Filistinli Bebeğin Yakılmasını Kutladılar!

İsrailli bir grup Yahudi'nin, Filistinli Devabişe ailesinin yakılarak öldürülmesini dans ederek kutladığı görüntüler ortaya çıktı.

İsrail'in Kanal 10 televizyonunda yayınlanan ve Devabişe ailesinin evini kundaklayan yerleşimcilerin arkadaşları olan radikal Yahudilere ait bir düğünde çekildiği belirtilen görüntülerde, grubun ellerinde salladıkları Devabişe bebeğin resmi, molotofkokteyli, bıçak ve tüfeklerle dans ettiği görülüyor. Yahudi grup, "hadi Filistinlilerden intikam alalım" anlamına gelen İbranice ifadelerin yer aldığı şarkılar söylüyor.

NETANYAHU BİLE KINADI

İsrail basını, düğünün sahibi Yahudi çiftin, Devabişe ailesinin evinin kundaklanması olayıyla ilgili tutuklanan yerleşimcilerle bağlantılı olduğunu yazdı.

Görüntülerle ilgili şu ana kadar bir soruşturma açılmazken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bu görüntünün "kabul edilemez olduğunu" söyledi. Netanyahu, yaptığı yazılı açıklamada, "Yayınlanan şok edici görüntüler, İsrail toplumu ve devletinin güvenliğini tehdit eden bir grubun gerçek yüzünü gösteriyor. Hukuku reddeden ve kendisini bunun üstünde gören insanları kabul edemeyiz. Bu görüntüler, güçlü bir Şin Bet'e (Devabişe ailesine saldırıyı da soruşturan İsrail iç istihbarat servisi) sahip olmamızın ne kadar önemli olduğunun altını çizdi" ifadelerini kullandı.

AİLEDEN YALNIZCA 4 YAŞINDAKİ AHMED SAĞ KALDI

Yahudi yerleşimciler, ağustos ayında Nablus'ta Filistinli Devabişe ailesinin evini kundaklamış, olayda anne, baba ve 18 aylık bebekleri hayatını kaybetmişti. Aileden sadece 4 yaşındaki diğer çocukları Ahmed vücudunun yüzde 60'ı yanık olarak kurtulabilmişti. Devabişe ailesinin evinin kundaklanması davasında tutuklanan bazı Yahudi yerleşimcilerin yargılanması devam ediyor.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.