Hamilelikte Oluşan Çatlak ve Lekeler Nasıl Geçer?

Hamilelik döneminde oluşan çatlaklardan kurtulmanın sırları neler?

Hormonal değişim, derinin gerilmesi ve kilo artışı, hamilelik döneminde ciltte çatlaklara ve lekelere sebep oluyor. Özellikle hamilelikte hızlı ve alması gerekenden fazla kilo alan kadınlarda, gebeliğin son 3 ayında karın, göğüs, bel ve kalça bölgelerinde çatlaklara rastlanıyor. Çatlaklar açık ten renkli, lekeler ise esmer kişilerde daha belirgin şekilde görülüyor. Lekeler gebeliğin erken dönemlerinde ortaya çıkıyor, şiddeti ise lohusalık döneminde hafifliyor.

Peki hamilelik döneminde oluşan bu çatlaklar ve lekelerden kurtulmanın sırları neler?

Hamilelik döneminde çatlak oluşumu, dengeli beslenme, bol su içme ve vücudun iyi nemlendirilmesiyle önlenebiliyor. Hamilelik sonrası çatlak tedavisinde ise lazer, dermoroller ve kimyasal peeling gibi etkili yöntemler öne çıkıyor. Hamilelik dönemindeki bir başka önemli cilt sorunu olan leke tedavisinde C vitamini ve fitik asit gibi bitkisel içerikli doğal ürünlere başvuruluyor.

Leke tedavisine lohusalık döneminden sonra başlanması gerektiğini söyleyen Dermatoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Gökhan Okan, hamilelikte oluşan çatlak ve lekelerden kurtulma yollarını anlattı:

ÇATLAK BİR ÇEŞİT DERİ YIRTILMASI

Çatlak, derinin aşırı gerilmesine bağlı olarak, cildin elastin ve kolajen dokularındaki tahribat sonucunda ortaya çıkan bir çeşit deri yırtılmasıdır. Çatlaklar ilk oluştuklarında pembemsi görünümdedir, zamanla bu pembe çizgiler mora, soluklaşarak beyaza dönüşür. Çatlaklar sadece renk değişikliği şeklinde değil, aynı zamanda deride kabarık veya çukurlaşma şeklinde görüntü bozukluğuna da neden olabilir.

ÇATLAKLAR AÇIK TENLİLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜR

Çatlaklar özellikle açık tenli kişiler, gelişme çağında ani kilo alan ve hızla boyu uzayan gençler, doğum nedeniyle karnı gerilen anneler ve genetik yatkınlığı olan kişilerde sık görülür. Gebelik çatlakları gebeliğin son aylarında en belirgin halini kazanır. Uzun süreli kortizonlu krem kullananlar ve sistemik kortizon tedavisinde olan kişiler çatlak gelişmesi açısından risk grubundadır. Karın, kalça, kolların iç yüzeyleri ve göğüs uçları çatlakların sık görüldüğü bölgelerdir. Gebelik öncesinde spor yapanlarda ve sigara içmeyenlerde çatlaklar daha az görülür.

DENGELİ BESLENME ÇATLAK OLUŞUMUNU AZALTIR

Gebelik döneminde çatlak oluşmasını tamamen önleyecek bir yöntem bulunmamaktadır. Dengeli beslenmek, hızlı kilo alıp vermekten kaçınmak, düzenli ama çok zorlayıcı olmayan egzersizler, vücudun nemlenmesine önem vermek, çatlakların oluşumunun azalmasında etkilidir. Özellikle banyo sonrası mutlaka nemlendirici krem sürülmelidir. Derinin nemini, yağını artıran, elastikiyetini koruyan genellikle lokal kullanılan bir takım ürünlerle olabildiğince az oluşması sağlanabilir. Ancak mutlaka hekim kontrolünde kremler kullanılmadır.

ÇATLAKLARA PEELİNG İLE VEDA EDİN

Hamilelik sonrasında ise çatlak tedavisinde kimyasal peeling, dermoroller, lazer, çeşitli dermo kozmetik kremler kullanılır. Medikal olarak tretinoin (vitamin A) ve meyve asidi içeren ürünler tedavi edicidir. Vitamin A içeren ürünler emzirme süresince kullanılmamalıdır. Tedavide cilt tipi, çatlağın evresi, genişliği, bölgesi, mevsim gibi çeşitli faktörler göz önüne alınmaktadır.

Çatlaklar üç evrede gelişir. Başlangıç evresinde taze, yani renkleri mor veya soluk kırmızıdır. Bu aşamada dokuda kan dolaşımı artmıştır. Dokuda düzensiz salgılanan kolajen ve elastin üretimi tedaviyle kontrol altına alınabilecek düzeydedir. Bu evrede yapılacak tedaviler yüz güldürücüdür. Daha sonra kırmızı görüntü kendini beyaza bırakır. Beyaz aşamada yapılan tedaviler daha zor ve uzun sürede yanıt alınabilecek tedavilerdir. Ama yine de tedaviye her safhada başlamakta fayda vardır.

LEKE TEDAVİSİNE LOHUSALIK BİTİNCE BAŞLAYIN

Hamilelik döneminde kadınların yaşadığı cilt sorunlarından biri de lekelenmelerdir. Lekeler esmerlerde daha belirgindir. Gebeliğin erken dönemlerinde başlar, lohusalık dönemlerinde şiddeti hafifler. Hormonal değişim ve genetik faktörler lekelere zemin hazırlar.

Lekeler gebelik ve lohusalık döneminde vitamin C ve fitik asit gibi bitkisel içerikli doğal ürünlerle tedavi edilir. Lohusalık bitiminde ise kimyasal içerikli renk açıcılar ve peeling yöntemiyle lekelerde belirgin şekilde azalma sağlanır. Peeling işlemiyle lekelerde açılma sağlanırken aynı zamanda cilt de parlaklık ve sağlıklı bir görünüme kavuşur.

Kaynak: Haber 7

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.