İnsanın Manevi Yönü

İnsanın manevi yönü nasıl anlaşılır? Kısaca insanın manevi yönü...

İnsan vücûdu nasıl hârikalarla donatılmış ise, insanın mânevî yönü de hârikalarla doludur. İnsanın -Allah korusun- bir an için hâfızasını kaybettiğini düşünelim: Böyle olan insan, lehinde, aleyhinde olan şeyleri bilemez. Hiç bir şeyi aklında tutamaz. Hiç kimseyi tanımaz. Geleni, gideni, gireni, çıkanı bilemez. Kendisine iyilik yapanı, kötülük yapanı, dostu, düşmanı bilemez. Faydalıyı, zararlıyı bilemez. Bir yere gitse, evini bulamaz. Hiç bir şey öğrenemez.

UNUTMAMANIN FAYDALARI

Unutmaya gelince; unutma her ne kadar sevilmez ve istenmez ise de bir bakıma insan için bir nimettir. Eğer insan musîbetleri unutmasaydı, kini gitmez, bunları hatırından çıkaramadığı için dünyadan zevk alamazdı. Unutma olmasaydı, zâlimler, zulme, ara vermeden devam ederlerdi.

UTANMA DUYGUSUNUN ÖNEMİ

Utanma duygusu olmasaydı, insan her türlü kötülüğü açıkça işlerdi ve bu durum toplum hayatının felç olmasına sebep olurdu.

GADAP VE HASEDİN FAYDALARI

Normal kullanıldığı takdirde gadap ve hased duyguları da insanlar için bazı faydalar sağlar. Gadapta zararı giderecek kadar bir dereceye, hasette de gıpta derecesine kadar izin vardır.[1]

İNSANIN HUZUR BULMASININ NEDENİ

Yüce Allah insana ne kadar yaşayacağını ve ne zaman öleceğini bildirmemiştir. İnsan, ömrünün kısa olduğunu bilseydi, hayatta huzur bulamazdı.

Nesil yetiştirmek, mal mülk sahibi olmak için bir arzu duymazdı. Ömrünün uzun olduğunu bilseydi, nefsinin arzularına uyar, Allah’ın çizdiği hak sınırından dışarı çıkardı. Kötülüklere dalarak nefsini felâketlere sürüklerdi. Bu sebeple ölümün gizlenmesinde hayır vardır. Akıllı ve inançlı insanlar ölümün hemen gelivermesinden korkarak iyi amellere ve ibâdetlere riâyette titizlik gösterirler.

İnsanların farklı kabiliyetlerde yaratılması da dünya nizamının düzgün ve dengeli olması için gereklidir.[2] Bir insanın kolayca becerdiği bir şeyi bir diğeri beceremez. Onun kolayca yaptığını da öbürü yapamaz. İnsanların böyle farklı kabiliyetlerde yaratılmış olması, dünya hayatını kolaylaştırmaktadır. Her insan, kendi kabiliyet ve becerisine göre bir meslek seçmiştir. Böylece insanların farklı becerileri, çok çeşitli mesleklerin icrâ ve ifâsına yardımcı olarak dünya hayatını kolaylaştırır. Yoksa bir insanın her şeyi tek başına yapması mümkün değildir. Bu bakımdan insan, “Ben, neden falanın becerdiğini onun kadar iyi beceremiyorum” diye üzülmemeli, Allah’ın kendisine bahşettiği kabiliyet ve husûsiyetleri kendisi için yeterli görmelidir.

[1] İmâm Gazzâlî, g.e., s. 74-75.

[2] İmâm Gazzâlî, g.e., s. 76-77.

Kaynak: Prof. Dr. Mehmet Bulut, Delilleriyle İslam Akaidi, Erkam Yayınları

 

İslam ve İhsan

İMAN BAKIMINDAN İNSANLAR KAÇ GRUBA AYRILIR?

İman Bakımından İnsanlar Kaç Gruba Ayrılır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.