Fıkıh Ne Demek?

Fı­kıh:  Bir şe­yi lâ­yı­kıy­la bil­me, şu­ur­lu ola­rak id­rak et­me, kav­ra­ma. İs­lâm hu­ku­ku anlamlarına gelmektedir.

FIKIH KELİMESİNE ÖRNEKLER

Hazret-i Ali (r.a.) şöyle buyurur:

Fıkıhsız, ince anlayıştan uzak yapılan ibadette, verâ olmayan fıkıhta, tefekkür edilmeden yapılan kıraatte hayır yoktur.” (Ebû Nuaym, Hilye, I, 77)

*****

Abdullâh bin Amr bin Âs -radıyallâhu anhümâ-, babası Amr ile birlikte hicretin yedinci yılında Medîne’ye hicret etti. Eski kültüre vâkıf, okur-yazar bir sahâbî idi. Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’den duyduğu hadîsleri yazardı. Bu konuda Rasûl-i Ekrem’den husûsî izin almıştı. Abdullâh, geniş hadîs ve fıkıh bilgisi sebebiyle sahâbe arasında “Abâdile” diye meşhur olan dört Abdullâh’tan biridir. Babası Hazret-i Amr ile birlikte Şam’ın fethinde ve Yermük harbinde bulundu ve bu savaşta babasının sancaktarlığını yaptı. Mısır’ın fethi üzerine babası ile birlikte Mısır’a yerleşip orada yaşadı. Babasından önce müslüman olan Abdullâh, 72 yaşında iken Mısır’da vefât etti. Kabri, Kâhire’deki Amr bin Âs Câmii’ndedir.

*****

Abdullâh bin Mes’ûd -radıyallâhu anh- ilk müslümanlardandır. Künyesi Ebû Abdurrahmân’dır. Müslüman olduğu günden itibâren Hazret-i Peygamber’in yanından ayrılmamış ve O’na hizmetten zevk almıştır. İbn-i Mes’ûd, zayıf, nahîf bir kişi idi. Tatlı bir sesi, sevimli bir yüzü vardı. Müslüman olduğunda müslümanların adedi çok azdı. Müşrikler ona Mekke’de rahat vermediler. O, Medîne’ye hicret edip Muâz bin Cebel’in yanına sığındı. Hazret-i Peygamber’in hicretinden sonra, Medîne’de yerleşti. Bütün harplere katıldı. Hazret-i Peygamber, onun Kur’ân okuyuşunu dinlemekten zevk alırdı.

Tefsîr, hadîs ve fıkıh sahalarında engin ilmiyle pek çok âlim yetiştirmiştir. Husûsiyle Kûfeli âlimler, onun rivâyet ve görüşleri istikâmetinde fıkhî görüşler ortaya koymuşlardır. Kendisinden 848 rivâyet nakledilmiştir. Hazret-i Osman zamânında Kûfe kadılığından Medîne’ye dönmüş ve kısa bir süre sonra, altmış yaşını geçmiş iken orada vefât etmiştir.

*****

Abdülhâlık Gucdüvânî Hazretleri de, “fenâ-yı nefs” mertebesine, sadece bir eline Kur’ân-ı Kerîm’i, diğer eline de hadîs-i şerîfleri alıp bunların nûruyla aydınlık yolda yürüyen kişinin ulaşabileceğini

ifâde etmiştir

Ayrıca bir mürîdine de şu nasihatte bulunmuştur:

“İlim öğrenmekten hiçbir zaman uzak kalma! Fıkıh ve hadis ilmini öğren! Câhil sofulardan uzak dur ki onlar, din yolunu zaafa uğratanlardır... Sünnet-i Şerîfe’ye sımsıkı sarıl ve selef-i sâlihîn imamlarının

yolundan git!..”

*****

İslâm tarihinde, Nizâmiye, İznik ve Fatih medreselerinde yetiştirilmek istenen insan tipi, topluma her alanda rehberlik yapabilecek derecede geniş bir ilmî donanıma sahip olan “âlim” kimselerdi. Yani bir İslâm âlimi, tefsir, hadis, akâid, fıkıh ve tasavvuf gibi İslâmî ilimlerde derinleştikten sonra, imkân ve istîdâdı nisbetinde hukuk da öğrenebilir, tıp da, felsefe de…

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.