İmam Gazali'den Nasihatler

İslam âlimi, mutasavvıfı ve müderris İmam Gazalî'nin "Ey Oğul" eserinden hikmetli nasihatler.

İmam-ı Gazalî'nin İslâm eğitim ve ahlâkı üzerinde getirmiş olduğu yenilik, İslâm'ın özünden uzaklaşma yoluna girmiş olan Müslümanları ahlâkî eğitime tabi tutmuştur. En mühim eseri olan İhyâu Ulûmi'd-Din, başta iman ve ibadet olmak üzere, ahlâk sahasında çok ciddî bir hizmet görmüş, dokuz asırdır tazeliğinden bir şey kaybetmemiştir.

İmâm-ı Gazalî'yi halka tanıtan hacımca küçük, fakat tesiri bakımından büyük olan eseri Eyyühe'l-Veled olarak bilinen ve dilimizde "Ey Oğul" şeklinde bilinen eseridir.

Birçok dünya diline çevrilen, UNESCO tarafından da yayınlanan Ey Oğul, batıda ve doğuda okuma rekoru kıran bir eserdir. "Müslümanın yirmi dört saati" demek olan bu kitap, ayrıca bir öğüt ve nasihatler bütünüdür. Bu çeşit çalışmaların tamamında olduğu gibi, İmam-ı Gazalî'nin bu eserinin baş kısmında iman ve İslâm'ın esasları ile birlikte, ibadet konulan işlenmektedir. İşte İmam-ı Gazalî'den altın öğütler...

İMAM GAZALİ'NİN NASİHATLERİ

Allah'tan Kork!

Ey oğul!

Allah'tan nasıl korkulması gerekiyorsa öyle kork. Ona kulluk görevini gereği gibi yap. Haram kıldığı şeylerden mümkün olduğu nisbette kaçın. Allah'ın saadete uzanan yolundan ayrılma. Hayatını düzene sokan emirlerini sakın ihmal etme ki, yaşayışın sıhhat bulsun, gözlerin aydın olsun. Çünkü gizli ve kapalı hiçbir şey Allah'tan gizli ve kapalı değildir.

Babana İtaat Et

Ey oğul!

Senin hayatını renk katmak için güzel belgeler koydum. Onları korur ve dediklerime kulak verir, günlük yaşayışını ona uydurursan hükümdarların gözleri ve gönülleri sana karşı ilgiyle dolup taşacaktır. O halde şu anda da, bundan sonra da babana itaat et.

Boş Sözden Uzak Dur

Ey oğul!

Aklının hemen kabul etmeyeceği şeyi söyleme. Lüzumsuz lâftan, çok gülmekten, şaka ve alaya almaktan, din kardeşinle tartışmaktan sakın. Böyle yapmak saygıdeğerliği götürür, kin ve düşmanlık kapılan açar.

Ağırbaşlı Ol

Ey oğul!

Ağırbaşlı, terbiyeli, saygılı ve nezaketli olmaya çok dikkat et ve itina göster. Ancak böyle yaparken gurura kapılma. Sonra senden bu sıfatla söz edilir. Halka tepeden bakma. Sonra senden bu sıfatla bahsedilir.

Herkese Hoşnutluk Göster

Ey oğul!

Dostuna da düşmanına da hoşnutluk göster. Başkasına eza ve cefa etmekten kendini alıkoy ve bunu onlardan korkup ürktüğün için de yapma. Sadece iyi bir huy olduğunu düşünerek öyle davran.

Ortayolu Tut

Ey oğul!

Bütün işlerinde ortayolu tut. Çünkü işlerin en hayırlısı orta yoldur. Az konuş. Karşılaştığın her Müslümana selâm ver.

Yürüyüşüne Dikkat Et

Ey oğul!

Ölçülü adımlarla yürü, ayaklarını yerde sürükleyerek yürüme. Sağa sola baka baka yürüme. Etrafı rahatsız ederek, başını şunun bunun kapısına doğru döndürme.

Toplantılarda Şunlara Dikkat Et

Ey oğul!

  1. Uğradığın bir toplantıda yer alanların üzerine dikilip durma.
  2. Sokak ve caddeleri meclis gibi kullanma.
  3. Dükkânları sohbet yeri olarak seçme.
  4. Fikrî tartışmada kendini haklı çıkarmak için inat gösterme.
  5. Edep ve terbiyesini yitirmiş patavatsız kimselerle tartışma. Bir hüküm verirken "şahsî görüşümdür" de.
  6. Bir şeyi veya bir adamı överken aşırıya gitme.
  7. Bir mecliste oturmak istediğin zaman bağdaş kurup otur.
  8. Sakın parmak çatlatma.
  9. Sakalınla oynama.
  10. Yüzüğünle meşgul olma.
  11. Oturduğun bir yerde, bulunduğun bir toplulukta dişlerini kürdan ve benzeri şeylerle temizlemeye kalkışma.
  12. Burnunla oynama.
  13. Parmağını burnuna sokma.
  14. Yüzüne sinek konarsa yavaşça onu kovmayı ihmal etme.
  15. Esnememeye dikkat et.
  16. Halkın seni hafife alacağı söz ve davranıştan sakın.
  17. Bulunduğun topluluk yol gösterici olsun.
  18. Sözlerin çok kıymetli bir nesne gibi paylaşılsın.
  19. Güzel sözlere kulak ver.
  20. Konuşulan bir sözün tekrar edilmesini isteme. Bu, onu dinlemediğini gösterir.

Şu Kadından Uzak Dur

Ey oğul!

Huysuz ve karaktersiz kadından sakın. Çünkü böylesinin dili kocası üzerinde çirkin ve ağırdır. Dünyaya çocuk getirmesi, yüzündeki haya perdesini açmıştır. Artık ne ev halkından utanır, ne de konu komşusundan. Böyle kadınlar ne dünyaya yararlar, ne de âhirete. Bunlar ülfet ve sohbet edilmeye lâyık değildirler. Böylelerinin gizli hali olmaz. Aile sırrını sokağa dökerler. İyilik ve hayrı çoktan yere gömmüşlerdir.

Asık suratlı olarak sabahlar, akşam nerede olduğu bilinmez. Onun sunduğu bir yudum su şerdir, zehirdir. Yemeği öfke, konuşması maskedir. Evi perişan, elbisesi kir ve pastır. Yılan gibi sokar, akrep gibi ısırır. Kocası evet dese, o hayır der. Böylesi kadınlardan uzak dur.

Kadınların bir kısmı da geri zekâlı ve hantaldır. Ağır canlı ve kıt anlayışlıdır. Kocasını sever, kazancına razı olur; fakat güneş doğup yükseldiği halde hâlâ sesi duyulmaz. Yemekleri bayat, kapları kirli ve paslıdır.

Şu Kadınla Hayatını Kur

Ey oğul

Kadınların bir kısmı da sevimli ve merhametlidir. Bereketli ve feyizlidir. Soylu çocuk doğurur. Kendisine her zaman güvenilir. Komşuları arasında itibarlıdır. Aile sırlarım korur, kimsenin yanında açmaz.

Cömerttir, eli açıktır. Bağırıp çağırmaz, alçak sesle konuşur. Evi ter temizdir. Çocukları çiçek gibi, gönül alıcıdır. Hayrı süreklidir. Kocası da o nisbette yumuşak huyludur. Namus onun şiarı, terbiye değişmez vasfıdır.

Fırsatları Kaçırma

Ey oğul!

Fayda sağlayacak fırsatları kaçırma. Muhtaç olduğun şeylere iyice sahip çık. Görülmesini acele ettiğin işlerinde dikkatini başka taraflara dağıtma. İçinde bulunduğun toplumun âdet ve geleneklerine saygılı ol. Âhiret'te seni rüsva edecek çirkin âdet ve geleneklerden sakın. Bir şeyin neticesini iyice düşünüp hesaba katmadan yapmakta acele etme.

Soysuz Adamlarla Tartışma

Ey oğul!

Soysuz adamlarla tartışma. Sonra onun kötü arzularını kendine çekmiş olursun. Namus ve şerefini koruyan insanlara herkes izzet ve ikramda bulunur. Böyle kimseler halk tarafından itibar görür. Hakkı bilmek, doğruluktan gelen bir fazilettir. Kendini zavallı ve fakir göstermeye çalışan kimse hakarete uğrar.

Az Kelimeyle Çok Şey Anlat

Ey oğul!

Bir meseleyi yazarken gereksiz kelime kullanma. Az kelimeyle çok şey anlatmaya çalış. Sonu gelmeyecek arzular peşinde koşmak, sapıklıktır. Başkasını kınayan ve hep kusur söyleyen adamın dostu olmaz.

Din süslerin en güzelidir. Kuru gürültü, boş yere vakit harcamaktır. Sarhoşluk insanlıktan uzaklaşıp şeytanlaşmaktır. Yapılan bir akdi bozan kimse sırtına bir kin yüklenmiş olur. Yumuşak söz büyüklerin ahlâkındandır.

Evlenmek İstediğin Kızı Seç

Ey oğul!

İnsanın hanımı huzur ve sükûnet kaynağıdır. Bir kızla evlenmek istediğinde ailesini iyice araştır ve öğren. Çünkü temiz ve asil bir aile tatlı meyveler yetiştirir. Bilmiş ol ki kadınlar parmaklarımız kadar birbirinden farklıdırlar.

Şirret ve karaktersiz kadından sakın. Onların dış görünüşlerine aldanma, böyleleri kocasına karşı kaba ve hırçındır. Kocası kendisine saygılı olduğu zaman bunu bir üstünlük sanar. Hiçbir iyiliğe karşı teşekkür etmesini bilmez. Az şeye de hiç kanaat etmez.

Dostunu İyi Seç

Ey oğul!

İki çeşit dost ve kardeş vardır. Birisi, başına bir bela geldiği zaman seni korur; diğeri de mutluluk ve ikbal günlerinde senin dostundur.

Belâ gelip ikbalden düştüğünde dostluk yüzünü gösteren kardeşi hakiki kardeş ve dost bil ve dostluğunu korumaya çalış. Saadet günlerindeki dosta pek güvenme. Sıkıntılı günlerinde dostluk bağını uzatmıyorsa, onu düşmanların düşmanı bil.

İnsanları İyi Tanı

Ey oğul!

Heveslerine ve nefsine uyan aşağılık çukuruna yuvarlanır. Zarif görünümlü insanlar fazla ilgini çekmesin, dış görünüşe pek aldanma. Çünkü insan, kalbiyle, düşüncesiyle ve diliyle adamdır, kıyafetiyle değil.

Benzi sarı, zayıf kimseleri hor görme. Çünkü insan iki küçük et parçasıyla ölçülür: Kalbi ve dili. Öyleyse insanların bu iki değerinden faydalanmaya çalış; gerisi et, kan ve kemiktir.

Fitneden Sakın

Ey oğul!

Düşman ülkesinde de olsan fitne ve fesat çıkarmaktan sakın. Kendinden aşağı kimselere karşı çoluk çocuğunu, şeref ve itibarını yaygı yapma. Malını kendinden fazla kıymetli ve üstün tutma.

Fazla Konuşma

Ey oğul!

Fazla konuşma. Sonra bulunduğun toplulukta taşınması güç bir yük olursun. Seninle beraber oturana karşı alicenap davran. Yanına oturmak isteyene güzel, nazik, hareket et. Başkasının gözüne dikkatle bakıp durma. Fazla lügat parçalayıp yaldızlı söz söyleme. Çünkü bu sözlerin dış görünüşü belki güzel sayılabilir, fakat gerçekte güzel değildir.

Kendinden Fazla Söz Etme

Ey oğul!

Çocuğunu çok beğendiğini başkalarına anlatma. Hizmetçinin çok hünerli olduğundan başkalarına söz etme. Atından ve kılıcından bahsetme. Gördüğün rüyaları her yerde anlatmaya kalkışma. Çünkü gördüğün rüyadan sevinç duyduğunu belirttiğin zaman beyinsiz ve seviyesiz insanlar bu konuda seni rahatsız etmeye başlarlar.

Kişiliğini Korumak İçin Şunlara Dikkat Et

Ey oğul!

  1. Saçını sakalını tarayıp öyle sokağa çık.
  2. Beyaz kılları koparmaya kalkma.
  3. Lüzumundan fazla güzel kokulu şeyler sürünme.
  4. Bir ihtiyacını dile getirirken üzerinde ısrarla durma.
  5. Birtakım arzularının yerine gelmesi için küçülme.
  6. Servetinin tam listesini, mevcut paranın tam rakamım çoluk çocuğuna verme. Çünkü bunlar onu az görecek olurlarsa kendilerini zayıf sanarlar. Çok görecek olurlarsa yaşayışlarında değişiklik yapmak isterler. Onları hırpalamadan belli ölçüde idare etmeye çalış.

Tartışmada Şunlara Dikkat Et

Ey oğul!

  1. Birisiyle tartışırken vakar ve efendiliğini elden bırakma.
  2. Bilgisizliğini ortaya koyma. Bu konuda aceleci olma.
  3. Delillerini getirirken çok iyi düşün.
  4. Tartıştığın kimseyle aranda hakem olarak yumuşak huyunu gör.
  5. Elinle ve parmağınla fazla işarette bulunma.
  6. Fazla heyecanlanıp yüzün turp gibi olmasın.
  7. Şakakların terlemesin.
  8. Karşındaki adam sana ölçüsüz davranır, küstahlıkta bulunursa sen de nezih ve ağırbaşlı davran.
  9. Seni kızdıracak olursa, yine ölçülü konuşmaya çalış, kendi şerefini düşün.

Devlet Başkanıyla Görüşürken Dikkat Edilecekler

Ey oğul!

  1. Devrin hükümdarı sana yakınlık gösterirse, onunla mızrak ucunda bulunduğunu hesapla.
  2. Hiçbir zaman onu bu yakınlığından cesaret alıp haddini aşma ve kendini güven içinde hissetme.
  3. Son derece efendi ve yumuşak davran.
  4. İlâhî hükümlerden biri zedelenmedikçe hükümdarın hoşuna gidecek şekilde konuş.
  5. Onun sana lütufları seni ölçüsüzlüğe sürüklemesin.
  6. Sakın hükümdarla yakını arasına girme. Ancak iyilik ve hayırlı işlerde gir. Çünkü hükümdarla yakınları arasına giren kişinin düşüşü çok ani ve sür'atli olur.

Konuşurken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ey oğul!

  1. Söz verdiğinde onu mümkün olduğu ölçüde yerine getir.
  2. Konuştuğunda ancak doğruyu söyle.
  3. Sağırlara seslenir gibi konuşma.
  4. Dilsizlere hitap eder gibi sesini kısma.
  5. Makbul söz söyle, güzel konuşmaya çalış.
  6. Seni dinleyenin olduğu takdirde konuş.
  7. İlgi duyulmayan yerde konuşma.
  8. Halkın kabul etmeyeceği ve garip karşılayacağı olaylardan söz etme.
  9. Bazı sözleri devamlı olarak tekarlayıp durma: "Yani, ondan sonra, evet evet evet, hayır hayır hayır," ve benzeri gibi...

Büyüklerin Sofrasında...

Ey oğul!

Büyüklerle bir sofraya oturduğun zaman fazla su isteme. Etin kemiği ile fazla meşgul olma. Hiçbir yemeği ayıplama ve sofradaki hiçbir yiyeceği küçümseme. Sonra sofra sahibini üzmüş olursun.

Aç Gözlü ve Savurgan Olma

Ey oğul!

Kendini iyice sıkıntıya sokmuş bir miskin gibi gözü aç; mal kıymeti bilmeyen, ilerisini görmeyen bir sefih gibi savurgan olma. Sana ait hakları belirle. Dostuna saygılı, düşmanına insaflı ol.

Nimetlere Şükret

Ey oğul!

Allah'ın verdiği nimete dâima şükret. Hz. Musa (a.s.) münacatında, "Yâ Rabbi! Âdemoğullarına el, ayak, göz, kulak ve sair birçok nimetler verdin. Âdemoğulları bu nimetlerin şükrünü nasıl îfa edebilir?" diye sordu.

Cenab-ı Hak ona şöyle buyurdu:

"Yâ Musa! Verdiğim nimeti Benden bilip, kendi işinden ve çalışmasından bilmeyen kulum, ona verdiğim nimetin şükrünü eda etmiş olur. Verdiğim nimetleri kendinden ve çalışmalarından bilip, Benden bilmeyen kulum da nimetin şükrünü eda etmemiş olur. Kula lâyık olan gece ve gündüz Bana teşbih ve hamd etmektir."

Fakirlere İhsan Et

Ey oğul!

Cenab-ı Hakkın ihsan buyurduğu nimetten fakirleri ve muhtaçları hissedar etmek şükürdür. Eğer kapına bir fakir gelirse, onun kalbini hoş et, öyle gönder.

Sadakayı Gizli Ver

Ey oğul!

Sadaka verirken gizli vermek, kendine bir musibet geldiğinde bağırıp çağırmayarak, yaygara yapmayarak gizlemek gerekir. Bir günah işlediğinde ceza gelmeden hemen tevbe et. Sadaka vermek sıddıklar nişanıdır. Onlar sıddıklar zümresindendir.

Tamahkâr Olma

Ey oğul!

Tamahkâr olma. Kalbin katı ve kara olur. Çok mal arttırmak için hasislik etme.

Alim ve Salihlerle Birlikte Ol

Ey oğul!

Âlimlerin ve sâlih insanların sohbet ve meclisinde bulunmayı elden bırakma. Peygamber Efendimiz bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır:

"Bir kimse ulema ve sâlihlerin meclis ve sohbetine giderse. Cenab-ı Hak o kimsenin herbir adımına karşılık kabul olunmuş bir hac sevabı ihsan eder."

Âlim ve sâlih zatlar Allah'ın dostlarıdır. Onları ziyaret edenin sevabı Allah'ın evini ziyaret edenin sevabı gibidir.

Küsleri Barıştır

Ey oğul!

Dargın ve küs olanları barıştır ki, sen de yarın Kıyamet gününde mesrur ve şad olasın. Hz. Musa (a.s.) münacatında, "Yâ Rabbi! Küsülü iki kişiyi barıştırana ne ecir verirsin? Senin rızanı kazanmak için halka zulmetmeyenlere nasıl bir mükâfat verirsin?" diye sordu.

Hak Teâlâ şöyle buyurdu:

"Ben de yarın Kıyamet gününde ona selâmet verip korktuğundan emin ederim."

Merhametli Ol

Ey oğul!

Cenab-ı Hak şefkati ve merhameti sebebiyle Musa Aleyhisselâma peygamberlik verdi. Ey oğul! Sen de şefkat ve merhameti elden bırakma ki merteben yüce olsun. Yeryüzünde olan mahlukata merhamet eyle. Resul-i Ekrem Efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Yâ Ebâ Hüreyre! Yeryüzünde olan mahlukata merhar met eylersen, Allah da sana merhamet eder."

Anne-Babanın Rızasını Al

Ey oğul!

Anne-baban yaşlanınca elinden geldiği kadar onlara yardım et. Çünkü ebeveynin, sen küçükken türlü türlü zahmetini çektiler. Devamlı onların hayır duasını al. Beddua ederlerse dünyan da, Âhiret'in de yıkılır. Anne-babanın rızası Allah'ın rızasıdır. Onların öfkelenmesi Allah'ın gazabıdır.

Peygamber Efendimiz, "Cennet onların ayağı altındadır" buyurmuştur.

Bir hadiste şöyle buyurmuştur: "Anne-babasına iyilik edenin, onların gönlünü alanın ömrü bereketli ve uzun olur. Yarın kıyamette azap görmez."

Akrabalarına İyilikte Bulun

Ey oğul!

Amcan ve halan baban hükmündedir, teyzen ve dayın da ana hükmündedir. Onlara anne-babana ettiğin hürmet gibi hürmet et. Hayır dualarını almaya çalış, sakın ihmal etme.

Ey oğul!

Senin evindeki bereket direği, rahmetin vesilesi, sana gelecek musibetlerin gidericisi evindeki yaşlı âmâ akrabandır. "İdare edemiyorum, geçimim dardır" deme. Onların vesilesiyle gelen bereket olmasaydı, geçimin daha da darlaşacaktı.

Hocana Hürmet Et

Ey oğul!

Hocana tazim ve hürmet et. Çünkü hoca hakkı ana-baba hakkından fazladır. Ana-baban dünyanı mamur ederken, hocan Âhiretini mamur eder. Onun içindir ki, hocaya hürmet, ana-babaya hürmetten efdaldir.

Hocanı gördüğün zaman elini öp, hürmet et, diz çöküp edeple otur. Senden bir isteği olursa, kendi işini bırak, önce onun işini gör. Eğer fakir ise elinden geldiği kadar yardım ederek hayır duasını al. Çünkü hocanın talebesine duası, ana-babanın evladına duası gibidir.

Kardeşinin Ayıbını Ört

Ey oğul!

Mü'min kardeşinin bir ayıp ve kusurunu görürsen onu gizle, ifşa edip yayma. Resul-i Ekrem Efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Kim bir mü'min kardeşinin kusurunu görür de, halkın yânında onu rüsvay etmezse, Allah Teâla Kıyamet gününde onun ayıplarını örter, mahşerde halkın huzurunda rüsvay etmez."

Hayırlı İşlerde Devamlı Ol

Ey oğul!

Hayırlı amellerinde sebat et ve işlemede devamlı ol. Bir gün yapıp bir gün terk etme.

Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Allah katında en sevgili amel, daimi yapılan ameldir. Daimî yapılan amel kişiyi maksuduna ulaştırır."

Anne-Babana Karşı Gelme

Ey oğul!

Anne-babana karşı gelme. Gönüllerini kırma. Kalplerini incitme. Bir kimseden anne-babası razı olmazsa o kimse için Cehennemden iki kapı açılır. Bir kimsenin anne-babası zâlim olsa bile onlara karşı âsi olmamalıdır.

Cenab-ı Hak, Hz. Musa (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Ya Musa bil ki günahların içinde bir günah vardır ki mizanda en ağır o gelir. O da anne-babası çağırdığı zaman, çocuğun onlara 'efendim' deyip cevap vermemesidir."

Anne-Babanı Gücendirme

Ey oğul!

Anne-baban sana darılırsa, sen onlara karşı gelme. Bir köle efendisine nasıl hürmet ve itaat ederse, sen de ana-baban bir iş buyururlarsa o işi çabucak yap ki, sana beddua etmesinler. Eğer sana darılırlarsa onlara karşı kafa tutma. Ellerini öpüp hiddetlerini teskin et.

İzzet-i Nefsinini Koru

Ey oğul!

Fakirlere karşı mütevazi ol. Zenginlere karşı zillet gösterme. İzzet-i nefsini koru.

Kimseyi İncitme

Ey oğul!

Âhirette selâmet istersen kimseyi incitme. Bir çocuk görünce, "Bu günâh işlememiş masumdur. Ben günahkârım, bu benden üstündür" de. Kendinden yaşlı birisini gördüğün zaman da, "Bu benden çok ibadet etmiştir. Benden efdaldir" de.

Kendini Herkesten Aşağı Gör

Ey oğul!

Cahil birisini görürsen, "Bu bilmeyerek günah işler, ben ise bile bile günah işlerim, bu benden efdaldir" de. Bir fakiri görürsen "Bu imân ve saadetle gider. Ben ise nasıl gideceğimi bilmiyorum. Bu benden efdaldir" diye düşün. Eğer bu şekilde kendini herkesten aşağı görmezsen Allah katında yüce olamazsın.

Mümin Kardeşini Sevindir

Ey oğul!

Mü'min kardeşini sevindir. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Bir kimse dünyada bir mü'min kardeşim sevindirirse, Cenab-ı Hak kıyamet gününde onun kalbini ferahlatır."

Başka bir hadiste de şöyle buyurmuştur:

"Bir kimse bir çocuğu sevindirirse, Allah onu şirkten başka bütün geçmiş günahlarını bağışlar."

Mümin Kardeşinin İhtiyacını Gör

Ey oğul!

Elinden geldiği kadar mü'min kardeşinin ihtiyacını gör. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Kim dünyada bir mü'min kardeşinin ihtiyacını giderirse, Cenab-ı Hak, on'u dünyada, altmışı da âhirette olmak üzere yetmiş ihtiyacını giderir."

Küçük ve Büyük Kardeşine Güzelce Davran

Ey oğul!

Eğer kardeşin senden küçük ise, ona edep ve terbiyeyi öğret. Okut ve tahsil yapmasını temin et. Tatlı sözlerle öğüt ver, fena hallere düşmesine mâni ol. Şayet kardeşin senden büyükse, ona saygı ve hürmet göster, sözünü dinle, anlattıklarına kulak ver. Âhiret kardeşine ise tazimde kusur etme. Senden bir haceti varsa, çabuk yerine getir. Çünkü, ana-baba bir kardeşten Âhiret kardeşin daha hayırlıdır. Resul-i Ekrem Efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Birbirleriyle Allah için âhiret kardeşi olanlara, Cenab-ı Hak âhirette bir derece ihsan eder ki, hiçbir amelle o manevî dereceye erişilemez."

Eğer âhiret kardeşin uzakta ise ara sıra ziyaret et, ihmal etme.

Çocuklarını İyi Yetiştir

Ey oğul!

Oğluna ve kızına küçükken edep ve terbiye öğret. Onları iyi yetiştir. Büyüdükleri zaman öğretmen güç olur. Hanımının ve çocuklarının bir suçu olursa bağışla. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:

"Çocuklarınızın, hanımınızın ve hizmetçinizin suçunu bağışlayınız."

Küçüklerin kabahatim affetmek, büyüklerin şanıdır. En efdal sadaka ehline, evladına ve hizmetçisine verdiğin sadakadır. Bir hadiste şöyle buyurulmuştur:

"Bir kimse hanımına, çocuklarına ve hizmetçisine gönlünün istediği yemeği yedirirse, Allah Taalâ ona bin derece ihsan eder."

Oğlunu yabancı kadınlarla ülfet ettirme. Yedi yaşında namazı, dokuz yaşında orucu öğret. Günah ve haram olan şeyleri bellet.

Misafire İkram Et

Ey oğul!

Evine misafir gelirse kapıda karşıla, selâmını al. İzzet ve ikram ile "Hoş geldiniz, safa geldiniz" diyerek önlerine düş. Odada üst başa oturt. Sen de aşağıya otur. Yemek vaktinden önce gelmişse yemek çıkar. Yemek vaktinden sonra gelmişlerse tatlı birşey ikram et.

Kalkıp giderken "Rahatsız oldunuz, özür dilerim" diyerek kapıya kadar uğurla.

Gece kalmak için akşam üstü gelen misafire de bu şekilde ikram et, yemek yedirdikten sonra gece fazla oturma. Belki misafir yorgundur. Münasip bir yere yatağını yap, yanına su koy, tuvaleti de göster. "Allah rahatlık versin" diyerek kendi odana çekil. Sabah olunca kahvaltı çıkar. Eğer kalıcı misafir ise, kalıncaya kadar gönlünü hoş tut. Gideceği vakit yemek yedirmeden bırakma. Belli bir yere kadar yolcu et, "Allah selamet versin" diye dua et.

Yiyip İçerken Şunlara Dikkat Et

Ey oğul!

  1. Sofraya oturmadan önce ellerini yıka.
  2. Sağ dizini dikip sol dizinin üzerine otur.
  3. Tabağın ortasından değil, kendi önünden ye.
  4. Sofrada sağa sola eğilerek yanındakileri rahatsız etme.
  5. Ağzında lokma varken konuşma.
  6. Ağzındaki lokmayı kimseye gösterme.
  7. Etrafına çok bakma.
  8. Ekmeği ısırıp yemeğe batırma.
  9. Vücudunun rahatını istersen az ye ve az iç.
  10. Sofradan kalkınca da az su iç.
  11. Cemaat içinde sümkürüp tükürme.
  12. Su içerken acele ile bardağı dikerek, hort hort içme. Vücuda zarardır. Yavaş yavaş arada nefes alarak iç.
  13. Ayakta su içme. Sıhhate zarardır.
  14. Bir kimse su isterken sen de isteme.
  15. Terli iken su içme.
  16. Gece uyanıp su içmek doğru değildir.
  17. Eğer çok susamışsan önce ağzını çalkala, sonra az iç.

Dışarıda Şunlara Dikkat Et

Ey oğul!

  1. Çarşı pazarda yürürken kimseye omuz vurma, incitme.
  2. Kimse ile alay etme.
  3. Meydanda yere sümkürme ve tükürme.
  4. Elle çekişip kavga etme.
  5. Sattığı şeyi geri getirirlerse al.
  6. Yalan söyleme.
  7. Kimseyi aldatma.
  8. Dükkânını erken aç, geç kapa ve kaparken Besmele çek ve "La havle velâ kuvvete illâ billahi'l-aliyyilazîm"i oku.
  9. Halkla tatlı konuş.
  10. Yenecek birşey alırken sahibinin izni olmadan alıp tatma.
  11. Aldığın yiyeceği evine açıktan götürme. "O nedir?" diyene tattır.

Arkadaşlık Hukukuna Riayet Et

Ey oğul!

Bir kimseyle yol arkadaşlığı yaparsan onun ayağınca yürü, hızlı yürüme. Öteye beriye sapma. Yol arkadaşını bırakıp da bir tarafa savuşma. Bir işle meşgul olup da bekletme.

Arkadaşlık hakkını ve onun alışkanlıklarını gözet ki, senden hoşnut olsun. Ondan ayrılacağın vakit helâlleşip veda et ve elini sık.

Kabir Ziyareti Yap

Ey oğul!

Hastanın halini hatırını sormak görgü kuralıdır. Hastayı ziyaret ettiğin zaman odasına habersiz girme. İçeri girerken selâm ver, hastanın sağ yanına oturup elini okşa.

"Neren ağrıyor, hastalığın nedir, şimdi nasılsın?" diye sor. "İnşâallah geçer" diye teselli et ve ümitlendir.

Hastanın yanında çok oturma. İhtiyacı varsa elinden geldiği kadar yardım et. Eğer hasta ağır ve kendini bilmiyor veya doktor, kimse ile görüşmesini yasaklamışsa odasına girme, ev halkından haber al veya bir adam gönderip sordur. Hasta ziyareti insanî bir vazife olduğu gibi, sünnettir ve sevabı çoktur.

Cenazeye Katıl

Ey oğul!

Akrabandan, dostlarından veya memleketin ileri gelenlerinden biri vefat ederse cenazesine katıl. Cenaze sahibine, evlat ve akrabasına orada hazır bulunanlara selâm ver. Vefat eden fakir ise cenaze masraflarına yardım et. Cenazeyi yaya olarak takip, etmek sünnettir. Mazeretin yoksa mezara kadar yaya git.

Cenazeye katılamıyorsan ailesine mektup yazarak başsağlığı bildir. Cenazede bulunmak ve cenaze namazını kılmak çok büyük sevaptır.

İslam ve İhsan

İMAM GAZALİ KİMDİR?

İmam Gazali Kimdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.