Girişimcilere İçin Kitle Fonlaması Geliyor

Dünyada uzun yıllardır mucitler ve girişimcileri küçük birikim sahipleriyle internet üzerinden bir araya getiren kitle fonlama Türkiye'ye de geliyor. Tasarının TBMM'den geçmesi halinde bir sonraki adım SPK düzenlemeleri olacak.

Proje sahipleri ve girişim şirketlerinin iş fikirlerini veya şahsi projelerini gerçekleştirmek için Kitle Fonlama Platformu üzerinden halktan para toplamak suretiyle iş fikirlerine veya projelerine finansman sağlamalarına imkan veren, finansmana erişimde yaşadıkları sıkıntıları gideren yeni bir finansal araç olarak kitle fonlaması geliyor.

Tasarının yasalaşmasıyla birlikte Türkiye, kitle fonlamayı ABD ve İngiltere’den sonra mevzuatına sokan üçüncü ülke olacak. Temeli internet ortamında oluşturulan Kitle Fonlama Platformu’nda proje anlatılarak yatırımcı çekmeye yarayan sistem kapsamında, 2015 yılında dünya genelinde 5 milyar dolarlık işlem hacmine ulaşıldı.

Hükümetin Meclis’e sevk ettiği ve Sermaye Piyasası Kanunu’nda değişiklik yapan 8 maddelik yasa tasarısıyla, kitle fonlaması yöntemiyle, tecrübeli ve tecrübesiz yatırımcıların bir araya gelmesi ve yatırım ortamından uzak duran yatırımcı kitlesinin tasarruflarını yatırıma yönlendirmesi, böylece sermayenin tabana yayılması hedefleniyor. Tasarıya göre, kitle fonlamasının kolaylıkla yapılabilmesi ve hızla gelişmesi için, kitle fonlama platformları aracılığıyla para toplayanlar, halka açık ortaklık ve ihraççı tanımı dışında bırakılacak.

YENİ NESİL FİNANSMAN ARACI

Tasarının gerekçesinde, kitle fonlamasının tek başına kayda değer bir etki yaratmayacak, çok sayıda kişinin ufak meblağlar ile bir girişimi internet siteleri üzerinden fonlamasına veya bağış yapmasına imkan tanıyan yeni nesil bir finansman aracı olduğu kaydedildi. Tasarıyla, yetkilendirilecek kitle fonlaması platformlarının işlettikleri internet siteleri vasıtasıyla girişimcinin kitleye, kitlenin girişimciye erişimini sağlayacak yatırım ortamının sağlanmasına dönük düzenlemeler yapılıyor. Kamu maliyesine yük getirmeden başta teknoloji odaklı yatırımlar olmak üzere tüm sektörlerde erken aşama finansmana ihtiyaç duyan girişimci sayısı ve bunların finansmana erişiminin artırılması hedefleniyor.

SPK’DAN İZİN ALINACAK

Kitle fonlaması suretiyle halktan para toplanması SPK tarafından faaliyet izni verilen kitle fonlama platformları aracılığıyla gerçekleştirilecek. Platform, Sermaye Piyasası Kanunu’nun izahname ya da ihraç belgesi hazırlama yükümlülüğüne ilişkin hükümlerine tabi olmayacak. Payları borsada işlem gören ortaklıklar ile kitle fonlaması suretiyle halktan para toplayan ortaklıklar hariç olmak üzere pay sahibi sayısı 500’ü aşan anonim ortaklıkların payları halka arz olunmuş sayılacak.

KİTLE FONLAMA PLATFORMU OLUŞTURULACAK

Tasarıyla, Sermaye Piyasası Kanunu’na ‘Kitle fonlama platformları adıyla yeni bir madde eklenerek, ‘Kitle Fonlama Platformu’ kitle fonlamasına aracılık eden ve elektronik ortamda hizmet veren kuruluşlar olarak tanımlanıyor. Kitle Fonlama Platformu'nun kurulabilmesi ve faaliyet başlaması için Sermaye Piyasası Kurulundan izin alınacak. Bu platformların kuruluşuna, ortaklıklarına, pay devirlerine, çalışanlarına, her bir fon sağlayıcı tarafından yatırılabilecek veya proje sahipleri ile girişim şirketleri tarafından toplanabilecek paranın azami limitine ve faaliyetleri sırasında uymaları gereken ilke ve esaslara ilişkin esaslar Kurul tarafından belirlenecek.

Kitle fonlaması ve buna bağlı yapılan işlemler ile kitle fonlama platformları Sermaye Piyasası Kanunu’nun ‘Yatırım Hizmetleri ve faaliyetleri’ ile ‘Yan Hizmetler’ başlıklı 37 ve 38. maddeleri kapsamında değerlendirilmeyecek. Kanunun borsalar, piyasa işleticileri ve teşkilatlanmış diğer pazar yerleri ile ilgili hükümlerine tabi olmayacak. Kitle fonlaması platformları ve kitle fonlaması suretiyle halktan para toplayan kişiler ile bunlara fon sağlayanlar arasındaki ilişkiler genel hükümlere tabi olacak. Yapısı itibariyle borsacılık faaliyetlerinden farklı olan ve daha serbest bir anlayışla düzenlenen kitle fonlama platformları, Sermaye Piyasası Kanunu’nun borsalar, piyasa işleticileri ve teşkilatlanmış diğer pazar yerleri ile ilgili hükümlerine tabi olmayacak.

HARÇ VE TEMİNATTAN MUAF OLACAK

SPK tarafından açılan dava ve takipler ile ihtiyati haciz taleplerinde Sermaye Piyasası Kurulu’nun her türlü harç ve teminatın muaf tutulacak.

SİSTEM NASIL İŞLEYECEK?

Öncelikli olarak yeni bir fikri olan gençleri desteklemek üzere, internet üzerinden Kitle Fonlama Platformu kurulacak. Bu platform SPK’ya akredite olacak ve bir teminat yatıracak. Fikri olan gençler, bu platformun internet sitesi üzerinden duyuruya çıkacak. Duyuruda, ne kadar paraya ihtiyacı olduğunu belirtecek ve 15 gün 20 gün gibi bir süre üzerinden takvimi başlatacak. İlgili sürenin sonunda, gerekli para toplanırsa sistem devreye girecek ve çalışmalar başlayacak. Eğer yeterli para toplanamazsa, yatırımcıların paraları iade edilecek. Yatırımcılar, girişimlere borç verebileceği gibi, bağış da yapabilecek veya hisse satın alabilecek.

"GİRİŞİMCİLERİN FİNANSMANA ULAŞIMINDA TÜRKİYE VİTRİN HALİNE GELECEK"

Türkiye’de melek yatırımcılığın öncülerinden Baybars Altuntaş, Kitle Yatırım Platformu’nun, bir fikrin melek yatırımcıya ulaşmadan önce daha prototip aşamasında devreye gireceğini ve bir öncü finansman modeli olduğunu söyledi. Bunun resmi mevzuata gireceği üçüncü ülkenin Türkiye olacağının altını çizen Altuntaş, “Bir iş fikrine sahip olanlar, bankalardan finansman bulamıyorlar, ortada demo olmadığı için melek yatırımcı karşısına da çıkamıyorlar. Bu aşamada devreye giren Palform çok önemli bir sorunu gideriyor” diye konuştu. Türkiye’nin melek yatırımcılar için yüzde 75’lik vergi avantajı ile dünyada ilk sırada olduğuna vurgu yapan Altuntaş, “Bu düzenlemeyle Avrupa’da ikinci, dünyada üçüncü olacağız. Girişimcilerin finansmanı açısından Türkiye’yi, dünya genelinde vitrine taşıyacak bir gelişme” dedi. Burada istekli kişilerin kuracağı Kitle Yatırım Platformu aracılığıyla fikirlerin, belirli bir zaman diliminde görücüye çıkacağını belirten Baybars Altuntaş, “Örneğin girişimci 20 gün belirlemiş ve bu zaman diliminde gerekli para toplanamamışsa, süre sonunda yatırımcıların parası iade edilecek” ifadelerini kullandı. Kitle Yatırım Platformu’nu kuranların akredite olduktan sonra SPK’ya öncelikle teminat yatırdıklarını belirten Altuntaş, Türkiye’de melek yatırımla ilgili mevzuat çıktıktan sonra 16 tane melek yatırım ağı oluştuğunu, burada 800 yatırımcının işlem hacminin ise 500 milyon euroya ulaştığını aktardı.

"BU UYGULAMA, İNŞAATA DEĞİL İCAT ÇIKARAN GENCE DESTEK VERMELİ"

Melek yatırımcı Mehmet Buldurgan, tasarının hazırlık aşamasında sistemin Hazine’ye bağlanması gibi bir fikrin olduğunu, işin SPK’ya sonradan döndüğünü söyledi. Hatta bazı kesimlerin hazırlık aşamasında inşaat sektörü ve konut satışlarının da sisteme dahil olması yönünde taleplerde bulunduğunun altını çizen Buldurgan, “Bunun dünyadaki uygulaması genç girişimcilerin icat çıkardığı dönemde, onlara destek verilmesini öngörüyor. Diğer sektörlerin bu işin içine katılmaması gerekir” dedi. Burada ikincil mevzuat hazırlanırken çok dikkatli olunması gerektiğine dikkat çeken Buldurgan, “Burada girişimci, hisse alabilir, borç verebilir veya bağış yapabilir. Her üç uygulama da ABD’de var. ikincil mevzuat iyi yazılırsa, ileride kimsenin başı ağrımaz” diye konuştu.

Kaynak: Dünya Gazetesi

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.