Hocalar ve Medya Vebal Altında

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ihtilaflı, yanlış anlaşılmaya müsait konuları, ekranlara taşıyan hocalar ve onlara o zemini hazırlayan medyanın vebal altında olduğunu belirtti.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Hakkari’de sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve kanaat önderleri ile bir araya geldi.

Erbaş, Hakkari’nin güzel insanların asırlardan beri yurt edindiği alimler, evliyalar diyarı güzel bir belde olduğunu söyledi. Toplumun her kesiminden insanlarla bir araya geldiklerini ifade eden Başkan Erbaş, insanların şehirlerde daha huzurlu nasıl yaşayabileceği, gençlerin, çocukların geleceğe nasıl daha iyi hazırlanabileceği, din eğitimi ve din hizmeti gibi konuları müzakere edeceklerini kaydetti.

Bazı dini konuların medyada paylaşılması ve tartışılması ile ilgili yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Başkan Erbaş, “Bizim gözümüz kulağımız Diyanet İşleri Başkanlığının Din İşleri Yüksek Kurulunun vermiş olduğu bilgilerde olacak. Dünyada doğru dini bilgiyi Kur’an’a ve sünnete uygun olarak bulup insanımıza ulaştıran en önemli kurum, Din İşleri Yüksek Kurulu’dur. Yetkisiz insanların söylediklerine değil, Din İşleri Yüksek Kurulunun dediklerine bakacaksınız” dedi.

Başkan Erbaş, ders ortamında hocaların tartışarak açıklığa kavuşturup daha sonra insanlara ulaştırılması gereken bazı konuları ulu orta televizyon ekranlarına taşınmaması gerektiğini vurgulayarak, “Bizim ilim geleneğimizde böyle konular sadece ilim ortamlarında tartışılır, müzakere edilir netliğe kavuşturulur. Ondan sonra insanlara ulaştırılır. Böyle ulu orta olmaz” diye konuştu. İhtilaflı, yanlış anlaşılmaya müsait konuları, ekranlara taşıyan hocalar ve onlara o zemini hazırlayan medyanın vebal altında olduğunu belirtti.

İYİLİĞİN VE HUZURUN TEMİNATI

Sivil toplum kuruluşlarının çok önemli olduğunun altını çizen Başkan Erbaş, şöyle konuştu:

“Sivil toplum kuruluşları yardımlaşmayı ve dayanışmayı güçlü kılar. Toplumda iyiliğin ve huzurun teminatı sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleridir. Vakıf medeniyeti, yardımlaşma medeniyeti, şehrin eşrafından fazilet, erdem sahibi insanların bir araya gelip meselelerini konuşması müzakere etmesi aslında insanlığın yeryüzünde var olduğu günden bugüne dek devam etmektedir.”

KUR'AN VE SÜNNETLE BULUŞALIM

Ümmetin ve insanlığın yaşadığı sorunlara işaret eden Başkan Erbaş, “Peygamber efendimiz mademki insanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için gönderilmiş, o zaman bizim Kur’an ve sünnetten uzak kalmamız mutluluktan, huzurdan ve barıştan uzak kalmamıza sebep olur. Kur’an’dan ne kadar uzak olursak barıştan da o kadar uzak oluruz. Sünnetten uzak olursak o zaman kardeşlikten, birlikten de uzak oluruz. Kaynaklarımıza, Kur’an ve sünnete sarılmamız, gençlerimizi çocuklarımızı onlarla buluşturmamız lazım” şeklinde konuştu.

Toplantıya, Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak, Başbakan Başdanışmanı Adnan İnanç, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ramazan Muslu, Başkanlığın üst düzey yöneticileri, çok sayıda STK temsilcisi ve kanaat önderi katıldı.

Kaynak: Diyanet

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.