Horasan'ın Parlayan İncileri Herat ve Mezar-ı Şerif

Yaklaşık 40 senedir savaşlarla boğuşan Afganistan'da, Herat ve Mezar-ı Şerif şehirleri, günlük hayatı ve tarihi dokusuyla savaştan uzak bir görüntü sergiliyor.

Afganistan'ın, Herat ve Mezar-ı Şerif şehirleri, günlük hayatı ve tarihi dokusuyla bölgede yaklaşık 40 senedir devam eden savaşlardan uzak bir görüntü sergiliyor.

"Asya'nın kalbi" diye anılan, bir zamanlar İslam dünyasının önemli ilim ve kültür merkezlerinden olan Afganistan, son 40 yılda yaşadığı işgal ve iç savaşlar nedeniyle dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alıyor. Binlerce yıllık geçmişine rağmen, olumsuzlukları bir türlü üzerinden atamayan ülkenin büyük çoğunluğunda, işgal ve savaşların izleri her alanda görülebiliyor.

Ülkenin batısında bulunan Herat ile kuzeyindeki Mezar-ı Şerif kentleri ise tüm olumsuz şartlara rağmen sahip olduğu tarihi yapılarla turist çekmeyi başarıyor.

HORASAN'IN İNCİLERİNDEN HERAT

İslam medeniyetinin Orta Asya'daki en önemli merkezlerinden olan Afganistan'ın Herat şehri, sayısız tarihi ve kültürel mirasa ev sahipliği yapıyor. Coğrafi konumu, iklimi ve sahip olduğu kültürel zenginlikleri nedeniyle tarih boyunca "Horasan'ın incisi" olarak anılan tarihi kent, Afganistan'ın ticaret, kültür ve turizm şehri olarak öne çıkıyor.

[caption id="" align="aligncenter" width="555"] Herat Kalesi[/caption]

Vilayetin simgelerinden Herat Kalesi, ülkenin en dikkat çekici yapıları arasında yer alıyor. Vilayetin batısındaki bir tepeye kurulu kale, en çok turist çeken yapıların başında geliyor.

Makedonya Kralı Büyük İskender'in milattan önce 330'da bölgeyi ele geçirmesinin ardından inşa edilen ve yaklaşık 2000 yıl boyunca birçok hükümdarlık tarafından karargah olarak kullanılan kale, bu nedenle İskender Kalesi olarak da adlandırılıyor.

KUZEYDEKİ İNCİ MEZAR-I ŞERİF

[caption id="" align="aligncenter" width="555"] Mezar-ı Şerif[/caption]

Ülkenin kuzeyindeki Belh Vilayeti'nin yönetim merkezi olan Mezar-ı Şerif, adını Hazreti Ali'nin mezarının burada bulunmasına yönelik inançtan alıyor.

Afganistan'ın 4. büyük şehri olan Mezar-ı Şerif, mavi çinileriyle dikkat çeken Mezar-ı Şerif Camisi'yle ön plana çıkıyor. Ülkenin en çok turist çeken yapılarının başında gelen Mezar-ı Şerif, şehrin de kalbinin attığı nokta durumunda bulunuyor.

Avlusuna bile ayakkabısız girilen caminin içinde, Hazreti Ali'ye ait olduğuna inanılan bir türbe bulunuyor. Bu nedenle yoğun ilginin bulunduğu türbeye gelenler, burada dua edip, Kur'an-ı Kerim okuyor.

CUMA CAMİSİ

Herat'ın en önemli yapıları arasında gösterilen Cuma Camisi farklı mimari yapısıyla dikkati çekiyor. 11. yüzyılda inşa edilen ve şehir merkezinden yer alan camiye geniş bir bulvar üzerinden ulaşılabiliyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.