Hizmetkar Projesi Başvuruları Başladı

Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından desteklenen Hizmetkar Kariyer Planlama Projesi'ne daha fazla yol arkadaşı katılması amacıyla başvurularını yeniden herkese açtı.

Hizmetkar Kariyer Planlama Projesi, İstanbul’da okuyan üniversite öğrencilerine yönelik yeni bir proje. Mevcut kariyer merkezlerinin “para, prestij, konfor, toplumsal kabul” endeksli menfaatçi eğitimlerinin aksine “mesleğimle vatana, millete, insanlığa nasıl hizmet ederim?” sorusuna cevap arayan yenilikçi bir eğitim modeli!

Şimdi ise projemiz Gençlik ve Spor Bakanlığı’nı tarafından seçilerek Gençlik Projeleri Destekleme Programı kapsamında desteklenmeye layık görülen projeler arasına girdi. Geçtiğimiz dönem 400’e yakın başvuru içinden ancak 60 kadar öğrenciyi kabul edilmişti. Bu destekle beraber kendimize daha fazla yol arkadaşı bulmak için başvurularımızı devamlı açık hale getiriyoruz. Ayrıca faaliyetlerimizi daha da zenginleştireceğiz.

Kendisi hakkındaki muradı bulmak derdindeki gençlerin projesi Hizmetkar, tüm heyecanı ile yoluna devam ediyor. Sen de kendi cevabının peşine düşmek istersen bize katıl! Biz buradayız: hizmetkariyeri.org/basvuru

Öncesinde bizi daha tanımak isteyenler için bir tanıtım filmi ve şimdiye kadarki faaliyetlerimizden kısa bir özet hazırladık. Ee, ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz derler.

LÜTFİ ARSLAN: “KARİYERİNİ ALLAH’A EMANET EDENİN, ALLAH İŞİNİ RAST GETİRİR”

Genç Derneği yönetim kurulu başkanı, editör ve akademisyen Arslan’ın etkileyici konuşması kariyer kavramı ve kariyerin hayatımızda durması gereken yeri düşündürdü. İnsanlığı hayretler içinde bırakacak ve “işte bu” dedirtecek bir meslek icra etmenin tek ve kutsal yolunu işaret etti. Meşhur sorusunu da gönlümüze düşürdü: “+1 olarak neden yaratıldın?”

HİZMETKAR DOKTORLAR

“SİZİN RİSK GÖRDÜKLERİNİZ BENİM İÇİN FIRSATTIR”

Something the Lord Made, cerrahi bir tekniğe isimlerini vermiş biri siyahi iki doktorun, Blalock ve Thomas’ın gerçek hayat hikayesini anlatan film, diplomanın ne anlama gelip ne anlama gelmediğini oldukça başarılı bir şekilde gösteriyor. Dostların ve ailenin kariyer yolunda kıymeti bilinmesi gereken destekçiler olduğunu ve mesleğin sevda ile birleştiğinde ne büyük hayırlar ortaya çıkabileceğini düşündürüyor.

FAİK ÇELİK: “HEKİMDE OLMASI GEREKEN EN ÖNEMLİ ÖZELLİK ADANMIŞLIKTIR”

Profesör Çelik, bir genel cerrah. Emekliliğini yaşadığı şu zamanlarda ise tıbbın kadim değerleri ve tarihi üzerine çalışıyor. Galen’i, Şerafeddin Sabuncuoğlu’nu, İbni Sina’yı, Ebu’l Kasım El Zehravi’yi sık sık andığı konuşmasında insancıl bir hekimlik pratiğinin hangi değerleri taşıması gerektiğini anlattı. Projemizle ilgili takdir ve beğenilerini ifade etmesi, henüz başında olduğumuz bu yolda umudumuzu arttırdı.

MAHMUT DOĞRU: “OKUMAK TIPTA BİTMEK BİLMEYEN, SÜREKLİ DEVAM EDEN BİR SÜREÇ”

Zeynep Kamil Eğitim Araştırma Hastanesi’nde çocuk alerji uzmanı olan Dr. Mahmut Doğru, pediatri ihtisas sürecinden, eğitim araştırma hastanelerinin kendine has özelliklerinden bahsetti. Bizim için diğer hastanelerle kıyasladı. Tıpta yabancı dilin, literatür taramanın gerekliliğini vurguladı. Mezun olduğu zaman en popüler branşın pediatri olduğunu, tıpta trendlerin değişebildiğini, bunu düşünerek hareket etmek gerektiğini de dile getirdi.

TEK TÜP! TÜRKİYE’DE VE DÜNYADA BİR İLK

Büyüklük itibariyle Türkiye’de; makine sayısı ve teknolojisi olarak dünyada bir ilk olan İstanbul Kuzey Kamu Hastaneler Birliği Merkez Laboratuvarı’nı ziyaret ettik. 11 hastanenin örnekleri buraya geliyor, entegre bir sistemle bütün biyokimya ve mikrobiyoloji tetkikleri hızlı ve güvenilir bir şekilde çalışılıyor. Makineler el değmeden çalışıyor, sonuçlar hastanedeki doktorların bilgisayarlarına düşüyor. 15 milyon dolarlık tasarruf sağlayan bir laboratuvar burası.

Kariyer rotası olarak biyokimya düşünenlerin şevkini arttıracak, düşünmeyenlere ise “neden olmasın?” dedirtecek bir geziydi.

DR. HAKKI GÜRSÖZ: “YAPTIĞINIZ İŞİ TAÇLANDIRIN SONRA DA ÜLKEMİZE HİZMET EDİN”

İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu başkan yardımcısı Dr. Hakkı Gürsöz sağlık sektörünün millileşmesini dert edinmiş, başarılı ve enerjik bir bürokrat. Ufuk açıcı konuşmasında bizlere pek farkında olmadığımız ve birbirinden ilginç kariyer yollarını işaret etti. Sağlıktaki güncel meselelerin ilginç ayrıntılarını ve geleceğin hekimlerini nasıl bir dünyanın beklediğini anlatırken herkesin içindeki heyecanı tutuşturmayı başardı, tek tek. Konuşmanın en güzel yanlarından biri de biz tıbbiyelilerin sağlık sisteminin mevcut durumu hakkındaki fikirlerimizi ilgiyle dinleyip, sorularımızı kendi tecrübeleriyle ile cevaplaması idi. En önemli meselenin yetişmiş insan ihtiyacı olduğunu vurgularken bizler de yetişmeye niyet ettik.

HİZMETKAR MÜHENDİSLER

RAİNA ROSTOM: “İNOVASYON İÇİN SIRADAKİNİN NE OLDUĞUNA ODAKLANMAK GEREKİR.”

Türkiye İnovasyon Haftası’nda General Electric Orta Doğu-Kuzey Afrika-Türkiye İnovasyon ve Kurumsal İletişim Başkanı Raina Rostom’un “Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye’de Endüstrinin Geleceğinin Yol Haritası” isimli konuşmasının yanında Hanson Robotics CEO’su David Hanson’u ve Ali Sabancı, Gülden Yılmaz, Gökhan Öğüt, Ekber Onuk gibi önemli isimlerin yer aldığı “Türk İş Dünyası Paneli”ni dinledik. Endüstrinin geleceğinde kişiselleşmenin yerini daha iyi anladığımız, Internet of Things (Eşyaların İnterneti) kavramının endüstri dünyasını nasıl etkileyeceğinin örneklerini gördüğümüz etkinliklerde teknolojinin bugünü ve geleceğine bakarak mesleki yönelimlerimizi sorguladık.

ZEKAİ ŞEN: “MEDENİYETİ MÜHENDİSLER İNŞA EDER”

Su profesörü olarak bilinen Prof. Dr. Zekai Şen “Kendi kültürüyle yoğrulmamış meslek vatana hizmet vermez.” cümlesiyle bizlere mesleklerimiz ile hizmeti buluşturmanın ilk durağını gösterdi. İslam Medeniyeti ile bugünkü eğitim sistemini şekillendiren Batı Medeniyetini ayıran noktaları işaret eden hocamız, okullarımızdaki eğitimin eksik ve yanlış şekillendirdiği mantığımızı ancak kendi medeniyetimize yakınlıkla doğrultabileceğimizi anlattı, İslam’ın bilim ve akılla ilişkisini yeniden keşfetme yolunda bizleri heyecanlandırdı.

ÇOK GERÇEKÇİ BİR BİLİM-KURGU: MİNORİTY REPORT (AZINLIK RAPORU)

Steven Spielberg’in 2002 yılında, 2054 yılının bir projeksiyonunu yaptığı bilim kurgu filmi için geniş bir uzman kadrosuyla çalışılmış. Filmin en ilginç bulduğumuz yanı yapımından bu yana yalnızca 12 yıl geçmiş olan filmdeki bilim kurgu öğelerinin bugün gerçekleşme oranlarının ve gerçeğe yakınlıklarının yüksek düzeyde olmasıydı. Film aynı zamanda bir çok teknolojik gelişmeye de ilhan kaynağı olmuş, bize de oldu.

Ayrıntılı Bilgi: www.hizmetkariyeri.org

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.