Gribi 2 Günde Bitiriyor

Kış mevsimin gelmesi ile birlikte çoğu vatandaş ‘alternatif tıp’ olarak adlandırılan doğal bitkilere yönelmeye başladı.

Türkiye’nin büyük kesimini etkisi altına alan soğuk hava Adana’da da etkisini göstermeye başladı. Kış aylarında artan soğuk sebebi ile vatandaşlar hastalanmamak için ‘alternatif tıp’ olarak bilenen doğal bitkilerin satıldığı aktarlara yöneliyor. Soğuk algınlıklarını önleyici tedbirler almak isteyen vatandaşlar özel olarak hazırlanmış çaylara ilgi gösteriyor. 1910 yılında Suphi Nadir Çerçi’nin babası Yusuf Çerçi tarafından kurulan ve şifalı bitkiler, baharat, asit, gıda ve kumaş boyası, sıvı deterjan ile sanayide kullanılan kimyevi maddeler satan aktar Çerçi Yusuf’un şu anki sahibi Zarif Özbiçer’in ortağı ve oğlu Özgün Özbiçer, bugünlerde vatandaşların en çok kendi karışımları olan kış çayına ilgi gösterdiklerini söyledi.

“GRİBE VE NEZLEYE 2 GÜNDE ETKİLİ”

Havaların soğuması ile vatandaşların doğal bitkilere yöneldiğini belirten aktar Özbiçer, kış çayının hasta olmadan önce içilmesi gerektiğini belirtti. Özbiçer, “Kış aylarında en çok sattığımız karışım çayı kendi karışımımız olan kış çayıdır. İçerinde hatmi çayı, ebegümeci, kuşburnu, ekinezya, tarçın, elma ve portakal kurusu vardır. Bunlar daha çok vücudu güçlendirecek bitkilerdir. Bu aylarda en çok sattığımız bitki çayıdır. Bu çayı daha çok hasta olmadan içmek lazım ki vücudun direncini arttırsın. Gribe ve nezleye bu çay 2 günde etkili olmaktadır” diye konuştu.

Kış çayının yapımı ile de ilgili konuşan Özgün Özbiçer, “Aynı ıhlamur demler gibi az bir şey kaynatıyoruz. Ardından 15 dakika demlemesini bekleyip süzdükten sonra içiyoruz” dedi.

Kaynak: İHA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.