Hamilelik Kadınların Beynini Değiştiriyor

Hamilelik ve annelik, dişinin beyin yapısını değiştiriyor ve anneleri bebeklerine karşı daha duyarlı hale getiriyor. Üreme ve doğum sonucunda, dişi memelinin beyninde, davranışlarını ve yeteneklerini geliştiren bir değişim yaşanıyor. Annelik davranışları aslında evrimde dişinin başarı şansını artırıyor. 40 yaşından sonra anne olanların, uzun yaşama şansı daha çok.

Hamilelik süresinde beynin belli bölgelerinde kayda değer ama kişiye yararlı bir gri madde kaybı yaşanıyor. Bu değişikliklerin bazıları en az iki sene boyunca devam ediyor ama neyse ki hafıza ve zihinsel işlemleri etkilemiyor.

Araştırmanın eş yazarı ve Autonomous University of Barcelona’da profesör olan Erka Barba-Muller’in söylediğine göre bu değişiklikler beynin anneliğin zorluklarıyla başa çıkmak için gerekli olan fonksiyonlarıyla ilişkili bölgelerinde gerçekleşiyor. Hamilelik sürecinde gerçekleşen ani hormonal ve fiziksel değişiklikler uzun bir zamandır bilinse de bunların beyine olan etkisi hiç bir zaman tamamen anlaşılmış değildi.

HAMİLELİK BEYİNDE DEĞİŞİKLİĞE YOL AÇIYOR

Nature Neuroscience dergisinde yayınlanan bu yeni araştırma ilk defa hamileliğin bir kadının beyninde uzun dönemli değişikliklere yol açtığını kanıtlıyor.

Araştırmada ilk defa anne olacak 25 kadının hamilelik öncesi ve sonrası beyin taramaları karşılaştırıldı. Aynı zamanda ilk defa baba olacak erkekler ve hiç çocuğu olmayan kadın ve erkeklerinde beyin taramaları göz önünde bulunduruldu. Sonuç olarak hamilelikte kadın beyninin sosyal işlevlerle ilişkin bölgelerinin gri maddesinde belirgin ve uzun ömürlü hacim küçülmesi olduğu bulundu.

Sonra ki testlerde bu aynı bölgelerin en çok kadınlar bebeklerine tepki gösterirken parladığı görüldü. Yani büyük ihtimalle bu değişiklikler vücudunuzun anneliğe hazırlık için bir adaptasyonu. Araştırmacılar bu değişikliklerin bir annenin bebeğinin ihtiyaçlarını ve ruh halini daha kolay algılamasına ve bebeğinin sağlık ve güvenliliğine karşı muhtemel tehlike işaretlerini daha çabuk deşifre etmesine yardımcı olduğunu söylüyor.

Gri madde beynin en dış tabakası olan beyin zarında bulunuyor. Beynin bu tabakası öğrenme ve hafıza işlevleri, motor fonksiyonları, sosyal beceriler, dil ve sorun çözme mekanizmalarını barındırıyor. Ama korkmanıza gerek yok çünkü araştırmacılar hamileliklerde hafıza ve diğer kognitif fonksiyonlarda hiç bir farklılık gözlemlemediklerini ve bu yüzden gri madde kaybının kognitif bozukluklara yol açtığına dair bir işaret olmadığını söylediler.

Araştırma kadınları sadece hamilelikten 2 yıl sonrasına kadar takip ettiği için bu değişikliklerin tam olarak ne kadar sürdüğü daha bilinmiyor.

SİNİRİ ORTADAN KALDIRAN İŞLEM

Araştırma ‘synaptic pruning’ veya sinaptik budama olarak adlandırılan bir işleme dikkat çekiyor. Bu bütün ergenlik çağındaki kişilerde doğal olarak gerçekleşen ve nadir kullanılan sinir kavşaklarını ortadan kaldıran bir işlem. Sinir kavşakları beyin hücreleri arasında ki bağlantı noktalarıdır. Bu işlemin nedeni çocukluktan sonra daha etkin ve özelleşmiş sinir kavşaklarına yer açıp sinir ağlarının daha verimli hale gelmesidir.. Araştırmacılar hamilelikte gerçekleşen bu değişikliklerin sinaptik budama gibi bir işlem olduğunu düşünmektedir.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.