Halep'te Katliam Var!

Halepli çocuk Ammar, bombardımanlardan duyduğu korkuya ilişkin, "Uçak sabahtan beri bizi vuruyor ! Hastane yok ! Çocukların cesetleri kömür oldu ! İlaç yok ! Yemek yok !" dedi.

Suriye'de Beşşar Esed rejimi ve İran komutasındaki Şii milislerin ağır bombardımanlarıyla katliamların yaşandığı doğu Halep bölgesindeki yaşlı, kadın ve çocuklar kurtarılmak için çığlıklarını yükseltmeye çalışıyor.

Halep'te rejim bombardımanlarında enkaza dönmüş binaların önünde kaydedilmiş görüntüsü sosyal medyada yayınlanan yaşlı bir Halepli, içinde bulunduğu durumu feryat ederek anlattı.

BİZ HALEP'TE ÖLÜYORUZ!

Görüntülere yaşlı Halepli'nin şu ifadeleri yansıdı:

"Biz Halep'te ölüyoruz! Biz açız! Çocuklarımız kesiliyor! Kadınlarımız çöktü! Hiçbir şeyimiz kalmadı. Nerdesiniz? Bizi dinleyenler, Allah'tan korkun! Ey Araplar! Ey Müslümanlar! Ey Allah'ın yarattığı insanlar! Nerdesiniz? Biz ölüyoruz ! Biz kesiliyoruz ! Hiçbir şeyimiz kalmadı ! Su kalmadı ! Bizi duyan kimse bizi kurtartsın !"

Yeni ses kayıtları, rejim ve İran komutasındaki Şii milislerin 6 kilometrekarelik alana sıkıştırdığı on binlerce sivilden öldürdüğü pek çok kimsenin cesedinin, bulundukları yerlerden kaldırılmadığını gösteriyor.

SOKAKTAKİ İNSAN CESETLERİ CİĞERLERİMİZİ YAKIYOR

Ses kaydını internet üzerinden ulaştırmayı başaran Halepli anne Fatıma, halkın çaresizliğini şöyle aktardı:

"Selamun Aleyküm. Ellerinizden öpeyim, bir şey yapın ! Sokaktaki insan cesetleri ciğerlerimizi yakıyor. Ellerinizden öpeyim, ne olur bir şey yapın! Ne olur bizi bu durumdan kurtartmak için harakete geçin. Burası cesetlerle doldu. Allah için harekete geçin!

UÇAKLAR SABAHTAN BERİ BİZİ VURUYOR

Bir diğer aile de bombardımanlar ve ölümler nedeniyle şoka giren çoçuklarının çığlık çığlığa ağlayarak konuştuğu ses kayıtlarını iletti.

Halepli çocuk Ammar, duyduğu korkuyu şöyle anlattı: "Uçak sabahtan beri bizi vuruyor ! Hastane yok ! Çocukların cesetleri kömür oldu ! İlaç yok ! Yemek yok!"

ALLAH İÇİN BİZİ BURADAN ÇIKARTIN!

Halep'teki durumu anlatmak için başka bir aile de kız çocukları Selma'nın ses kaydını paylaştı. Selma, yardım çığlığını ağlayarak şu ifadelerle dile getirdi:

"Allah için bizi buradan çıkartın ! Bizi mahvettiler! Allah için bizi çıkartın ! Beşşar bizi öldürdü ! Ne olur bize yardım edin ! Ne olur bizi çıkartın buradan!

Rejim, Rusya ve İran komutasındaki Şii milisler, son 28 günde Halep kent merkezinin doğusuna düzenledikleri saldırılarda bin 71 sivili öldürürken binlercesini yaraladı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.