Güneş Lekeleri Nasıl Önlenir?

Prof. Dr. Reha Yavuzer, ciltte yaşanabilecek problemler ve oluşabilecek hasarları en aza indirmek için yapılabilecek uygulamaları anlattı.

Yaz aylarının tadını çıkarttığımız bir döneme giriyoruz. Güneş ışınları sadece bizlere deniz tatili imkanı sunmakla kalmıyor aynı zamanda beraberinde dikkat edilmesi gereken tıbbi durumları da arttırıyor. Cildimizde yaşabileceğimiz problemleri ve cildimizde oluşabilecek hasarları en aza indirmek için yaptırabileceğimiz uygulamaları  Prof. Dr. Reha Yavuzer anlattı.

Yaz boyu maruz kalacağımız yoğun güneş ışınlarına dikkat etmemiz gerektiğini vurgulayan Yavuzer, "derimiz güneş ışınları ile karşılaştığında kendini korumaya çalışıyor ve tenimizde bir koyulaşma meydana geliyor. Bu süreçte iki temel değişiklik karşımıza çıkabiliyor:

Güneş lekeleri ve benler (nevüs)... Her iki durumda aslında birikimsel olarak ultraviyole ışınlarının derimizde bıraktığı hasarlanmadan tetikleniyor. Aslında bu keyif dolu yaz ayları aynı zamanda cildimizi korumamız açısından en dikkatli olmamız gereken zamandır." dedi.

Yaz tatili öncesi yapılabilecek tıbbi uygulamaların yaz boyu meydana gelecek deri hasarını azaltıcı rol oynadığını vurgulayan Yavuzer, tatile gitmeden önce güneşten yıpranacak olan yüz ve cilt  için bu süreci yavaşlatacak uygulamalardan faydalanılmasını öneriyor. Yavuzer, "güneş ışınları ile karşılaştıkça mimik kaslarımızı daha da çok kullanıp, kırışıklarda bir artışa neden olmamak için tatil öncesi botulinum toksin uygulaması birinci sıradaki tercihimiz.

Deri metabolizmasını desteklemek ve içeriden nemlenmeyi sağlamak amacıyla çapraz bağları olmayan hyaluronik asit enjeksiyonları, özellikle derimizin daha ince olduğu göz çevresi ve boyun, dekolte bölgelerinde ikinci tercihimiz. Vitamin enjeksiyonları, PRP ve poly-l laktik asit ise kollajen üretimini arttırmak amacıyla önerebileceğimiz enjeksiyonlar arasında. Peki nelerden kaçınmamız da fayda var?

Güneş ışınlarına hassasiyeti arttırabilecek uygulamalardan, örneğin kimyasal peelinglerden, lazer uygulamalarından yaz aylarında uzak durmak akıllıca olur. Tabi konu ile ilgili hekiminiz sizin koşullarınıza uygun en doğru yönlendirmeyi yapacaktır. Yılın 12 ayı yapılabilecek cihaz uygulamaları da mevcut; bunların başında da BBL adı verilen ve kollajen sıkılaşmasını ve üretimini sağlayan enerji bazlı uygulama geliyor." dedi

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.