Hakkı Olanın Hakkını Verin

Peygamber Efendimiz (s.a.v) zulmün hâkim olduğu câhiliyye insanına hakkı, hukuku, adalet ile hükmetmeyi öğretti. Bunu en iyi şekilde yaşadı ve örnek oldu. Son ana kadar "Hakkı olanın hakkını verin." buyurdu. Peki kimlerin üzerimizde hakkı var?

Zulmün hâkim olduğu câhiliyye insanına hak mefhûmunu öğretti. Hukuku öğretti.

Efendimiz, bütün insanlığa kendinden misal vermek sûretiyle hukukun nasıl tevzî edileceğini şöyle bildirmiştir:

“Nihayet ben de bir insanım.

‒Aranızda bazı kimselerin hakları geçmiş olabilir.

‒Kimin sırtına vurmuşsam, işte sırtım; gelsin vursun!

‒Kimin malını sehven almışsam, işte malım; gelsin alsın!” (Ahmed, III, 400)

  • En başta Allâh’ın hakkı. Çünkü bizi insan olarak yarattı. Îmanla müşerref kıldı. Habîbi’ne ümmet kıldı.
  • Peygamber’in hakkı. Çünkü O, ümmetine çok düşkün. O’nun bize emâneti olan Kitap ve Sünnet’e sahip çıkmak, O’nun hakkını ödemektir.

Çünkü O -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyurdu: “Mahşerde yüzümü kara çıkarmayın.” (İbn-i Mâce, Menâsik, 76)

  • Mü’minlerin hakkı. Efendimiz bütün mü’minleri birbirine kardeş eyledi. Kardeşliği öğretti. Mü’minin mü’min üzerindeki haklarını öğretti. Yani mü’mini mü’mine zimmetli kıldı.

Peygamber müezzini Bilâl -radıyallâhu anh-, siyâhî idi. Ebû Zer -radıyallâhu anh- ona bir kızgınlık ânında;

“–Ey kara kadının oğlu!” diye hitap etti. Bu sebeple Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Ebû Zerr’e;

“–Sen, kendisinde câhiliyye huyu bulunan bir kimsesin!” diyerek kızdı.

Ebû Zer -radıyallâhu anh- çok pişman oldu. Hazret-i Bilâl’den helâllik istemek ve onun kendisini affetmesini temin edebilmek için gitti, başını onun eşiğine koydu. Şöyle de dil döktü:

«Ey Bilâl! Ancak beni affeder ve ayağınla yüzüme basarsan, eşiğinden kalkarım!»

Hazret-i Bilâl buna ihtiyaç olmadığını defaatle söylese de dinletemedi. Sonunda sırf onu râzı etmek için, ayağıyla basar gibi yapıp geçti ve onu affetti. Gönül huzuruyla helâlleştiler.

➢ Anne-baba, evlât, hanım, çocuk, komşu, akraba, hemşehri… Sair hakları hep O öğretti.

  • Mahlûkātın hakkı. Hâlık’ın nazarıyla mahlûkāta şefkat ile bakmayı öğretti. Develerin üzerinde konuşulmasını men etti. Kurbanlığın kulağından tutulup çekilmesini men etti. Fazla yük yüklenmesini men etti. Anne kelbin rahatsız edilmesini men etti. Karınca yuvasının yakılmasına çok üzüldü;

“Allâh’ın yarattığı cânı, kim yakabilir?!.” buyurdu. (Bkz. Ebû Dâvûd, Cihâd 112/2675)

  • Gayr-i müslimlere de hakkı hukuku tevzî etmeyi öğretti.

Yâ Rabbî!..

Bizleri Rasûlullah Efendimiz’e hayırlı ve muvaffak talebeler eyle!..

Bizleri ashâb-ı kirâma ihsân ile tâbî olabilen bahtiyarlar zümresine ilhâk eyle!..

Gönüllerimizi, O’nun gönlüyle te’lif eyle!.. Âmîn!..

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2018 Ay: Şubat Sayı: 156

İslam ve İhsan

KUL HAKKI İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER

Kul Hakkı İle İlgili Ayet ve Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.