Hayvanlar İçin Cehennem Olan Hayvanat Bahçesi

Endonezya'da bir hayvanat bahçesinde nesli tükenme tehdidindeki ayıların ziyaretçilerden yemek dilendiği ve kendi dışkılarını yediği görüntüler tepki çekti. "Hayvanlar için cehennem" olarak nitelenen hayvanat bahçesinin kapatılması için imza kampanyası başlatıldı.

Endonezya'nın Bandung kentindeki hayvanat bahçesi, kafeslerdeki hayvanların aç bırakılmaları ve kötü muameleye uğramaları nedeniyle yoğun tepki çekiyor.

Son olarak, nesli tükenme tehdidi altındaki Malaya ayılarının ziyaretçilere yemek için yalvarmaları ve ayıların açlıktan kendi dışkılarını yiyişini gösteren görüntüler, Endonezya hükümetine harekete geçme çağrılarını artırdı.

Hayvanat bahçesinin ziyaretçileri, karşılaştıkları kötü koşullar nedeniyle şaşırdıklarını ve "hayvanlar için cehennem" olarak nitelenen kurumun bir an önce kapatılmasını sosyal medyada talep ediyor.

İMZA KAMPANYASI BAŞLATILDI 

Scorpion Doğal Yaşam İzleme Örgütü adlı sivil toplum örgütü inisiyatifiyle internette imza kampanyaları başlatıldı. Kampanyaya şimdiden 210 bin kişi destek verdi. STK, hayvanat bahçesinde tam zamanlı veteriner çalıştırılmadığını, kafeslerin çok kalabalık olduğunu, hayvanlara çok nadir yemek verildiğini ve bu nedenle hayvanların birbirlerini yemek zorunda kaldığını anlatıyor.

Güney Asya ormanlarında yaşayan Malaya ayılarının sayıları giderek azalıyor. Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği, türün yok olma tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirtiyor.

KARNINDAN 20 KİLO PLASTİK ÇIKTI 

Bandung Hayvanat Bahçesi, yakın zamanda bir zürafanın ölümü ile de gündeme geldi. Açlıktan ve hastalıktan ölen zürafanın karnından yaklaşık 20 kilogram plastik atık çıktı. Aynı şekilde Yani isimli 34 yaşındaki Sumatra fili de hastalık ve bakımsızlıktan öldü. Sumatra fillerinden dünya üzerinde 3 binden az kaldı.

Endonezya'nın Surabaya kentindeki hayvanat bahçesinde de durum farklı değil. "Ölüm Bahçesi" olarak bilinen o hayvanat bahçesinde de filler, kaplanlar ve aslanlar çok sık ölüyor. Kalabalık kafeslerde aç bırakılan hayvanlar birbirlerini yemek zorunda bırakılıyor.

Kampanyayı başlatan STK, hayvanat bahçesine bir an önce Çevre Bakanlığı'nın teftişe gitmesini ve mümkünse kurumun kapatılmasını talep ediyor.

Not: Haberin videosu için tıklayınız

Kaynak: Mashable, change.org, Al Jazeera

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.