Hemoroid Nedir? Hemoroid Nasıl Geçer?

Halk arasında basur olarak bilinen sıkça rastalanan bir rahatsızlık olan hemoroid yaşam kalitesini oldukça düşürüyor. Peki bu kadar rahatsızlık veren basur yani hemoroid nedir? Hemoroid neden dolayı oluşur? Hemoroid nasıl geçer? Hemoroidden korunmak için neler yapılabilir?

Hemoroid hakkında bilmedikleriniz...

HEMOROİD NEDİR ?

Halk arasında basur olarak ta bilinen hemoroid, daha çok toplardamar ağırlıklı submüközvenlerin genişleyerek dışarı sarkmasıyla oluşur.

Genel cerrahi polikliniklerinde en sık görülen hastalıklardan birisi olduğunu belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op Dr Muharrem Kuzkaya,  hiçbir şikayeti olmayan sağlıklı kişilerin muayenesinde her üç kişiden ikisinde hemoroid tespit edilmekte olduğunu söyledi.

Hemoroid iç (internal) ve dış (external) olarak ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan iç hemoroid genellikle fazla Ağrı ve kaşıntıya neden olmaz. Çok ileri evrelerde olmadıkça sadece aralıklı rektal kanama şeklinde belirti verir. Op DrMuharrem Kuzkaya, İleri evrelerde makattan dışarı çıkan ve kendiliğinden ya da parmakla normale dönen memeler ortaya çıkabildiğini belirtti. Dış hemoroid ise kendilerini genellikle ağrı ve yanma ile gösterir dedi.

1- Dış Hemoroid: Genellikle ele gelen cilt kabarıklıkları dışında hastayı pek rahatsız etmezler. Ancak bazen genişlemiş damarlara pıhtı oturması ile şiddetli, diken batar gibi bir ağrı ve bunu takip eden şişlik, kızarıklık meydana gelebilir. Bu duruma trombozeeksternalhemoroid denmektedir.

2- İç Hemoroid: İç hemoroidler hastalığın ilerleme evresine göre dört grupta değerlendirilir;

  • Evre- I İç Hemoroid: Klinikte kendini sadece kanama ile belli eder. Bu kanamalar genellikle büyük abdest sırasında veya sonrasında tuvalet kağıdını kirletecek şekilde veya bazen damlama tarzında olabilir.
  • Evre- II İç Hemoroid: Büyük abdest sırasında ıkınmakla anüs dışına çıkan memeler ve kanama ile belirti verir. Kanamalar biraz daha sık ve fazla miktardadır.
  • Evre- III İç Hemoroid:Hemoroid memeleri artık kolayca anüs dışına çıkmakta ve sadece parmakla itilerek anüse yerleşebilmektedir. Sık sık dışarıda sıkışarak ödem, şişlik ve ağrıya yol açarlar. Bu durumda kanama da şiddetli olmaktadır.
  • Evre- IV İç Hemoroid: Genellikle yıllardır devam eden kabızlıklar sonucu oluşan bu durumda, iç ve dış hemoroidler topluca makattan dışarı sarkmaktadır. Memeler ağrısız, ıslak ve büyüktür. Çoğu zaman sümüksü bir akıntı, büyük abdestten sonra tam temizlenememe, iç çamaşırının kirlenmesi ve otururken ağrı da yakınmalar arasındadır.

HEMOROİDAL HASTALIĞIN KLİNİĞİ

Genel Cerrahi Uzmanı Op Dr Muharrem Kuzkaya, Hastaların klinikte kaşıntı, ele gelen meme, ağrı ya da kanama yakınmalarıyla doktora başvurduklarını dile getirdi. Ne yazık ki hemoroidal hastalık yıllar içinde giderek kötüleşme eğiliminde olduğunu; hiçbir zaman daha iyi olmayacaklarını ve  bu nedenle, ortaya çıktıkları anda güvenilir, hassas ve etkili bir tedavi yapılması gerektiğini anlatıyor.

Ana semptomu kanama olan bu selim hastalıkta tedaviye başlamadan önce özellikle 40 yaş sonrası kesinlikle kolonoskopik işlem yapılması gerekir. Kalınbarsağın kanseri ekarte edilmeden hemoroidal hastalığa odaklanmamak gerekir. Genç hastalarda ülseratik kolit,crohn gibi inflamatuar bağırsak hastalıklarını atlamamak için kolonoskopi yapılması gerekir.

Hemoroidal hastalıklarda ciddi kanama şikayeti olmadığı durumlarda 1.ve 2.derece hemoroidal hastalıklar hastalık olarak kabul edilmeyebilir.

HEMOROİDDEN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR?

  • Liften zengin gıdalarla beslenilmeli ve gerekirse diyete lif ilavesi yapılmalıdır
  • Dışkılama sırasında ıkınmaktan kaçınılmalıdır.
  • Kabızlıktan korunulmalıdır.
  • Ayrıca hemoroid oluşumuna yol açabileceğinden uzun süren öksürük, ağır kaldırma gibi ıkınmaya yol açan etkenler de ortadan kaldırılmalıdır.
  • Alkol, acı biber ve baharatlı gıdalardan sakınılmalıdır.
  • Uzun süre hareketsiz olarak oturulmamalı ya da ayakta kalınmamalıdır.
  • Düzenli egzersiz yapılmalıdır. Günde uyku dışında geçen her saat başına 5 dakika yürünmelidir. Uzun süre oturmanın hemoroid oluşumu ile ilgisi vardır.
  • Yeterli miktarda su içilmelidir. Suyun çay, kahve gibi içeceklerle karşılanması yoluna gidilmemelidir.
  • Büyük abdestten sonra rahatsızlık oluyorsa ılık suyla oturma banyosu yapılmalıdır.

4- İnfrared(Kızılötesi) Fotokoagülasyon:

Kızıl ötesi ışınlarla hemoroidpakelerinde minör doku harabiyeti sağlanması yöntemidir. Kızıl ötesi ışık dokuda kuagülasyon nekrozuna yol açar. Erken evre küçük hemoroidlerde uygulanır. Ağrı ve kanamaya yol açabilirler.

5-  Cerrahi Tedavi:3.4. derece hemoroidal hastalıklarda cerrahi tedavi uygulanmaktadır.

KLASİK CERRAHİ TEDAVİ

Tüm dünyada halen uygulanan en sık yöntemlerden biridir. Amaç hemoroidpakelerinin tamamının çıkarılmasıdır(hemoroidektomi). Açık ve kapalı yöntemler uygulanmaktadır. Hemoroidektomiden sonra nüks olasılığı % 5 in altındadır.

Ameliyat sonrası ağrı, kanama, idrar retansiyonu ve Hemoroidal Hastalığın Tedavisi

1.ve 2.derecehemoroidler kanama gibi klinik şikayet olmadığı durumlarda hastalık olarak kabul edilmeyebilir. Bu nedenle 1.ve 2.derece hemoroidlerde konservatif, medikal tedaviler ve küçük girişimler(skleroterapi,lastikbantligasyonu)yapılabilir.

1-  Tıbbi tedavi: 

Medikal tedavilerde öncelikle kabızlığı gideren ilaçlar da önerilmektedir.  Antienflamatuartopikal ajanlar(krem, pomad), fitil ve sistemik olarak tabletler kullanılmaktadır. Tıbbi tedavi ile hemoroidlerin ortadan kalkması ve tam iyileşmesi beklenmemelidir. Bu tedavi daha çok şikayetleri ortadan kaldırmak için uygulanır.

2- Skleroterapi: 

İç hemoroidlerin çevresindeki yumuşak doku içerisine özel birtakım solüsyon enjekte edilerek damarların büzülmesi amaçlanır. Enjekte edilen madde mukozanın altındaki dokulara yapışmasına yol açar. Böylece prolapsus da önlenmiş olur. 1.ve 2.derece hemoroidlerde uygun bir tedavi seçeneğidir. Çoğu kez tekrarlanması gerekebilir.

3- Lastik Bant Ligasyonu:

2.ve 3.derece hemoroidlerde uygulanan bu yöntemde özel bir aletle hemoroidlerin tabanına bir lastik bant geçirilir. Bağlanan hemoroid dokusu üç beş gün içerisindenekroze olarak düşer, bantların ağrıya duyarsız olan dişli çizginin üzerine yerleştirilmesi gerekir. İlk seansta ikiden fazla bant uygulanmaması gerekir. Bu nedenle üç dört hafta aralarla bir kaç seans tedavi gerekebilirenfeksiyon riski mevcuttur. Açık hemoroid ameliyatlarının geç komplikasyonları ise anal fissür, anal stenoz, anal inkontinans veperianal fistül gelişme riskidir.

Longo usulü staplerhemoroidopeksi:

Açık cerrahi hemoroid ameliyatları sonrası ağrı, enfeksiyon ve geç komplikasyonları nedeni ile yeni bir konsept 1993 yılında İtalyan cerrah Dr. AntonioLongo tarafından uygulanmaya başlamıştır. Bu yeni ameliyat tekniğinin en önemli avantajı minimal ameliyat sonrası ağrı ve oldukça kısa olan iyileşme sürecidir.

Gerçekten 3.ve 4.derece hemoroidal hastalıkta normalde anal mukozayı internalsfinktere sıkıca destekleyen ligamanlar genişlemiş ve gevşemiştir. Anal mukoza prolabe olur.Bu yöntemde stapler denilen, tek kullanımlık özel bir alet kullanılır. Stapler ile yaklaşık 2 cm’lik mukoza kesilerek alınır. Dolayısı ile beslenmesi bozulan hemoroid memeleri söner  ve memeler kaybolur. Çoğunlukla genel anestezi altında uygulama yapılır. Ameliyat süresi ortalama 20 dakikadır.

Longohemoroid ameliyatının avantajları:

Az ağrılı olması:Hastaların yüzde 80'i klasik cerrahi yönteme göre ağrı kesiciye çok daha az ihtiyaç duyar. Hasta ertesi gün bile rahatça dışkısını yapar ve ağrı hissetmez.Hasta ertesi gün bile rahatça dışkısını yapar.

Makattan sarkmayı önlemesi:Hemoroid memeleri yukarı doğru çekildiği için hepsi barsak içerisine girmiş olur.

Ameliyat süresinin kısa olması:Klasik yöntemlerde ortalama 30 dakika olan ameliyat süresi Longo yönteminde yaklaşık 15 dakikadır.

İşe daha erken geriye dönmeyi sağlaması: Çoğu hasta 3-4 gün sonra aktif yaşamlarına ve işlerine geri dönebilir.

OP DR MUHARREM KUZKAYA - GENEL CERRAHİ UZMANI

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.