir sözü vardır. Dînimiz mükelleflerin her fiilini; farz, vâcib, sünnet, mubah, haram ve mekruh gibi hükümlerle vasıflandırır. Hiçbir sahayı boş bırakmaz. Hayatın her sahasını mükemmelen tanzim eder.

Bu sebeple;

İslâm, hayatın hiçbir safhasında ve sahasında unutulmamalı ve terk edilmemelidir.

Bilhassa da mânevî yolculukta…

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2019 Ay: Haziran, Sayı: 172