Hayra ve Hizmete Koşanlar

Hayra ve hizmete koşan insanlar; îcâb ettiğinde fedâkârlıklarda bulunur, yârdan, anadan, serden geçerler. Gurbet yollarına düşerler. Peygamberimiz (s.a.v) gibi yeri geldiğinde vatanlarına hasret yaşarlar. Peki hayra vesile olanların mükâfatı nedir? Peygamber Efendimiz (s.a.v) söylüyor...

Bir yangın var. Derhâl o yangına müdahale etmek, söndürmek için bir şeyler yapmak lâzım. Yangının içinde kalan evlâtlar var, zavallı insanlar var, nesiller var. Koşup onlara yardım etmek lâzım.

Böyle bir manzara karşısında bir insan; yardımı bırakıp; «Benim artık istirahat vaktim geldi.» deyip çekilebilir mi? Yoksa vicdanının ve îmânının muktezâsı olarak tâkati nisbetinde fedâkârlıkta bulunması mı beklenir?

Ashâb-ı kiram dâimâ bu derinlik ve idrâk üzerindeydi. Dünyanın dört bir yanına, bu şuur içinde hidâyet gayretiyle hiç durmadan koştu.

Onlara bu şuuru kazandıran Peygamber Efendimiz; ömrü boyunca fert fert, kabîle kabîle, belde belde İslâm’ı tebliğ etti. Gidemediği yerlere mektuplar gönderdi. Kendisinden sonra da ömrü boyunca, en çok ihtimam gösterip yetiştirdiği suffe talebeleri İslâm’ı çok geniş coğrafyalara neşrettiler.

Sahâbe-i kiram; Allâh’ın verdiği îman nimetinin bedelini ödemek için, Semerkant’a, Çin’e, Kayravan’a ve Afrika’ya gitti, insanın olduğu her yere girdi. Yüz binler, milyonlar onların mübârek gayret ve fedâkârlıklarıyla şirkten kurtuldu, cehâletten kurtuldu, ateşten kurtuldu. Bütün bu ecirler de vesile olanlara yazıldı.

Çünkü hadîs-i şerifte buyurulur:

اَلدَّالُّ عَلَى الْخَيْرِ كَفَاعِلِه۪

“Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.” (Tirmizî, İlim, 14)

Hayra ve hizmete koşan insanlar; îcâb ettiğinde fedâkârlıklarda bulunur, yârdan, anadan, serden geçerler. Gurbet yollarına düşerler. Vatan cüdâ olurlar.

Böyle zamanlarda kendilerine destek olan aile fertleri de onların ecirlerine ortak olurlar.

Hanımlar, kocalarının meşrû işlerinde dâimâ yanlarında olmalıdır. Mukabili de böyledir: Meşrû şekilde Kur’ânî hizmetlere koşabilecek bir hanıma da beyi mâni olmamalıdır.

Nitekim Peygamber Efendimiz; Âişe Vâlidemiz’i bir fıkıh âlimesi gibi yetiştirmiş ve onun hakkında;

“Dîninizin üçte birini Âişe’nin evinden öğrenin!” (Deylemî, II, 165/2828) buyurmuştur. Yeğenleri vasıtasıyla ders veren Hazret-i Âişe’nin 300’e yakın talebesi olmuştur. İbn-i Abbâs -radıyallâhu anhümâ-’nın ifadesiyle Âişe Vâlidemiz’in içtihâdından faydalanmayan hiçbir müçtehid yoktur.

Eşler, hem dünya hem âhiret yolculuğunda birbirlerinin hayat arkadaşı olduklarını hiçbir zaman unutmamalıdırlar. Önceden her birinin müstakil bir hayatı varken; evlenmekle ortak bir hayata, ortak bir kadere dâhil olurlar. Bu ortak hayatta birbirlerine amel-i sâlih ve hizmet desteği olmalıdırlar.

Onlara en güzel misal Peygamberimiz ve Hazret-i Hatice Vâlidemiz’dir.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2017 Ay: Aralık Sayı: 154

HİZMET NEDİR?

HİZMET VE ÂDÂBI

İBADETLER SEVEREK, HİZMET SEVİNEREK YAPILIR

İLGİLİ HABERLER

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.