Harran'da Yeni 'aziz Sancar'lar Yetişiyor

Şanlıurfa'nın Harran ilçesine bağlı Sehrince köyünde iki yıldır görev yapan Türkçe öğretmeni, alışılmış sisteminin aksine geliştirdiği çalışmalarla öğrencilerinin ufkunu açıyor.

Şanlıurfa'nın Harran ilçesindeki bir köyde Türkçe öğretmenliği yapan Emre Uğur (24) öğrencileri için meyve suyu şişesinden güneş enerjisiyle çalışan araba, pet şişeden bowling kukası, çamurdan bilardo masası, kola şişesinden su ısıtıcısı ve benzeri araçlar geliştirerek, yeni "Aziz Sancar"lar yetiştirmeyi amaçlıyor.

İstanbul'da doğup büyüyen Uğur, 2014'de ilk görev yeri olarak atandığı Sehrince Ortaokulunda, çoğu Türkçe bilmeyen ve tarlalarda çalışmak zorunda kalan öğrencileri için kolları sıvadı.

Çocuklar için gecesini gündüzüne katan genç öğretmen, sosyal medya aracılığıyla topladığı kitaplarla okula 3 bin kitaplı kütüphane kazandırırken, geliştirdiği farklı tekniklerle öğrencilerinin sevgisini kazanmayı başardı.

Okul çıkışlarında ve hafta sonlarında bile öğrencilerine birşeyler öğretmeye çalışan Emre Uğur, bu süreci eğlenceli hale getirmek için defter yerine traş köpüğü kullandı.

Eğitim için yaptığı farklı aktivitelerle ezberleri bozan Uğur, öğrencileri için meyve suyu şişesinden güneş enerjisiyle çalışan araba, pet şişeden bowling, çamurdan bilardo masası, kola şişesinden su ısıtıcısı yaparak, çocukların ufkunu açmayı, ilk İslam üniversitesinin bulunduğu Harran'dan yeni "Aziz Sancar"lar çıkmasını amaçlıyor.

Uğur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluk hayali öğretmenliğe bir köyde başladığı için çok mutlu ve heyecan dolu olduğunu söyledi.

Farklı metotlarla öğrencilerine ulaşmaya çalıştığını anlatan Uğur, öğrencileri için yararlı işler yapmak istediğini ve bunu gerçekleştirdiği için mutlu olduğunu dile getirdi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.