Gıda Zeirlenmesi En Sık Yaz Aylarında Görülüyor

Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Saner, özellikle gıda zehirlenmelerinin en çok yaz aylarında görüldüğünü söyledi.

Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner, yaz aylarında otel ve restoranlarda zeytinyağlı, salata, sütlü tatlı ve pasta gibi soğuk tüketilen gıdaların, soğuk hatlarda bulunmasının gıda güvenliği açısından temel bir gereklilik olduğunu, önceden pişirilmiş olan et, tavuk ve balık yemeklerinin servis öncesinde sıcak tutulmasına dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

Saner, özellikle gıda zehirlenmelerinin en sık karşılaşıldığı yaz aylarında gıda güvenliğine ilişkin açıklama yaptı.

Seyahat sırasında yiyecek ve içeceklerin araçta taşınması tercih edildiğinde ürünün gerektirdiği soğuk koşulların sağlanmasının önemine dikkati çeken Saner, soğuk ortam sağlanmaz ise özellikle süt ve et gibi ürünlerde meydana gelebilecek bozulmanın gıda zehirlenmesi riski oluşturabileceğine işaret etti.

Saner, tüketicileri molalarda, otel/restoran ve benzeri yerlerde açık ve menşe belirsiz sular içmemesi, şişelenmiş suların tercih edilmesi konusunda uyararak, şöyle devam etti:

"Otel ve restoranlarda zeytinyağlı, salata, sütlü tatlı ve pasta gibi soğuk tüketilen gıdaların, soğuk hatlarda bulunması gıda güvenliği açısından temel bir gerekliliktir. Özellikle yüksek protein içeren önceden pişirilmiş olan et, tavuk ve balık yemeklerinin servis öncesinde sıcak tutuluyor olmasına dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu tip gıdaların ortam sıcaklığında ve üstü açık bir şekilde sunulması çok yüksek oranda zehirlenme riskini beraberinde getirmektedir. Servis yapan kişilerin ve restoran tuvaletlerinin temizliğine dikkat edilmelidir. Hijyenik olmayan yerlerden kesinlikle uzak durulmalı, kokusundan ve görüntüsünden şüphe duyulan gıdalar tüketilmemelidir."

Ürünlerin doğru sıcaklıklarda muhafaza edilip edilmediğinin etiketinden kontrol edilmesi gerektiğini anlatan Saner, alışveriş konusunda şu önerileri sıraladı:

"Et, tavuk, balık gibi çabuk bozulabilen gıdaları ve dondurulmuş ürünleri alışverişinizin sonunda alın. Eğer hemen tüketilmeyecekse dondurulmuş ürünleri çözülmeden eve ulaştırarak buzluğa yerleştirin. Olması gereken fiyatın altında satılan ürünlere şüpheyle yaklaşın. Çabuk bozulabilen süt ürünleri, taze ve çiğ et ürünleri ve balık gibi gıdaları buzdolabında (0-4 derecede) uygun sıcaklık saklayarak kısa sürede tüketin. Dondurulmuş ürünleri asla ortam sıcaklığında çözdürmeyin, donmuş ürünleri buzdolabında (0-4 derecede) ya da mikrodalga fırında çözdürün. Çözülmüş ürünü bir daha dondurmayın. Sebze ve meyveleri iyice yıkadıktan sonra tüketin."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.