Hacılar Medine’de

Hac farizasını yapmak için ilk olarak Mekke’ye gelen hacılar, burada görevlerini tamamlamanın ardından Medine-i Münevvere’ye geçmeye başladı.

Hz. Muhammed (s.a.v.) ve birçok ashabının medfun olduğu Medine’ye gelen hacılar, başta Ravza-i Mutahhara ve Hz. Muhammed’in (s.a.v.) kabrinin bulunduğu Mescid-i Nebevi, Mescid-i Kıbleteyn, Kuba ve Cuma Mescidi olmak üzere, binlerce sahabenin kabrinin bulunduğu Cennetü’l-Baki ve Uhud Şehitliği gibi kutsal mekanları ziyaret ediyor. Özellikle vakit namazlarını Mescid-i Nebevi’de kılmaya özen gösteren hacılar, zamanlarının çoğunu Mescid-i Nebevi’de geçiriyorlar.

MEDİNE’DE YEMEKLER NASIL HAZIRLANIYOR?

Medine Ayniyat ve İaşe Ekip Başkanı Dr. Mehmet Ali Aytekin, 3 bin metre kare alana sahip Diyanet Medine Mutfağının günlük 14 bin kişilik yemek çıkarma kapasitesinin olduğunu ifade ederek, Medine’ye gelen hacılar için sabah kahvaltısı ile birlikte öğlen kumanyası ve akşam yemeği içinde sıcak yemek çıkardıklarını kaydetti.

Yemekleri diyetisyenlerin kontrollerinde hazırlandığını dile getiren Aytekin, otellerde yemek dağıtılan yerleri ve yemeklerin nasıl sunulduğunu sürekli kontrol ettiklerini belirtti.

MEDİNE’DE VERİLEN SAĞLIK HİZMETLERİ

Hacıların karşılaşabilecekleri sağlık sorunlarına karşılık tüm tedbirleri aldıklarını ifade eden Medine Sağlık Ekip Başkanı İbrahim Yılmaz, Diyanet Medine Hastanesinin bu yıl yeni binasında hizmet verdiğini söyledi.

KBB, dahiliye, ortopedi, göz, psikiyatri, kardiyoloji, radyoloji, kadın doğum, intaniye, göğüs hastalıkları ve üroloji polikliniklerinin yanı sıra bu yıl diş polikliniğinin de hizmete girdiğini ifade eden Yılmaz, 3 ambulans ile 24 saat boyunca acil servis hizmeti verdiklerini belirtti.

Türk hacılarından bugüne kadar Medine’de 3 kişi vefat etti.

Hac öncesi 18 Temmuz 2018 tarihinde Medine’ye gelmeye başlayan kafileler, 17 Ağustos 2018 tarihinde de Arafat’a çıkmak üzere Mekke’ye intikallerini tamamladılar. Hac Farizasını yerine getirmek üzere ilk olarak Mekke’ye giden hacılar ise, 26 Ağustos 2018 tarihi itibariyle Medine’ye intikal etmeye başladılar. Medine’de ziyaretlerini tamamlayan hacıların yurda dönüşler ise 29 Ağustos 2018’de ilk kafile çıkışıyla başlayacak. Son kafilenin 20 Eylül 2018 tarihinde yurda dönmesiyle de Medine’de Türk hacısı kalmayacak. Böylece 21 bin hacı Medine üzerinden yurda dönmüş olacak.

Kutsal topraklardan ilk olarak yurda dönecek kafile, Cidde’den 27 Ağustos’ta İstanbul 20. kafile, son olarak da Medine’den 20 Eylül’de Ankara 34. kafile olacak.

Hac öncesi 150 kafilenin geldiği Medine’ye hacdan sonra ise 141 kafile gelecek.

Kaynak: Diyanet

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.