İnfâk Yalnızca Maddi Olarak Yapılmaz!

Müslüman, kendisini toplumdan mes’ûl hissederek malını, zamanını, bilgisini, merhametini, şefkatini muhtaçlara infâk etmeli, bütün imkânlarını seferber ederek insanlığın ıztırâbını dindirmek için gayret sarf etmelidir.

Eşya bir emânet olduğu gibi insan da bir emânettir. Hattâ dünyâya ait her şey emânettir. Emânetin yerine teslimi ise rahmet vesilesidir. İnfak ve yardım yalnız maddî olarak yapılmaz. Rabbin ihsan ettiği her şeyden infâk edilmelidir.

Hazret-i Ömer’in, sırtında un çuvalları taşıyarak muhtaçları aramasını, Dicle kenarında zarar gören koyundan kendisini mes’ûl hissetmesini unutmamalıdır. Günümüz şartlarında, hidâyet yolunu arayanlara, zayıflara, yetimlere ve güçsüzlere merhamet dolu bir gönülle yardım elini uzatmak, bilhassa yetiştirme yurtlarındaki evlâtlarımıza manevî duyarlılık kazandırmak, ilâhî rızâya medar olacak en mühim hizmetlerdendir.

EBÛ HANÎFE İLE SARHOŞ GENÇ

İmâm-ı Âzam Hazretleri’nin, tıpkı ashâb-ı kiram gibi kendisini toplumdan mes’ûl hisseden yüce bir İslâm şahsiyeti sergilediği şu misâl, bizler için güzel bir numunedir:

İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe Hazretleri’nin komşularından ayyaş bir genç vardı. Bu genç, sabahtan akşama kadar içer, geceleri de yerinde duramaz naralar atıp küfürler savurarak etrafı dayanılmaz derecede rahatsız ederdi.

Bir gece gencin attığı naralar kesilince, İmam sabahleyin gidip gencin başına bir hâl gelip gelmediğini araştırdı. Arkadaşları, içki yüzünden kavgaya karışıp hapse atıldığını söylediler. Ebû Hanîfe Hazretleri bu duruma çok üzüldü. Hapishaneye giderek yetkililerden onu serbest bırakmalarını rica etti. Memurlar ancak kefalet ile serbest bırakabileceklerini söyleyince İmâm-ı Âzam Hazretleri kefil oldu ve sarhoş komşusunu hapisten kurtardı.

Durumu öğrenen genç, derhâl İmâm’ın yanına koşup nedamet gözyaşları döktü. Artık içkiye tevbe ettiğini söyledi. Bundan sonra ona lâyık bir komşu ve talebe olacağına söz verdi. Büyük İmâm, gence şefkatle baktı ve hüzünlü bir sesle:

“Delikanlı; görüyorsun ya, seni gerçekten biz ziyan ettik! Sana ulaşma gayretini gösteremedik. Asıl sen bize hakkını helâl et!” dedi.

İmâm-ı Âzam Hazretlerinin bu şuurunu en güzel şekilde kavrayarak hayatımıza tatbîk etmeye ne kadar muhtacız! Zîrâ sokakların insafına terk edilmiş tinerci çocuklar, uyuşturucu kullanan gençler ve yetimhânelerdeki kimsesizler de bizim yavrularımızdır. Daha birçoğu rüşdüne ermemiş bu çocuklar, bu taze bahar dalı gibi bedenler, göz göre göre, yavaş yavaş toplumun mezbeleliklerine itilmektedirler. Soludukları zehirle ciğerlerini yakmakta, beyinlerini ve kalbî fonksiyonlarını imha etmektedirler. Laçkalaşmış sinirleriyle topluma düşman kesilerek çetelerin elemanları hâline gelmektedirler. Onlara din, ahlâk ve vatanperverlik duygularını veremediğimiz için kendimizi vicdanen ne kadar mes’ûl hissedebiliyoruz?

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, GÖNÜL BAHÇESİNDEN SAÂDET DAMLALARI, Erkam Yayınları.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.