Hayata Oruç İle Bakmak

Kişilik ve karakterin güçlenmesi istenmiyor mu? Oruç bize bunun mükemmel fırsatını sunuyor ve dört mevsimde yaşama biçimi ile insanın bilinmeyen yönlerini aydınlatıyor. 

Elimiz ve dilimiz bağlandı. Her gün sıradan yaşanıp giden günler Ramazan ayı gelince değişti ve farklı dünyalar önümüze açıldı.

Günlük hayatın tek düzeliği birden bire bitti, zaman üzerinde değişik tasarruflar başladı. Olmazsa olmaz diye bilinen sözler rafa kaldırılıp vaktin bilinmeyen sırlara gebe olduğu görüldü.

Kameri aylarla hesaplanan “Oruç” takvime bile değişik Nazarlarla bakmamıza vesile olmadı mı? Oruç, İslam’ın beş temel esasından biri olup, akıllı ve ergenlik çağına gelmiş, mukim ve sağlıklı kadın ve erkek her mü’mine farzdır. Din insan hayatına anlam zenginliğini değişik biçimlerle getirir. Vicdanlarda kök salan bu fikir zamanla bütün hayatı kuşatır.

İnsan tabiatı temelde çok yönlü istek ve ihtiyaçların, biri diğeri ile çelişen karşıt güç ve eğilimlerin yol açtığı çatışmalı ve dolayısıyla değişken istikrarsız bir özellik gösterir.

İnsanı kim toplayıp bir araya getirecek?

İslamiyet kişilik inşasında ibadetleri vesile etmiş, bunun en iyi örneklerini bizler sunmuştur. Kelimeyi tevhit ile söze, zekat ile mala mülke, namaz ile bütün bedene, hac ile yolculuklara oruç ile de yeme içme ve aile hayatına önemli ilkeler teklif etmiştir.

CENNET KAPILARININ AÇILDIĞI AY

Ramazan ayında Kur’ân-ı Kerim indirilmeye başlanmış, insanlığa yeni ufuklar çizilmiştir. “O Ramazan ayı ki, Kur’ân o ayda indirildi.” (Bakara suresi, 185) Hatimlerin yapıldığı bu ay insan için yeniden bilgilerin hatırlanmasına vesiledir.

Bin aydan hayırlı olan kadir gecesi Ramazan ayı içinde değil mi?

“Ramazan ayında iyi işler yapıp, kötülüklerden sakınan mümine cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır.” Beş vakit namaz, iki Cuma namazı ve iki Ramazan ayı büyük günahlardan kaçındığı zaman aralarında işlenen günahlara kefarettir.” (Buhari, Savm, S. II. 227)

Farz olan Oruç Ramazan ayın da tutulandır, diğer vakitlerin oruçları değişik hükümleri ihtiva eder.

ORUCUN BİZE KAZANDIRDIKLARI

Yaşadığımız vakitleri ayrıştırıp parçalayan modern zaman algıları Oruç ile asli yapısına kavuşturulur. Davranışları “Salih amel” olarak uygulamanın bizlere sağlayacağı hikmetlerden yararlanmalı, din, hayat enerjisinin çıkış noktası kabul edilmelidir.

Yollar Allah’a ulaşmazsa insan hüsrandan kurtulamayacak, yaşadığı her anın kaosu onu yiyip bitirecektir.

Kişilik ve karakterin güçlenmesi istenmiyor mu? Oruç bize bunun mükemmel fırsatını sunuyor ve dört mevsimde yaşama biçimi ile insanın bilinmeyen yönlerini aydınlatıyor. Kendi kendini denetleme sistemi eğitim ve öğretimin vazgeçilmezlerindendir. İşte Oruç insanı kendi gerçekliği ile yüzleştirerek kamil insan olma yoluna nasıl girebileceğinin ip uçlarını da vermektedir.

Çabaları bayramla mükafatlandıran İslam dini Orucu da güzelliklere vesile yapmanın fırsatlarını bizlere sunuyor.

Kaynak: Ali Büyükçapar, Altınoluk Dergisi, 376. Sayı

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.