Filistin’in Eğitim Müfredatına İsrail Müdahalesi

İsrail işgali altındaki Kudüs'te yer alan Filistin okullarının İsrail'in "Yahudileştirme" politikasına maruz kaldığı belirtildi. İsrail'in öğretmenlere ve okul müdürlerine baskı yaptığı, ders kitaplarından Filistin bayrağının silindiği belirlendi.

Doğu Kudüs'te eğitim alanında hizmet sunan Faysal el-Hüseyni Vakfı Müdürü Abdulkadir el-Hüseyni, "Birçok okul İsrail Maarif İdaresi'nden finans desteği alıyor ancak bu destekle birlikte sürekli çoğalan şartlar var. İsrail aldığı kararla öğretmenleri tayin ve müfredatı belirlemek istiyor." ifadelerini kullandı.

Okulların söz konusu duruma karşı koyma yollarını aramaya çalıştığını belirten Hüseyni, ancak her geçen yıl sorunların daha da arttığını ifade etti.

Filistin Devlet Başkanlığı Divanı'nda Kudüs divani müsteşarı olan avukat Ahmed er-Ruveydi, İsrail hükümeti yıllardır Doğu Kudüs'teki (Filistin) okullarda kendi müfredatını uygulatmaya çalıştı. Şimdi ise İsrail, mali yardım vermesi için söz konusu müfredatın uygulanması zorunluluğunu şart olarak koştuğuna dikkati çekti.

ÖĞRETMEN VE OKUL MÜDÜRLERİNE BASKI

İsrail makamlarının kendi müfredatını dayatmak için sindirme yöntemleri uyguladığına işaret eden Ruveydi, İsrail Maarif İdaresi sorumluluğu altındaki okullarda İsrail'in belirlediği kuralların uygulanmasını, söz konusu kaide ve kurallara karşı gelen öğretmen ve okul müdürlerinin ise işten çıkarıldığını aktardı.

Söz konusu okulların İsrail makamlarının doğrudan sorumluluğu altında olmadığına değinen Ruveydi, İsrail'in Kudüs'teki Filistin ulusal kültürünü bitirmek amacıyla yürüttüğü politikalar çerçevesinde Kudüs'teki Filistin eğitiminin hedef haline geldiğini dile getirdi.

İsrail, Doğu Kudüs'te İslami Vakıflar İdaresi veya Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'na (UNRWA) bağlı olmayan Filistin okullarına mali destek sunuyor.

5 ÇEŞİT OKUL

Doğu Kudüs'teki İslami Vakıflar İdaresi sorumluluğundaki Eğitim Müdürlüğü'ne (Filistin) bağlı okullar ile kilise ve şahıslara ait özel okullar, İsrail Maarif İdaresi'ne bağlı okulların yanında UNRWA'ya bağlı okullarla birlikte İsrail Maarif İdaresi'nin müfredatını uygulayan sözleşmeli okullar olmak üzere 5 çeşit okul bulunuyor.

"İSRAL'İN MÜFREDATA MÜDAHİL OLMA HAKKI YOK"

Kudüs'teki eğitim müdürlüğünün istatistiklerine göre Filistin Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı 46 okulda toplam 12 bin 420 öğrenci eğitim görüyor.

Şahıslara ait 79 özel okulda 28 bin 42, UNRWA'ya bağlı 7 okulda bin 541, İsrail belediyelerine bağlı 52 okulda 41 binden fazla öğrenci eğim alırken, İsrail Maarif İdaresi'nin müfredatını uygulayan 19 sözleşmeli okul bulunuyor.

İsrail, sözleşmeli okullara tamamen hakim olmasına rağmen, özel okullar üzerinde de hakimiyet kurmak istiyor. Özel okulların bir çoğu İsrail'den yardım alıyor ancak son yıllarda bu yardım şartlarının ağırlaştığı, Filistin ve UNRWA'ya bağlı okulların ise İsrail idaresinden para almayı reddettiği bildirildi.

İSLAM ALEMİ DESTEK OLMUYOR

Öte yandan Doğu Kudüs'teki özel okullardan birinin müdürü, "Malesef birçok okul İsrail'in yardımı olmadan devam edemiyor. İslam aleminin ve Arapların eğitim konusunda mali desteği olmadığından başka bir seçenek kalmıyor." diye konuştu.

İsrail'in, Kudüs'te yaşayan yaklaşık 316 bin Filistinliden yıllık topladığı milyonlarca doları, Batı Kudüs için kullandığını ancak Doğu Kudüs'ü ihmal ettiğini ifade eden Kudüs İşleri Bakanı ve Valisi Adnan el-Hüseyni, İsrail'in mali destek vermek için özel okullara baskı yaptığını daha sonrada okul idaresinde söz sahibi olmaya çalıştığını söyledi.

"Biz bunu reddediyoruz. Okullara ödenen para normalde ödenmesi gereken bir ödenektir. Çünkü o paralar Filistinlilerin vergilerinden kesiliyor. Ayrıca yönetime ve müfredata müdahil olma hakları yok." diyen Hüseyni şöyle devam etti:

"Onlar siyasi kazanım elde etmek için konuyu istismar ediyor. Halkın buna izin vermemesi gerektiğini düşünüyorum. En kötü durumlarda dahi yol tıkandığında bir alternatif ve çözüm bulmamız gerekir. İnanıyorum ki İsrail işlerin tıkanmasını istiyor. Onlar tıpkı 1967'de İsrail müfredatını dayattıkları gibi yapmak istiyorlar. Bizden güçlü bir direnişle karşılaştıkları zaman da geri çekiliyorlar."

İSRAİL KİTAPLARDA DEĞİŞİKLİK YAPIYOR

Filistin müfredatına göre yazılmış kitapların İsrail tarafından basıldığı ve İsrail'in bu kitapların içeriğine, bazı değişiklikler yaparak müdahale ettiği kaydedildi.

Müfredatla ilgili çalışmalar yürüten Faysal el-Hüseyni Vakfı Müdürü Abdulkadir el-Hüseyni, belediyelerin mali destek verdiği okulların müfredatından vatan, milli kimlik ve kültürel konuların çıkarıldığını ifade etti.

İsrail belediye yetkilileri ise konunun büyütüldüğünü, İsrail aleyhine provokasyon içeren konuların çıkarıldığını savunuyor.

KİTAPLARDAN FİLİSTİN BAYRAĞI SİLİNİYOR

Ancak birinci sınıf ders kitaplarından Filistin bayrağının, ikinci sınıf ders kitaplarından ise Kubbet'üs Sahra resminin bulunduğu eski damga pulunun, İngilizce ve Arapça Filistin kelimesi ile "cihat", "direniş" gibi kelimelerin müfredattan silindiği belirtildi.

Ağustos ayı ortasından önce okullara Filistin müfredatını dağıtacağını belirten Kudüs İşleri Bakanı, İsrail Maarif İdaresince dağıtılan kitapları reddettiğini dile getirdi. İsrailli yetkililer ise İsrail eğitim müfredatının zorunlu değil seçmeli olduğunu ve herhangi bir baskının söz konusu olmadığı ileri sürüldü. Söz konusu yetkililer çok sayıda öğrencinin İsrail üniversitelerine kayıt yaptırmak istediğini ancak kayıt için iyi derecede İbranice bilmenin gerektiği bildirildi.

İsrail Eğitim Bakanı Naftali Bennet birkaç ay önce yaptığı bir açıklamada, Doğu Kudüs'teki okullarda İsrail eğitim müfredatının uygulanması için gereken maddi desteği sunacaklarını söylemişti.

Abdulkadir el-Hüseyni ise İsrail'in şimdilik seçmeli dediği bu durumun tedrici şekilde Kudüs'teki tüm okullarda zorunlu hale getireceği görüşünü dile getirdi. Hüseyni, "İsrail okullara mali destek sunmak için öne sürdüğü şartlara her geçen gün bir yenisini ekliyor. Filistinlilerin bu mali destek karşısında herhangi bir alternatiflerinin olmadığını bir fırsat olarak gören İsrail bu şartları daha da zorlaştırıyor." ifadesini kullandı.

Kaynak: Yeni Şafak

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.