Hayvanlardaki Hikmetler

Göklerde uçan kuşlara, evcil ve yabânî hayvanlara, gözle zor görülen küçücük böceklere dikkatle bakmak gerekir. Zira onlarda öyle acâyiplikler vardır ki onları yaratan Cenâb-ı Hakk’ın azamet, kudret ve hikmetine hayran kalmamak elde değildir!

Cenâb-ı Hak, gözle zor görülen küçücük hayvanların içine o müthiş âzâları nasıl yerleştirmiş?! Onlar hiç aksatmadan vazifelerini nasıl yapabiliyor?! Onların sahip oldukları husûsiyetleri tam olarak keşfedebilmek bile insan idrâkinin üstünde keyfiyetlerdir.

İnsanoğlu, çevresindeki hayvanlara, onların şekil ve sûretlerine dikkatle bir baksa, sonra dönüp onlardan temin edilen deri, yün, et ve süt gibi faydaları ibret nazarıyla seyretse, Cenâb-ı Hakk’ın nihâyetsiz lûtuf ve merhametini görür. Yüce Rabbimiz soğuktan korumak için onlara husûsî bir deri vermiş, ayaklarını muhafaza için kalın tırnaklar lûtfetmiş, bütün ihtiyaçlarını en güzel şekilde karşılamıştır.

Meselâ bir-iki haftalık ömrü olduğu hâlde, hârika desenler içinde arz-ı endâm eden kelebekler, lisân-ı hâl denilen sırlı beyanlarıyla neler neler anlatırlar... Gözlerin bakışına, aklın idrâkine, bilhassa kalplerin hassâsiyetine sunulmuş sonsuz ilâhî hârikalardan sadece biri...

"SEN ÖĞÜT VERİP HATIRLAT!"

Kur’ân-ı Kerîm’de deveye bakıp nasıl yaratıldığı üzerinde tefekkür etmemiz istenmektedir:

(İnsanlar) devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayılıp döşendiğine bir bakmazlar mı? O hâlde (Rasûlüm) Sen öğüt verip hatırlat! Çünkü Sen ancak öğüt vericisin.” (el-Ğâşiye, 17-21)

Demek ki hayvanların ve diğer mahlûkâtın yapısı incelendiğinde daha nice azamet tecellîleriyle karşılaşılacaktır.

Cenâb-ı Hak, bütün canlılara öyle husûsiyetler vermiştir ki, benzer gıdâlarla beslenseler dahî farklı mahsuller meydana getirirler. Bunlar hayâtı bütünüyle mümkün kılacak şekilde birbirini tamamlar.

ÇİÇEKLERİN SIRRI

Meselâ yeşil bir dut yaprağını sığır veya koyun yese, ondan et, süt ve yün hâsıl olur. Küçücük bir kurtçuk olan ipekböceği aynı yapraktan ipek îmâl eder. Aynı şeyi bir cins geyik yese, ondan da misk kokusu elde edilir. Arının çiçek tozlarından bal yapabilmesi, kâinatta en mükemmel bir varlık olan insanın iktidârı hâricindedir. Basit birer ot olarak görünen çeşitli çiçeklerin topraktan bulup çıkardıkları renkler, kokular ve hayat kudretini hâiz yapraklar, hiçbir kimyâgerin muktedir olamayacağı hârika keyfiyetlerdir.

Hayvan, kendisine verilen ilâhî proğramla otu et ve süt yapabilirken, varlıkların en mütekâmili olan insanoğlu, günümüzün en yüksek teknolojisine sahip kimya laboratuvarlarında bile tonlarca ottan bir gram et veya süt îmâl etmeye hâlen muktedir olamamaktadır.

Yüce Rabbimiz şöyle buyurur:

“Şüphesiz sizin için hayvanlarda da büyük bir ibret vardır. Zira size, onların karınlarındaki fışkı ile kan arasından (süzülen), içenlerin boğazından kolayca geçen hâlis bir süt içiriyoruz.” (en-Nahl, 66)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Tefekkür, Erkam Yayınları, 2013

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.