Hacılar Arafat'a Çıkıyor

Hac farizasını yerine getirmek üzere Mekke'de bulunan 3 milyon civarında hacı adayı, Hz. Peygamber'in Veda Hutbesi'ni irat ettiği, Hz. Adem ile Hz. Havva'nın buluştuğuna inanılan Arafat'a yolculuğa hazırlanıyor. Hacı adayları, bugün 16.00'dan itibaren ihramlarını giyerek, Mekke'ye 25 kilometre mesafedeki Arafat'a gidecek.

Türklerin de aralarında bulunduğu hacı adaylarının bir kısmı bugün 16.00'dan itibaren ihramlarını giyerek, kafileler halinde Mekke'ye 25 kilometre mesafedeki Arafat'a gidecek ve her ülke için belirlenen alanlara kurulan çadırlara geçilecek. Arafat öncesi geceyi Mina'da geçirmek isteyenler ise bu geceden itibaren yola çıkacak.

Arafat Vakfesi için de büyük irşat çadırının oluşturulduğu Arafat'ta, Türk hacı adaylarının bulunacağı çadırlara ses sistemleri kuruldu. Arafat programı, Diyanet Basın Merkezi aracılığıyla canlı yayımlanacak.

Arife günü sabah başlayacak Diyanet İşleri Başkanlığı Arafat programı, Kur'an-ı Kerim tilaveti, esma zikri, Veda Hutbesi'nin okunması, Arafat konuşması, öğle ve ikindi namazlarının cuma vaktinde birleştirilmesi (Cem-i takdim) ile devam edecek. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de namazın ardından Vakfe Duası yaptıracak. Dua, Hacı Bayram ve Eyüp Sultan camileri başta olmak üzere Türkiye'deki bazı camilerden de izlenebilecek.

 MÜZDELİFE VE MİNA

Arafat'taki program kapsamında akşam vakti Müzdelife'ye gidecek hacı adayları, akşam ve yatsı namazlarını yatsı vaktinde birleştirerek "Cem-i tehir" yapacak. Hacı adayları gece yarısından başlayarak önce Müzdelife'ye oradan da Mina'ya gidecek.

Müzdelife'de şeytana atılacak taşları toplayacak hacı adayları, ardından Mina'daki "Cemerat" bölgesine hareket edecek. Hacı adayları, Kurban Bayramı'nın birinci günü Cemerat'ta, "Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke la şerike leke lebbeyk (Buyur Allah'ım emrindeyim, senin eşin ve benzerin yoktur Allah'ım)" telbiyesiyle "Büyük şeytana (Akabe cemresi)" yedi taş atacak.

Temettü, ifrat ve kıran haccı yapanlar, birinci gün şeytan taşladıktan sonra Mescid-i Haram'a gidip ziyaret tavafı yaptıktan sonra tıraş olup, ihramdan çıkarak hacı olacak.

Bayramın ikinci ve üçüncü günü ise yine aynı bölgede sırasıyla "küçük, orta ve büyük" şeytana 7'şer taş atacak hacılardan bayramın dördüncü gününü Mina'da geçirecek olanlar üç şeytanı da taşlayacak. Hacılardan daha önce gitmeyenler Medine'ye giderek, ibadetlerini burada sürdürecek. İlk kafilelerle Medine'den gelip oradan Mekke'ye geçenler ise Türkiye'ye dönüş hazırlığına başlayacak.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.