Gebelikte Kaçınmanız Gereken 10 Şey

Yaklaşık 40 hafta süren gebelik boyunca birtakım kurallara uymak gerekiyor.

Anne adaylarının kulaktan dolma bilgilerle hareket etmemesi gerektiğini söyleyen Kadın Hastalıkları, Doğum ve Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Nilgün Turhan gebelikte kaçınılması gereken konular hakkında bilgi verdi.

ÇİFT KİŞİLİK BESLENME

Gebelik döneminde anne adaylarının almaları gereken ideal kilo 9 ile 12 kilo arasında olmalıdır.Bunun için günlük fazladan 300 kalori yeterli olmaktadır. Geleneksel yaklaşım ile iki kişilik beslenmek; anne ve bebek sıhhatine zarar verecek, diğer taraftan kilo kontrolünü de zorlaştıracaktır.

BİLİNÇSİZ SPOR

Gebeliğin özellikle ilk üç ayında, profesyonel kontrol altında olmadan yapılan sporlarda yanlış bir hareket düşüğe sebep olabilir.

ALKOL VE SİGARA

Gebelikte alkol ve sigara tüketimi yalnızca anne sıhhatini olumsuz etkilemekle kalmaz, erken doğum, fetüs ölümü, bebekte gelişim gecikmesi, düşük doğum ağırlıklı bebek dünyaya getirme, zeka geriliği, yüzde deformasyon gibi sorunlara sebep olduğu gösterilmiştir. Anne adayları gebelik sürecinde alkol ve sigaradan tamamen uzak durmalıdır.

ASİTLİ İÇECEKLER

Asitli ve gazlı içecekler, aslında sindiremeyip atılacak besinlerin de parçalanarak depolanmasına sebep olduğundan, fazla kilo alımında ciddi rol oynarlar. Fit ve sıhhatli bir gebelik için bu içeceklerden uzak durulması gerekiyor.

BOL ŞEKER VE TATLI

Saf şeker hiçbir besin değeri olmayan enerji kaynağıdır. Gebelikte şeker tüketimi, ideal kiloyu korumaya engel olmakla kalmıyor, yüksek şeker ile tetiklenen düşüklere, bebek ölümlerine, bebeğin doğum ağırlığında artmaya bağlı zor doğum ve sezaryen ile doğum olasılığının yükselmesine, doğum sırasında bebeğin kan şekerinde düşme, kandaki kalsiyum seviyesinin düşmesi, akciğerlerinde gelişme sorunu yüzünden solunum güçlüğü çekilmesi, sarılık gibi ciddi semptomlara da sebep olabiliyor.

FAZLA KAHVE VE ÇAY 

Gebelik sürecinde yüksek miktarda kafein tüketiminin, bebeklerin beyin gelişimini olumsuz yönde etkilediği, düşük, bebekte büyüme geriliği ve çocuğun ileriki yaşamında uzun yıllar devam eden davranış bozukluklarına sebep olabileceği konusunda tartışmalar devam etmektedir.

İŞLENMİŞ BESİNLER

Sosis, salam gibi işlenmiş gıdalarda konan katkı maddeleri toksik maddelerin oluşumuna sebep olduğundan hem bebek hem anne için zararlıdır.

FAZLA TUZ

Fazla tuz tüketimi ödem oluşması ve şişliğe neden olur. Anne adaylarının yeterli miktarda tuz tüketmesi böbrek sıhhati açısından mühimdir. Gebelikte aşırı tuz kullanımı tansiyonu yükseltebildiği için preeklampssi denilen gebelik zehirlenmesine sebep olabilir. Preeklampsi tedavi edilmezse anne ve bebek ölümlerine sebep olabilir.

DAR KIYAFETLER

Karın bölgesini içine almayacak ve uterus üzerine baskı yapmayacak tipte çorap ve tayt giyilebilir. Sutyenler asıcı nitelikte olmamalıdır.

AŞIRI SICAK VE GÜNEŞ

Gebelik sırasında sauna, kaplıca, hamam ve uzun süre güneşlenmek gibi vücudu aşırı ısı artımına maruz bırakacak durumlardan kaçınmak gerekir. Bebek üzerine teratojen etkiler yaratabileceği gibi annede aşırı terleme ile sıvı ve elektrolit kaybı ve tansiyon düşmesine bağlı bayılmaya yol açabilir. Tansiyonun düşmesi bebeğe giden kan akımını da azaltacaktır.

Kaynak: Haber 7

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.