Fransa'da Camilere Dış Finansman Yasağı

Fransa Başbakanı Manuel Valls, hükümet olarak ülkedeki camilere geçici bir süre dış finansman yasağı getirmeyi planladıklarını açıkladı.

Le Monde gazetesine konuşan Valls, Fransa'daki İslam toplumuyla yeni bir ilişki oluşturmak istediklerini belirterek, "Camilere yabancı finansman desteğini geçici olarak yasaklamayı düşünüyoruz. Fransa'daki imamlar bu ülkede yetişmeli, başka bir yerden gelmemeli." ifadelerini kullandı.

Başbakan Valls, Fransa'nın kuzeybatısında yer alan Saint-Etienne-du-Rouvray kentindeki terör eyleminin saldırganlarından Adel Kermiche'in mayıs ayında elektronik kelepçeyle serbest bırakılmasının bir başarısızlık olduğunu kabullenmek gerektiğini söyledi.

Valls, radikal gruplara üye saldırganların kendilerini gizleme yöntemlerine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Terörle mücadelede hukuk devleti çizgisinin dışına çıkılmayacağını söyleyen Valls, "Hükümetim Fransız usulü bir Guantanamo kampı oluşturmayacaktır. Kişileri şüphelere dayanarak belli merkezlere kapatmak ahlaki ve hukuki açıdan kabul edilemez." diye konuştu.

Saint-Etienne-du-Rouvray kentinde 26 Temmuz'da bir sabah ayini sırasında kiliseye giren 2 saldırgan, 3'ü din adamı olmak üzere 5 kişiyi rehin almıştı. Bir papazı öldüren, bir kişiyi ağır yaralayan 2 terörist, polis tarafından vurularak öldürülmüştü.

Kilisedeki teröristlerden Adel Kermiche hakkında bu yıl 22 Mayıs’ta dava açılmış, mahkeme sonuçlanıncaya kadar adli denetim altında elektronik kelepçeli olarak zorunlu ev hapsinde tutulmasına karar verilmişti. Kermiche'in, dünkü saldırıyı elektronik kelepçeliyken gerçekleştirmesinden sonra Fransa kamuoyunda, Suriye'de aşırıcı gruplarla bağlantılı 13 tutuklu ve hükümlünün elektronik kelepçeyle denetim altında tutulması tartışılmaya başlandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.