İngiltere'de Müslüman Karşıtı Haberlere Yaptırım

İngiltere Müslüman Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Mikdad Versi, İngiliz basınında yer alan İslam dini ve Müslümanlarla ilgili yanlış ve hatalı haberleri düzeltmek amaçlı proje başlattı.

İngiltere Müslüman Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Mikdad Versi, İngiliz basınına yaptığı açıklamada, yanlış haberlerin aşırı sağ görüşlü kişiler tarafından hemen benimsendiğini ve bunun Müslüman karşıtı tepkilerin artmasına neden olduğunu kaydetti.

Versi, proje kapsamında bugüne kadar İngiliz basınında yer alan yaklaşık 20 haberi düzelttirdi. Bir o kadar daha yanlış haberi ülkedeki basın ombudsmanı Bağımsız Basın Standartları Örgütüne (Ipso) şikayet eden Versi, yanlış haber yapan bazı kurumların mağdurlara tazminat ödemesini de sağladı.

Versi’nin düzelttiği haberler arasında İngiltere’nin en çok satan tabloid gazetesi Sun’ın “Süpermarket terörü: Silahlı adam Allahu Ekber diye bağırarak İspanyol süpermarketine ateş açtı” başlıklı haberi yer alıyor. Versi’nin bu haberi şikayet etmesinden sonra haber başlığı “Süpermarket Dehşeti: Silahlı adam İspanyol süpermarketinde ateş açtı” olarak değiştirildi. Sun’ın özür dileyerek yayımladığı tekzipte ayrıca, yerel bir polis memurunun saldırganın “Allahu Ekber” diyerek bağırmadığı beyanı da yer alıyor.

İSLAM DİNİ MEDYADA KÖTÜLENİYOR

Daily Mail’in internet sitesinde yer alan ‘Müslüman bir annenin dini motivasyonlarla öldürüldüğü’ haberi de Versi’nin şikayetleri arasında bulunuyor. “Dört çocuk annesi bıçaklanarak öldürüldü: İslami bir namus cinayeti olabilir” orijinal başlıklı haberdeki "İslami" kelimesinin kaldırılmasını sağlayan Versi, “Namus cinayetleri dinsel değil daha çok kültürel bir mevzu. İslam dini bu tarz sözde namus cinayetlerini desteklemiyor.” diye konuştu.

Mikdad Versi, bu tarz yanlış haberlerin tespiti halinde Bağımsız Basın Standartları Örgütü Ipso’nun bu kurumlara ağır cezai yaptırımlar uygulaması önerisinde de bulundu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.