İmâm Nevevî’nin Okuduğu Salavat

İmâm Nevevî’nin okuduğu rivayet edilen salavat…

İmâm Nevevî'nin okuduğu rivayet edilen salavatın Arapçası ve Türkçe anlamı

  • Arapçası:

 السَّلاَمَ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللهِ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا نَبِيَّ اللهِ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا خِيرَةَ اللهِ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا خَيْرَ خَلْقِ اللهِ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا حَبِيبَ اللهِ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا نَذِيرُ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا بَشِيرُ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا طُهْرُ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا طَاهِرُ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا نَبِيَّ الرَّحْمَةِ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا أَبَا الْقَاسِمِ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ رَبِّ الْعَالَمِينَ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ الْمُرْسَلِينَ وَخَاتِمَ النَّبِيِّينَ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا خَيْرَ الْخَلاَئِقِ أَجْمَعِينَ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ يَا قَائِدَ الْغُرِّ الْمُحَجَّلِينَ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ وَعَلٰى آلِكَ وَأهْلِ بَيْتِكَ وَأزْوَاجِكَ وَذُرِّيَّتِكَ وَأَصْحَابِكَ أَجْمَعِينَ. السَّلاَمُ عَلَيْكَ وَعَلٰى سَائِرِ الْأَنْبِيَاءِ وَجَمِيعِ عِبَادِ الله الصَّالِحِينَ. جَزَاكَ الله يَا رَسُولَ الله عَنَّا أَفْضَلَ مَا جَزَى نَبِيًّا وَرَسُولاً عَنْ أُمَّتِهِ وَصَلَّى الله عَلَيْكَ كُلَّمَا ذَكَرَكَ ذَاكِرٌ وَغَفَلَ عَنْ ذِكْرِكَ غَافِلٌ أَفْضَلَ وَأَكْمَلَ وَأَطْيَبَ مَا صَلَّى عَلٰى أَحَدٍ مِنَ الْخَلْقِ أَجْمَعِينَ. أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ الله وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ وَأَشْهَدُ أَنَّكَ عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ وَخِيرَتُهُ مِنْ خَلْقِهِ وَأَشْهَدُ أَنَّكَ قَدْ بَلَّغْتَ الرِّسَالَةَ وَأَدَّيْتَ الأَمَانَةَ وَنَصَحْتَ الأُمَّةَ وَجَاهَدْتَ فِي اللهِ حَقَّ جِهَادِهِ. اَللّٰهُمَّ وَآتِهِ الْوَسِيلَةَ وَالْفَضِيلَةَ وَابْعَثْهُ مَقَاماً مَحْمُوداً الَّذِي وَعَدْتَهُ وَآتِهِ نِهَايَةَ مَا يَنْبَغِي أَنْ يَسْأَلَهُ السَّائِلُونَ. اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ عَبْدِكَ وَرَسُولِكَ النَّبِيِّ الأُمِّيِّ وَعَلٰى آلِ مُحَمَّدٍ وَأزْوَاجِهِ وَذُرِّيَّتِهِ كَمَا صَلَّيْتَ عَلٰى إِبْرَاهِيمَ وَعَلٰى آلِ إِبْرَاهِيمَ وَبَارِكْ عَلٰى مُحَمَّدٍ النَّبِيِّ الأُمِّيِّ وَعَلى آلِ مُحَمَّدٍ وَأزْوَاجِهِ وَذُرِّيَّتِهِ كَمَا بَارَكْتَ عَلٰى إِبْرَاهِيمَ وَعَلٰى آلِ إِبْرَاهِيمَ فِي الْعَالَمِينَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ.

  • Türkçe Anlamı:

Allah’ın selâmı üzerine olsun Ey Allah’ın Rasûlü! Allah’ın selâmı üzerine olsun Ey Allah’ın Nebîsi! Allah’ın selâmı üzerine olsun ey Allah’ın seçtiği! Allah’ın selâmı üzerine olsun ey Allah’ın mahlûkâtının en hayırlısı!

Allah’ın selâmı üzerine olsun Ey Allah’ın Habîbi! Allah’ın selâmı üzerine olsun ey âkıbetin şiddetini bildirerek insanları uyaran Nezîr!

Allah’ın selâmı üzerine olsun ey müjdeleyici Beşîr! Allah’ın selâmı üzerine olsun ey temizliğin kendisi olan Tuhr!

Allah’ın selâmı üzerine olsun ey her şeyiyle tertemiz olan Tâhir!

Allah’ın selâmı üzerine olsun ey Rahmet Peygamberi! Allah’ın selâmı üzerine olsun ey Kâsım’ın Babası!

Allah’ın selâmı üzerine olsun Âlemlerin Rabbi’nin rasûlü!

Allah’ın selâmı üzerine olsun ey rasûllerin Efendisi ve nebîlerin sonuncusu!

Allah’ın selâmı üzerine olsun ey bütün mahlukatın en hayırlısı!

Allah’ın selâmı üzerine olsun ey abdest uzuvları parlayanların önde geleni!

Allah’ın selâmı Senin, âlinin, ehl-i beytinin, zevcelerinin, zürriyetinin ve bütün ashâbının üzerine olsun! Allah’ın selâmı Senin, diğer peygamberlerin ve Allah’ın sâlih kullarının üzerine olsun!

Ey Allah’ın Rasûlü! Allah, bir peygamberi, ümmeti sebebiyle en güzel bir şekilde nasıl mükâfatlandırıyorsa, Seni de bizim tarafımızdan onların en fazîletlisi ile mükâfâtlandırsın.

Ey Allah’ın Rasûlü! Allah Sana, zikredenler zikrettikçe, gâfiller de gaflette kaldığı müddetçe selâm etsin! Bütün varlıklar içerisinde en fazîletli, en mükemmel ve en güzel salâtı yapan kimsenin salâtı Senin üzerine olsun.

Şehâdet ederim ki, Allah’tan başka ilah yoktur. O tektir ve ortağı da yoktur. Yine şehâdet ederim ki, sen Allah’ın kulu, rasûlü ve O’nun yarattıklarının en hayırlısısın. Şehâdet ederim ki sen, risâleti tebliğ ettin, verilen emâneti yerine getirdin. Ümmete nasîhatta bulundun. Allah yolunda hakkıyla cihad ettin.

Allah’ım! O’na vesileyi ve fazîleti ihsan eyle. Vâdettiğin makâm-ı mahmûda vâsıl eyle. İsteyenlerin isteyebileceği en yüksek şeyi lütfeyle.

Allah’ım! İbrahim’e ve onun âline salât ettiğin gibi, Kulun, rasûlün ve ümmî nebîn olan Muhammed’e, âline, zevcelerine, zürriyetine de salât et. Allah’ım İbrahim’e ve onun âline bereketler ihsan ettiğin gibi, o ümmî nebîn Muhammed’e, âline, zevcelerine, ve zürriyetine bereketler ihsân eyle. Sen senâya en layık olan Hamîd’sin, Azameti, hâkimiyeti, şânı yüce olan Mecîd’sin.

Kaynak: Yrd. Doç Dr. Veysel Akkaya, Kalplere Şifa Salavat ve Dualar, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

KUR’AN’DA GEÇEN DUALAR

Kur’an’da Geçen Dualar

HADİSLERDE DUA

Hadislerde Dua

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.