Herkes Kendi Yolunu Tek Başına Yürür

Genç Dergisi’nin 136. sayısı "Herkes Kendi Yolunu Tek Başına Yürür" başlığıyla çıktı! Şair Ahmet Murat'ı kapağa taşıyan Genç'te kendisi ile yapılan çok özel bir röportaj var.

Genç bu sayısını şöyle tanıtıyor:

"Semih Kaplanoğlu, Ayşegül Genç, Moin Naim ve Uğur Sezginer röportajları da bu ay GENÇ’te.

Genel Yayın Yönetmenimiz Mehmet Lütfi Arslan Son Adaya Gidiş Kılavuzu başlıklı yazısından sesleniyor:

”Hiç unutmayalım; kalbimizin son ada oluşu bir potansiyele işarettir. Bu potansiyeli hayata geçirmek ancak onun diri kalacağı bir hayata terfi etmekle mümkündür. Bunun ise şartları vardır.”

Editörden yazısında Süleyman Ragıp Yazıcılar Yeni Yıl Nasıl Kutlu Olur? diyor:

”Bin yıl önce ne kutlu zatlar yaşadı şu dünyada, ne tarifsiz güzelliklere vesile oldular, ne büyük bir ufukla ömür geçirdiler anlatmak imkansız. Bugün bize kalan tüm güzellikler hep o kutlu insanların mirasıdır. Şimdi sıra bizde genç dostum, sadece yeni bir yılın değil yeni bin yılın kutlu olması için inancı kuşanalım, ahireti dünyadan daha çok sevelim, ölümü gözümüzde öldürelim, aşka düşelim, izzeti tercih edelim ve hep gayret hâlinde seferde olalım.”

Bu ay hedonizm incelemesini okuyabileceksiniz dergimizde. -Esas Gaye- Hazzetmek Değil Hazmetmektir başlıklı dosyada soruşturmalar, incelemeler ve görüşler yer alıyor.

Abone olan herkese Mehmet Lütfi Arslan’ın DEDİ Kİ kitabı hediye. Ödüllü Test’imizin hediyesi ise 23 Ocak’a kadar tüm sorulara doğru cevap veren 1 kişiye, Mesnevi Tercümesi (6 Cilt)."

Ayrıntılı Bilgi: www.gencdergisi.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.